"Her 100 kişiden biri çölyak hastası" (9 Mayıs Çölyakla Mücadele Günü)

Dünyada ve Türkiye'de çölyak hastalığının görülme sıklığının yüzde 1 olduğunu belirten Türk Gastroenteroloji Derneği’nden Prof. Dr. Hale Akpınar, Türkiye'de tanı konulmamış hasta sayısının, tanı alan hasta sayısından çok daha fazla olduğunu söyledi.

"Her 100 kişiden biri çölyak hastası" (9 Mayıs Çölyakla Mücadele Günü)

9 Mayıs Çölyakla Mücadele Günü dolayısıyla açıklama yapan Türk Gastroenteroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hale Akpınar, çölyak hastalığını özellikle buğday, arpa ve çavdarda bulunan "gluten" maddesine karşı ortaya çıkan, ömür boyu süren, ince bağırsağın alerjisi ve duyarlılığı olarak tanımladı.

İnce bağırsakta "mikrovillus"lar denilen çıkıntılar sayesinde vücut ve işlevleri için son derece önemli besin maddeleri ve vitaminlerin emiliminin sağlandığını, ancak çölyak hastalığında gluten duyarlılığı nedeniyle mikrovillusların silindiğini ve emilimin bozulduğunu, bu durumda hastada yetersizliğinden başlayarak farklı yakınmalar ortaya çıktığını anlatan Akpınar, çölyak hastalığının her yaşta izlenebildiğine değinerek, yetişkinlerde ortaya çıkan yakınma ve bulguları şöyle aktardı:

ÇÖLYAK HANGİ BELİRTİLERLE ORTAYA ÇIKIYOR?

"ishal, aşırı gaz, ve/veya kabızlık, sürekli, izah edilemeyen yakınmalar, bulantı ve kusma, tekrarlayan karın ağrısı, kramp veya şişkinlik, demir, B12 vitamini veya folik asit eksikliği, kansızlık, yorgunluk ve/veya baş ağrısı, kilo kaybı, ağızda yaralar, saç dökülmesi, deri döküntüsü, osteoporoz, depresyon, infertilite, tekrarlayan düşükler, diş mine problemleri, eklem ve/veya kemik ağrıları ve nörolojik problemler.”

TEŞHİS ETMEK ZOR!

Hasta organ veya sistemi işaret eden bulgular olmaksızın tüm sistemlere yönelik semptomlara neden olmasının, ciddi tanı karmaşasına yol açtığına işaret eden Akpınar, şunları dile getirdi:

" hastalığını akla getirdikten sonra tanı koymak için hasta kanında antikor araştırılması ve endoskopi yaparak oniki parmak bağırsağından alınan doku örneğinin patolojik olarak incelenmesi gerekir. Hastalarda kanda antikorların saptanmasında kullanılan tek basamak hasta başı testleri kullanımları kolay, direkt kan örneğine uygulanan 10 dakikada sonuç veren testlerdir. Ancak hasta başı testlerin kullanılması laboratuvar temelli testlerin yerine önerilmemektedir.”

TEK TEDAVİ: GLUTENSİZ DİYET

Çölyak hastalığının günümüzde bilinen tek tedavisinin ömür boyu glutensiz diyet uygulamak olduğunu dile getiren Uzman, “ içeren ürünlerin başta buğday, arpa, çavdar olmak üzere yasaklanması gerekir. Tarihte zirai ürünlerin ilk formlarının izlendiği bu topraklarda, zengin bir tahıl ülkesi olan ülkemizde, bu hastalık nedeniyle bu ürünleri tüketememek hiç de kolay değildir. Bu nedenle hastaların son derece iyi bilgilendirilmesi ve diyete uyumlarının sağlanması en büyük önceliğimizdir. Glutensiz diyeti kararlı bir şekilde uygulayan çölyak hastalarının 2 hafta gibi kısa bir sürede hastalığa ait yakınmaları gerilemeye başlar. Kan testleri 6 ay içerisinde normale döner. Bağırsaktaki bozuklukların tamamen iyileşmesi ise 1 ila 2 yıl zaman almaktadır. Et, balık, yumurta, meyve ve sebze, süt, çok sayıda süt ürünleri, pirinç, mısır ve patates gibi çok sayıda gıda maddesi doğası gereği gluten içermemektedir. Hastaların hazır gıda alımı sırasında aldıkları ürün paketinde içerik okumayı öğrenmeleri büyük önem taşımaktadır" dedi.

Sayfa Yükleniyor...