Geleceğe yatırım yapın

Yaşlılık dönemini sağlıklı geçirmenin yolu, genç yaşlarda atılan doğru adımlardan geçiyor. Özellikle de yeterli ve dengeli beslenme, ilerleyen yaşlarda hastalıklardan korunarak kaliteli yaşamda önemli rol oynuyor.

Geleceğe yatırım yapın

Yaşlanma, hem yaşam biçimindeki, hem fiziksel aktivitelerdeki hem de organ fonksiyonlarındaki değişiklikleri beraberinde getiren bir süreç. Yaşlılık döneminin rahat ve sağlıklı geçirilmesinde, genç yaşlardaki beslenme alışkanlıkları da, yaşlılıktaki beslenme tarzı önemli rol oynuyor. Yaşlılarda besin öğesi yetersizliklerine daha sık rastlandığını belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Rabia Yurdagül, ileri yaşlarda sağlığı korumak için nasıl beslenmek gerektiği ile ilgili şunları aktarıyor:

“Yaşlı bireylerin enerji, protein, folat, B12 vitamini, kalsiyum, D vitamini, demir, çinko ve riboflavin gibi bazı besin öğesi tüketimine özellikle dikkat edilmeli. Bazal metabolik hız ve fiziksel aktivitedeki azalma nedeniyle bu dönemde enerji gereksinimi azalır. Enerji gereksinmesinin çoğunluğu karbonhidratlardan sağlanmalı. Karbonhidrat türü olarak basit şekerler yerine, vücut çalışması için gerekli olan protein, vitamin, mineraller ve posa içeren kompleks karbonhidratlar (tahıllar, baklagiller, sebzeler) seçilmeli. Özellikle posanın yaşlılarda koruyucu ve tedavi edici etkileri vardır.

HAYVANSAL VE BİTKİSEL PROTEİNLERİ İYİ DENGELEYİN
Biyoyararlılığı yüksek olmasına karşın yüksek yağ ve kolesterol içermesi nedeniyle hayvansal kaynaklı protein (et ve süt grubu besinler) alımı ile bitkisel protein (kuru baklagiller, tahıllar, bazı sebze ve meyveler, yağlı tohumlar) alımı arasındaki denge sağlanmalı. Yüksek doymuş ve trans yağ, yüksek kolesterol içeren beslenme tarzının kalp-damar hastalıkları için risk olduğu unutulmamalı.

DÜŞÜK YAĞLI SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ TERCİH EDİN
Yaşlılarda ayrıca beslenmede düşük yağlı süt ve ürünlerini, yağsız et ve ürünlerini sebze ve meyveler ile birlikte tüketmek diğer bir risk faktörü olan kan homosistein düzeyini azaltarak kalp hastalığı riskini önlemeye yardımcıdır. Sebze ve meyveler lif kaynağı olmalarının yanı sıra pek çok vitamin ve mineral içeren besinlerdir.

VİTAMİN VE MİNERAL EKSİKLİĞİ HASTALIKLARI TETİKLER
Vitamin ve mineral yetersizliği akut ve kronik hastalıkların seyrini etkiler, ölümlere neden olabilir. Bu nedenle kemik sağlığının korunması ve devamlılığı için süt ve ürünlerinde bol miktarda bulunan kalsiyumun güneş ışınları aracılığı ile derimizde sentezlenen D vitamini ile birlikte alınması, demir eksikliği oluşmaması için yeterli miktarda hayvansal ve bitkisel demir kaynaklarının tüketilmesi, bu dönemde zayıflamış bağışıklık sistemine karşı yeterli çinkonun alınması, yine hem bağışıklıkta ama özellikle bilişsel fonksiyonlarda önemli olan B12, B6 ve folatın yeterli miktarda alınması, D vitamini sentezi için yeterince güneşlenilmesi, antioksidan özellikleri olan C vitamini, E vitamini ve A vitaminin besinlerle gereksinmeler kadar karşılanabilir olması gerekir.

YETERİ KADAR SU TÜKETİN
Suyun yeterli miktarda tüketilmesi, sıcak havalarda, fazla fiziksel aktivite yapıldığında, fazla proteinli ve tuzlu besinler tüketildiğinde, ateşli hastalıklarda, ishalde vücuttan kaybedilen sıvının mutlaka yerine konulması gerekir. Bireylerin ihtiyaçlarına, mevcut durumlarına göre özelleştirilmiş yeterli ve dengeli bir beslenme programı geriatrik dönemde daha kaliteli bir yaşam için elzemdir.”

Sayfa Yükleniyor...