Gereksiz antibiyotik kullanımı mikrobiyatayı bozuyor, hasta ediyor!

Uzmanlar, gereksiz antibiyotik kullanımının, sağlık açısından son derece önemli olan mikrobiyata dengesini bozduğunu belirterek, bu durumda yeni enfeksiyonlara açık hale gelinebildiği, ishal ve mikroplara karşı direnç gelişebildiği uyarısında bulundu.

Gereksiz antibiyotik kullanımı mikrobiyatayı bozuyor, hasta ediyor!

kullanan her hastanın probiyotik alması gerekmediğini ifade eden uzmanlar, probiyotik takviyesinin, daha önce antibiyotik kullanımı sonrası ishal öyküsü olan, altta yatan bağırsak hastalığı veya sık antibiyotik kullanımı öyküsü olan hastalarda kullanılabileceğini belirtti.

Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hasan Tezer, son yıllarda gereksiz antibiyotik kullanımının oldukça yaygınlaştığını ifade ederek şunları söyledi:

"Gereksiz ve yanlış kullanıma bağlı olarak, antibiyotik direnci, yüksek ilaç maliyetleri ve yan etkiler ortaya çıkmaktadır. direnci, bakterilerin herhangi bir antibiyotiğin varlığına rağmen üreyebilmesi ve enfeksiyon yapabilmesine neden olmaktadır."

Tezer, antibiyotiklerin, mutlaka hekim tarafından reçete edildiğinde kullanılması gerektiğini vurgulayarak, "Antibiyotikler ağrı kesici, ateş düşürücü ilaçlar değildir, grip ve soğuk algınlığı gibi viral enfeksiyonlarda etki göstermemektedir. Antibiyotikler sadece bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlarda kullanılmalı. Hekim tarafından doğru tanı sonrası doğru antibiyotik, uygun dozda ve uygun süreyle verilmeli." uyarısında bulundu.

Antibiyotik kullanımı sırasında ishal, kabızlık, şişkinlik, karın ağrısı gibi sindirim sistemi sorunlarıyla da karşılaşıldığını anlatan Tezer, "Antibiyotikler zararlı bakterileri yok ederken vücutta yaşayan sağlığımıza faydalı bakterilere de zarar verebilmektedir. Hem vücut için yararlı bakterileri korumak hem de antibiyotik direnci önlemek için antibiyotikleri sadece etkili oldukları bakteriyel hastalıklara karşı kullanmak önem taşımaktadır." diye konuştu.

"PROBİYOTİK, ANTİBİYOTİK SONRASI İSHAL ÖYKÜSÜ OLANLARDA KULLANILABİLİR"

Antibiyotik tedavisinde probiyotik kullanımı hakkında bilgi veren Dr. Tezer, probiyotiklerin yeterli miktarda verildiğinde yönünden yarar sağlayan canlı mikroorganizmalar olduğunu söyleyerek şunları aktardı:   

"Antibiyotikler, bağırsakların doğal dengesini bozar. Bunun sonucunda da ishal, bulantı, şişkinlik gibi sindirim sistemi sorunları ortaya çıkabilir. Probiyotikler zararlı bakterilerin çoğalmalarını engelleyerek dengesi bozulmuş bağırsak florasını normalleştirir. Probiyotikler genellikle fermente gıdalarda bulunur veya takviye olarak da alınabilir. Birçok araştırmada, probiyotik kullanımının antibiyotik kaynaklı ishal oluşumunu azalttığı gösterilmiştir. Ancak antibiyotik kullanan her hastaya probiyotik kullanması önerilmemeli. Bu süreçte probiyotik takviyesini, öncelikle daha önce antibiyotik kullanımı sonrası ishal öyküsü olan, altta yatan bağırsak hastalığı veya sık ve geniş spektrumlu antibiyotik kullanımı öyküsü olan hastalarda kullanılabilir.

