Her 5 çocuktan 1’i bronşiolit geçiriyor!

Bronşiolit, akciğerlerin küçük havayolları olan bronşiollerde tıkanıklığa yol açabilen iltihabi bir hastalık. Hastaneye yatacak kadar nefes darlığına sebep olması ve tekrarlama riski, daha çok çocukları hedef alan bronşiolit konusunda aileleri endişelendiriyor.

Her 5 çocuktan 1’i bronşiolit geçiriyor!
Fotoğraf: Getty Images Turkey

ve solunum sıkıntısına yol açabilen, anne ve babaların “acaba çocuğum astım mı oldu diye uykularını kaçıran” bronşiolit genellikle 2 yaşından küçük çocuklarda, sıklıkla da 3- 6 aylık bebeklerde görülüyor. Bu yaş grubunda hastaneye yatışların en sık nedeni olan bronşiolit her mevsimde görülebilirse de daha çok ekim-mayıs ayları arasında ortaya çıkıyor.

Bronşiolitin, erişkinlere göre çocuklarda daha fazla görülmesinin nedenlerine dikkat çeken Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Lale Seren, “Küçük çocuklar ve bebeklerin bronşlarının çapı dar ve sayıca azdır. Bronşları çevreleyen kıkırdak halkaları çok yumuşak olduğu için hava yolları daha kolay tıkanır. Bronşioller virüslerle iltihaplandıklarında duvarları şişer ve içlerinde de salgılar birikir; havanın akciğerlere girmesi ve çıkması zorlaşır. Ayrıca çocukların metabolizma hızlarının ve oksijen tüketimlerinin daha yüksek olması bronşiolitin çocuk ve bebeklerde daha çok görülmesinin sebepleri arasındadır” dedi. 

BRONŞİOLİTİN EN ÖNEMLİ SEBEBİ VİRÜSLER 

Hastaların yüzde 90'ının ailesinde gribal bir enfeksiyon hikayesinin bulunduğunu dile getiren Çocuk Doktoru, virüslerin hasta kişilerin aksırmaları, konuşmaları ve öksürmeleri sırasında havaya karışarak solunum yoluyla bulaştığını belirterek şunları söyledi: 

“Çocuğun veya eşyaların bulunduğu ortamda öksürüp aksırılması ile virüsle dolu tükürük damlacıkları ortama saçılır. Vücut salgılarıyla kirlenmiş el ile de bulaşabilir. Kirli yüzeylerde virüs 8 saate kadar canlı kalabilmektedir.”

HANGİ ÇOCUKLAR VE BEBEKLER RİSK ALTINDA?

Bazı risk faktörleri hastalığın görülmesini kolaylaştırıyor. Uzmanlara göre bu risk faktörleri arasında;

- Prematür bebekler,
- Doğuştan kalp ve akciğer sorunu bulunan bebekler,
- 6 aydan küçük bebekler,
- Anne sütü ile beslenmeyenler,
- Sigara dumanına maruz kalanlar,
- Kalabalık aileler, kreşte bakım görenler ve okula giden kardeşi olanlar sayılabilir.

SOĞUK ALGINLIĞI BELİRTİLERİYLE ORTAYA ÇIKIYOR 

Anneden geçen antikorların ilk 6 ayda bebeği koruduğunu aktaran Dr. Seren, hastalığın belirtilerini şu şekilde özetledi: 

Her 5 çocuktan 1’i bronşiolit geçiriyor! - 1 Uzm. Dr. Lale Seren

“Tıpkı soğuk algınlığı gibi burun akıntısı, hafif öksürük, burun tıkanıklığıyla başlar. Ateş normaldir veya hafif yükselmiş olabilir. Bazı hastalarda öksürük şiddetlenir ve hırıltılı solunum ortaya çıkar, solunum sıklığı artması, nefes darlığı, kalp hızının artması, burun kanatlarının solunuma eşlik etmesi, huzursuzluk, nefes alıp verirken kaburga aralıklarının her nefes alışta içeri çökmesi gibi durumlar ortaya çıkabilir. Hastalıkla beraber beslenme ve sıvı alımı azalabilir. bozukluğu ve yetersiz sıvı tüketimi nedeniyle bebeklerde hastaneye yatırılarak izlem gerekebilir.” 

BRONŞİOLİT NASIL TEDAVİ EDİLİR?

çoğunlukla viral nedene bağlı olduğundan tedavide antibiyotiklerin yeri bulunmamaktadır” diyen Dr. Seren, hastalığın tedavisinde izleyen yol hakkında ise şunları kaydetti;

“Çocuğun burnunun açık tutulması çok önemlidir. Burun salgılarının koyulaşmasına engel olmak için sık sık tuzlu sulu burun damlaları yararlıdır. Beslenmesine de dikkat edilmeli, beslenme normal zamanlardan daha yorucu olduğu için az miktarlarda ama sık aralıklarla beslenmeli, öksürük nöbetlerini azaltacağından anne sütü başta olmak üzere bol sıvı alımı için teşvik edilmelidir. Öksürük, havayollarını temizlemeye yarayan güzel bir reflekstir. Öksürüğü baskılayan şuruplar ve grip ilaçları salgıların koyulaşmasına ve hastalığın ilerlemesine neden olabileceğinden bronşiolitte kullanılmaz. 

NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

Bronşiolit çoğu zaman hafif ve orta şiddette geçirilen bir hastalıktır ve evde tedavi edilebilir. Ancak evde çocuğunuzu yakından gözleyin; nefes alıp verişi hızlandığında, beslenmesi bozulduğunda, hırıltı şiddetlendiğinde doktorunuza başvurun. Bebeğiniz hakkında endişeliyseniz, İki üç beslenme sırasında normalin yarısı kadar yediyse, 12 saatten beri alt bezini ıslatmadıysa, ateşi varsa, yorgun ve huzursuz görünüyorsa doktorunuza danışın. Bebeğinizin dilinde ya da dudaklarında morarma, solunumunda sıkıntı ya da zorlanma olursa, uzun süreli nefes almasında duraklama olursa, renginde solma fark ederseniz acil olarak hastaneye başvurmanız gerekir. Korunmada; genel enfeksiyon önlemleri, ellerin sık yıkanması, çevre hijyeninin temini, gerekirse hasta kişinin maske kullanması, hasta çocukların okula gönderilmemesi, anne sütü ile beslenmenin desteklenmesi, pasif sigara içiciliğinin önlenmesi temel adımlardır.”

Sayfa Yükleniyor...