Genleriniz sizi uykusuz mu bırakıyor?

Bu sorunla karşı karşıya olanların en çok merak ettikleri konu ise yaşadıklarının kalıtsal olup olmadığı.

Uykusuzluk konusunda aileler üzerinde yapılan araştırmalar ilginç sonuçları ortaya koyuyor.

Eğer ailenizde uykusuzluk gözleniyorsa, diyabet, kalp hastalıklarında olduğu gibi sizin de bu sorunla karşılaşma ihtimaliniz yükseliyor. Geçtiğimiz yıl Sleep (Uyku) adlı dergide yayınlanan bir makaleye göre, uykusuzluk dönemleri geçiren, uykuya dalmakta güçlük çeken, uykuyu sürdürmekte zorlanan veya çok erken uyanan kişilerin aile yakınlarından birinde aynı sağlık sorununun görülme ihtimali, iyi uyuyanların ailelerine kıyasla daha yüksek oluyor.

Uykusuzluk ve bunun aile ile olan bağlantısını araştırmak üzere yaşları 18 ile 83 arasında değişen 953 yetişkin üzerinde gerçekleştirilen ve ailedeki diğer bireylerin uyku alışkanlıklarının karşılaştırıldığı araştırmanın sonuçları şöyle.

Ankete katılanların yarısının uyku ile ilgili herhangi bir şikayet bildirmediği görüldü. Bu grup "iyi uyuyanlar" olarak sınıflandırıldı. Çalışmaya katılanların yüzde 33'ü arada bir uykusuzluk belirtileri yaşadığını belirtirken, yaklaşık yüzde 16’sının ise uyku bozukluğunun tüm kriterlerine uyduğu gözlendi.

SUÇLU KÖTÜ UYKU ALIŞKANLIKLARI MI?
Geçmişte veya halen uykusuzluk dönemleri geçiren katılımcıların aile bireylerinde aynı sorunu yaşayanların oranı yüzde 39.1'iken, "iyi uyuyan" grubunkinde bu oran yüzde 29 olarak tespit edildi.

Peki tüm bu araştırmalar sonucunda suçlu, genetik faktörler mi yoksa aile içinde kötü uyku alışkanlıklarını davranış biçimi olarak diğerlerine aktaran akrabalar mı?

Aslında bu sorunun doğru yanıtı; her ikisi de. İkizlerle yapılan çalışmalar dahil daha ufak çaplı araştırmalar genetik kalıtımın rolüne dair bazı kanıtlar öne sürüyor. Bununla beraber araştırmacılar uykusuzlukla ilgili olarak kesin bir genetik gösterge belirlemekten halen çok uzak.

Aynı zamanda, uykusuzlukla ilgili öğrenilmiş bir etki olduğuna, yani kötü uyku alışkanlıklarına sahip olan insanların bunu çocuklarına da aktarmaya yatkın olduklarına dair bazı kanıtlar bulunuyor.