PROBİYOTİKLER NE KADAR KULLANILMALI?

Hangi probiyotiğin kullanılacağı, iyi yönetilen kontrollü çalışmalarda belirlenmiş ve ajanın bileşimi ile içeriği kalite kontrole sahip üreticiden doğrulanmış olmalı. Probiyotiğin, ne kadar süre ve dozda, hangi antibiyotik alırken kullanılacağı hakkında veriler sınırlı olmakla birlikte kullanım süresinin antibiyotik kesildikten sonra en az 1 hafta devam etmesini öneren çalışmalar vardır."

"HER YIL YAKLAŞIK 700 BİN KİŞİ, ANTİBİYOTİK DİRENCİNE BAĞLI YAŞAMINI YİTİRİYOR"

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Yılmaz Çiftdoğan da antibiyotiklerin çoğuna karşı bakterilerde direnç gelişmesiyle antibiyotik sonrası çağda ''antibiyotik direnci sorunu"  yaşanmaya başladığını anlatarak şunları söyledi:

"Günümüzde dünyada her yıl yaklaşık olarak 700 bin kişi, antibiyotiklere dirençli bakteriyel enfeksiyon hastalıkları nedeniyle yaşamını yitiriyor. Gereken önlemlerin alınmaması durumunda, dirençli bakteriyel enfeksiyon hastalıklarından dolayı her yıl ölen kişi sayısının 2050'ye kadar 10 milyon kişiyi bulacağı tahmin ediliyor. Bu sayı, kanserler ve kalp damar hastalıklarına bağlı tahmin edilen ölümlerin çok daha üstünde yer alıyor. Veriler, antibiyotiğe dirençli bakteriyel enfeksiyonların tüm dünyada ekonomiye 100 trilyon dolar ek maliyet getireceğini gösteriyor."

YARARLI MİKROORGANİZMALARI ÖLDÜRÜYOR!

Çiftdoğan, antibiyotiklerin vücutta çeşitli organ ve sistemlerde yaşayan trilyonlarca canlı mikroorganizma tarafından oluşturulan bir ekosistem olan ''mikrobiyota'' üzerinde de etkili olduğuna işaret ederek, "Belirli antibiyotik grupları, vücut için yararlı mikroorganizmaları öldürüp, yararlı olmayan-kötü mikroorganizmaları artırıyor." dedi.

Antibiyotiklerin kısa vadede mikrobiyota üzerindeki en sık olumsuz etkisinin antibiyotik ilişkili ishal olduğunu ifade eden Çiftdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Ancak günümüzde antibiyotiklerin mikrobiyota üzerindeki uzun vadeli sonuçları araştırılıyor. Son yıllarda yapılmış çalışmaların sonuçları, özellikle yaşamın erken döneminde gereksiz antibiyotik kullanımı neticesinde mikrobiyotadaki dengenin kötü mikroorganizmlar lehine bozulmasının yarattığı durumla diyabet, obezite, astım ve egzama gibi alerjik hastalıkların gelişimi arasında ilişki olduğunu gösteriyor.

YENİ ENFEKSİYONLARA KAPI ARALIYOR

Ayrıca, gereksiz antibiyotik kullanımının mikrobiyota üzerinde yarattığı olumsuz etkiler, yeni enfeksiyonlar için de risk yaratıyor. Gereksiz kullanılan her antibiyotik mikrobiyotanın dengesini bozarak yeni enfeksiyonlara yol açabiliyor. Tüm bu olumsuz etkileri en aza indirgeyebilmek için mikrobiyota sağlığına iyi gelecek şekilde beslenmeyi düzenlemek, çevresel kirleticilerden uzak durmak ve probiyotik kullanımları yanında hekimin önerdiği dozda ve sürede antibiyotik kullanmaktır."

VİDEO: ANTİBİYOTİK KIYAMETİ KAPIDA! (24.06.2019)

Sayfa Yükleniyor...