'Engelli'ye şaşırtan bakış!

Toplumun Engellilere bakışını ortaya koyan araştırmaya göre, 'engelliliğin' insanlara tanrı tarafından sınanmak üzere verildiğine inananların oranı yüzde 75'i geçiyor.

'Engelli'ye şaşırtan bakış!

Araştırmaya göre, engellilerin arkadaş ya da komşu olması sakıncalı görülmezken, engelli biriyle evlenmek görüşüne sıcak bakılmıyor. Engelliliğin insanlara tanrı tarafından sınanmak üzere verildiğine inananların oranı ise yüzde 75'den fazla.

Özürlüler İdaresi Başkanlığı’ tarafından yaptırılan ''Toplum Özürlülüğü Nasıl Anlıyor'' anketi, nüfusunun yüzde 12,29'unu oluşturan engellilere bakış konusunda ilginç sonuçlar ortaya koyuyor.

Ankete katılanların dörtte biri özürlüleri ''yardıma muhtaç'' olarak tanımlıyor. Süreğen hastalığı olanlar, hiperaktif çocuklar ve kekemeler engelli olarak görülmüyor.

Katılımcıların üçte biri ruhsal ve duygusal sorunu olanlarla dörtte biri ise zihinsel engellilerle arkadaş olmak istemiyor. Bu özür grupları eş olarak da tercih edilmiyor. Ankete katılanların yarısına yakını tüm engel gruplarıyla arkadaş, komşu ya da iş arkadaşı olmakta sakınca görmezken, yarısından fazlası engelli herhangi biriyle evlenmek istemiyor.

Engelli olmayan akranlarıyla aynı sınıfta eğitim almaları uygun görülen özürlülerin başında ortopedik engellilerle süreğen hastalığı olanlar geliyor. Bunu dil ve konuşma bozukluğu olanlarla işitme ve görme engelliler izliyor. Ruhsal-duygusal sorunu olanlarla zihinsel engelliler bu konuda en az tercih edilen grubu oluşturuyor.

İŞE TERCİH EDİLEN GRUP İŞİTME ENGELLİLER
Katılımcıların yüzde 66.3'ü engellilerin yaşamlarını çalışarak, yüzde 23.6'sı ise yardımlarla sürdürmeleri gerektiğini ifade ediyor.

İşitme engelliler, işe alınma konusunda en fazla tercih edilen engel grubunu oluşturuyor. Ankete katılanların yüzde 32.2'si kendilerine ait iş yerleri olsa işitme engellileri işe alacağını ifade ederken, zihinsel engellileri işe alacağını belirtenlerin oranı yüzde 3.7'de kalıyor.

Ankete katılanların beşte dördü engellilere sadece evde eğitim verilmesine karşı çıkıyor. Yüzde 31.5'i özürlülerin başkalarının yardımı olmadan yaşayamayacaklarını düşünüyor.

Katılımcıların yüzde 64.5'i devletin özürlülere verdiği hizmet ve yardımların yeterli olmadığını belirtirken, ankete katılanların ancak yüzde 4'ü hizmetlerin yeterli olduğu görüşünde.

Ankete katılanlar her ne kadar özürlü olmanın Tanrı'nın insana verdiği bir ceza ya da lütuf olduğuna inanmasa da özürlülüğün insanlara Tanrı tarafından sınanmak üzere verildiğine inananların oranı yüzde 75'i geçiyor.

Katılımcıların üçte biri yakın akrabasının özürlü biriyle evlenip evlenmemesi konusunda kararsız olduğunu belirtirken, yüzde 26,3'ü akrabasının özürlü biriyle evlenmesini istemiyor. Bu konuda sakınca görmeyenlerin oranı ise yüzde 42.8.

Ankete katılanların yüzde 58.3'ü özürlülerin yasal haklarını kullanırlarken engellerle karşılaştıklarına inanıyor. Yüzde 18.7'si ise engeller olmadığını ifade ediyor.

ENGELLİ OLMA ORANLARI İLERİ YAŞLARDA ARTIYOR
Türkiye Özürlülük Araştırmasına göre, engelli nüfusun yüzde 9.7'sini süreğen hastalığı bulunanlar, yüzde 2.58'ini görme, işitme, dil ve konuşma ile zihinsel engelliler oluşturuyor.

Özürlü olma oranları ileri yaşlarda artarken, bu artış süreğen hastalığı olanlarda diğer engel grubundakilere göre daha fazla. 0-9 yaş grubunda ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma ile zihinsel özürlü olanların oranı yüzde 1.54 iken 0-9 yaş grubunda süreğen hastalığa sahip olanların oranı yüzde 2.60.

Sayfa Yükleniyor...