Hava soğudu, tehlike kapıda!
Hava sıcaklığındaki sert düşüş bağışıklık sistemini etkiliyor. Hızla soğuyup ısınan havalarda kolay hastalanıp zor iyileşiyoruz. Duygusal olarak da daha fazla hassaslaşıp, depresyonun kıyısında gezinebiliyoruz.
Havalar hızla soğuyor, vücudumuzun savunma sistemi ciddi etkilere maruz kalıyor. Bugünlerde grip, nezle, faranjit ve soğuk algınlığı gibi hastalıklar her an, herkesin kapısını çalabilir. Kapalı ve soğuk havalarda atağa geçen depresyon tehlikesi de tabloye eklenince, sağlıklı beslenmek ve vücut direncini artırmak daha fazla önem kazanıyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Nil Şahin Gürhan, yeterli ve dengeli beslenmenin; her ısıda ve her koşulda yardıma koştuğunu söylüyor. “Sağlığımızı ayakta tutmanın yolu beslenme şeklimizden geçiyor” diyen Gürhan, ani ısı değişikliğinde vücudun direncini korumanın, metabolizmayı canlı ve sağlam tutmanın yollarını şöyle anlatıyor:
Mevsim sebze ve meyvelerini tüketin: Vücudunuzu mevsime uyarlayın. Ekim ayında en çok yiyeceğimiz meyveler; elma, armut, portakal, mandalina, kivi, muz ve taze incir olmalı. En çok tüketeceğimiz sebzeler ise; turp, roka, göbek marul, maydanoz, taze soğan ve sarımsak olabilir.
Bol miktarda ve sürekli su için: Her gün 2-3 litre su içerseniz; vücudunuzun ısı farkına uyum sağlaması kolaylaşır, iç dolaşımı açılır, ödem probleminiz kalmaz, kendinizi daha hafif hissedersiniz.
Güneşten yararlanın: Her gün 15 dakika kadar direkt güneş ışığına maruz kalın.
Bol bol hareket edin: Sakin ve yavaş olun, acele etmeyin yürümeyi keyifli hale getirin. Her gün mümkünse 10 dakika bile olsa açık havaya çıkıp güneş altında yürürseniz, D vitamini ihtiyacınıza da destek vermiş olursunuz.
Doğal yiyeceklerle beslenin: Yapay olan, paket içinde olan ve işlem görmüş rafine edilmiş, saflaştırılmış yiyeceklerden uzak durun.
Kahvaltıyı geciktirmeyin: Güne başladıktan sonra 1 saat içinde kahvaltı yapın.
Az az ve sık sık beslenin: 2-3 saatte bir enerji alacak şekilde günde 5-6 öğün tüketin.
Yoğurt ve sütü ihmal etmeyin: Her gün 2 su bardağı süt veya yoğurt tüketmek ani ısı farkında oluşan ödemi azaltır.
Kuruyemişlerden yararlanın: Her gün bir avucunuz kadar taze ceviz, taze fındık, taze bademi karışık olarak veya sırayla tüketin. Bu kuruyemişler omega-3, mineral yoğunluğu ve E vitamini içeriği ile vücudumuzu güçlendir. Ayrıca bu kuruyemişlerin içinde bulunan flavonoidlerin en yoğun ve işlevsel olduğu zamanlar taze çıktığı zaman olan sonbahar mevsimidir.
İyi uyuyun: Düzenli ve yeterli uyumaya özen gösterin.
- Etiketler :
- Haberler