Diyabet çalışma yaşındaki gençlerin de kâbusu

Diyabet Türkiye’de 6 milyon kişiyi etkiliyor ve bu sayının 1,5 milyonunu çalışan gençler oluşturuyor.

Diyabet çalışma yaşındaki gençlerin de kâbusu

Tahminlere göre 500 bin genç ise diyabetik olduğunun farkında bile değil. Cenevre Sosyal Gözlem Evi’nin yaptığı araştırmaya göre iş yerlerinde yapılacak düzenlemelerle hem hastalığın yol açtığı iş gücü kayıpları önlenebilir hem de hastalıkla mücadele konusunda ciddi gelişmeler sağlanabilir.

Dünyadaki en yaygın hastalıklardan biri olan diyabetle ilgili yapılan çalışmalar Türkiye’de 6 milyon diyabetli hasta olduğunu ve her yıl 250 binden fazla yeni diyabet vakasının eklendiğini gösteriyor.

Dünya Örgütü tarafından da birinci derecede mücadele edilmesi gereken “Salgın Hastalık” olarak belirtilen diyabet çığ gibi büyürken, hastalığa yakalanma yaşı da her geçen gün düşüyor. Çalışma hayatında insanların iş verimini etkileyen ciddi bir sağlık sorunu olan diyabet aynı zamanda ciddi iş kayıplarına da neden oluyor.

Cenevre Sosyal Gözlem Evi (GSO), Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Çalışma Örgütü’nün yanı sıra birçok işçi sendikası, hasta grupları, akademisyenler ve diploması görevlileri ile görüşerek “Diyabet ve Sağlık Konulu İşyeri Stratejisi” başlıklı bir araştırma gerçekleştirdi.

SAĞLIKLI BİR ÇALIŞMA ORTAMI
GSOnun belirlediği bu stratejinin Türkiye’deki işyeri ortamlarında ne şekilde uygulanabileceğini keşfetmek üzere bir seminer düzenlendi. Diyabetli çalışanların kendileri için en uygun şartlarda çalışmalarını ve iş yerinde sağlıklı, zinde bir çalışma ortamı oluşmasını teşvik eden pilot bir projenin uygulamaya konulması için gönüllü iş yeri belirlenmesi de seminerin hedefleri arasında yer aldı.

Merck & Co., Inc.'in katkıları ile Abant Palace Otel’de gerçekleştirilen seminer, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Türk-İş, Hak-İş, DİSK ve TİSK temsilcileri ile akademisyenleri bir araya getirdi.

TİP 2 DİYABET ARTIK EMEKLİ HASTALIĞI DEĞİL
Diyabet’in artış hızının Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde yüzde 80’lere ulaştığını söyleyen GSO Direktörü Dr. Katherine Hagen, “Dünyadaki tüm diyabetli hastaların yüzde 95’ini oluşturan Tip 2 diyabet emeklilik çağı hastalığı olmaktan çıktı. Hızla yayılan bu hastalık yaşam tarzında yapılacak değişiklikler ve erken müdahale ile önlenebilir” diye konuştu.

Dr. Hagen iş yerinde yapılacak tarama testleri ile diyabette erken teşhisinin sağlanabileceğini belirterek, “Çalışma ortamında yapılacak düzenlemeler hastalıkla savaşma ve iş gücü kayıplarını önleme konusunda önemli adımlar atılmasına katkıda bulunacaktır ” dedi.

Sağlıklı yemek ve atıştırma seçeneklerine erişimin sağlanması, işyerinde sigara içmeme politikasının özendirilmesi ve sigarayı bırakma programlarının desteklenmesi gibi düzenlemelerin önemli olduğunu vurgulayan Dr. Hagen, iş saatleri içinde fiziksel aktivitenin arttırılmasına yönelik çabalarının da desteklenmesi gerektiğini dile getirdi.

ERGENLİK ÇAĞINDA BİLE GÖRÜLEBİLİYOR
Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Başkanı Prof. Dr. Sema Akalın ise GSO ile masaya yatırılan bu stratejiler sayesinde erken dönemde müdahale ile çalışan kesimin kazanılmasının mümkün olduğunu söyleyerek, özellikle ofis işi yapan ve stresli işlerde çalışan kesimin tehlike altında olduğunu vurguladı.

Prof. Dr. Akalın 20-30’lu yaşların yanı sıra ergenlik çağında bile tip 2 diyabet teşhisi alan hastaları olduğunu belirterek “Beslenme alışkanlıklarımız değişti. Evde yemek yapmak yerine hazır ürünlere yöneliyoruz. Daha az hareket ediyoruz. Bu gibi unsurlar diyabetin görülme sıklığının artmasında oldukça önemli rol oynuyor” dedi.

Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, diyabetin görülme sıklığının (insidansının) son 20 yılda yüzde 80’lere ulaştığını dile getiren Prof. Dr. Akalın, “Sanayileşmenin etkisinin yanı sıra batı tipi beslenme ve yaşam tarzına yöneldiğimiz için diyabet ülkemizde çok ciddi bir sağlık tehdidi haline geldi” şeklinde konuştu.

Sayfa Yükleniyor...