'Herkes kök hücre vericisi olabilir'

Sağlıklı 18-55 yaş arası herkesin kök hücre vericisi olabileceğini söyleyen Türk Aferez Derneği Başkanı Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, "Hayat kurtarmak bazı hassasiyetleri göstermekle mümkündür” dedi.

'Herkes kök hücre vericisi olabilir'

Türkiye’deki kök hücre nakillerinin yurt dışındaki kadar başarılı şekilde yapıldığını, son 10 yıl içerisinde bu nakilleri yapan merkez sayısının 6 kat, nakil sayısının ise 10 kat artış gösterdiğini kaydeden Ankara Onkoloji Hastanesi Kök Hücre Nakli Merkezi Direktörü ve Türk Aferez Derneği Başkanı Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, “Bundan 10 yıl önce bu ülkede bunlar hayal edilemiyordu. Ancak günümüzde akraba dışı, kordon kanı ve doku grubu uyumsuz nakilleri konuşur hale geldik. Bu durum, ülkemizin kök hücre nakli alanında kısa süre içinde geldiği noktayı özetlemektedir" ifadesini kullandı.

“Nakil sırası bekleme dönemi bitmiştir. İhtiyacı olan tüm vatandaşlarımız tamamen ücretsiz olarak bu hizmetten yararlanabilmektedir" diyen Pro. Altuntaş, bunda Bakanlığı ile SGK’nın teşvik edici uygulamalarının önemli olduğunu söyledi.

Kemik iliği nakillerinde iyileştirmeye ihtiyaç olan noktanın, gönüllü verici sayısının artırılması olduğuna dikkat çeken Altuntaş şöyle konuştu: "Gelişmiş ülkelerde milyonlara ulaşan kayıtlı gönüllü verici sayısı Türkiye’de sadece 38 bin civarındadır. Bu durum; kardeşi olmayan, diğer akrabalarından da uygun verici bulamayan hastaların tedavi seçeneğini azaltmaktadır. Avrupa ülkelerinde %50’lerde olan akraba dışı vericilerden yapılan kemik iliği nakli oranı Türkiye’de % 5-10 civarındadır ki bu oran henüz istenilen düzeyde değildir. Bu nedenle kök hücre ve doku bilgi bankası artık bir ihtiyaçtır.”

NAKİL İÇİN TÜRKİYE TERCİH EDİLİYOR
Türkiye’de son yıllarda kemik iliği nakil sayısının büyük bir ivme kazandığını belirten ve Türkiye’nin Avrupa’da nakil sayısı bakımından 4. sırada olduğunu söyleyen Altuntaş, “Artık yurt dışından ciddi sayıda hasta nakil olmak için Türkiye'ye gelmektedir. Hatta yurt dışında kemik iliği nakli merkezleri kurulması ve nakillerin yapılması için eğitimler verilmekte, danışmanlıklar yapılmaktadır” dedi.

'TÜRK KÖK PROJESİ HAYAT BULUYOR'
Altuntaş, “Sağlık Bakanlığı, TürkKök doku tipleme ihalesinin yılsonuna kadar yapılacağını açıkladı. Öte yandan Kızılay aracılığı ile de kemik iliği vericilerinin tespit çalışmaları yapılacak. Türkiye'nin kemik iliği bankacılığı alanında da önümüzdeki 3-4 yıl içerisinde gelişmiş dünya ülkeleri standardını yakalamış olması beklenmektedir” tespitinde bulundu.

KİMLER KÖK HÜCRE VERİCİSİ OLABİLİR?
Kök hücre naklinin başlıca lösemi, lenfoma, kemik iliği kanserlerinde ve myelodisplastik sendrom (MDS) tedavisinde, bunların dışında anemi ve kalıtsal metabolik hastalıklar gibi çok sayıda sorunda kullanıldığını aktaran Altuntaş, kök hücre vericisi olabilmek için uygulanan prosedürü şöyle anlattı:

“Bulaşıcı ciddi bir hastalığı olmayan 18-55 yaş arası sağlıklı ve kan bankasına gidip kan verebilen herkes kök hücre vericisi olabilir. Genel sağlık durumu uygun olanlara HLA denilen doku grubu tayini ve bir takım kan testleri yapılır. Kök hücre vericisi olmanın insan sağlığı üzerine olumsuz önemli hiçbir riski bulunmamaktadır. Vericinin kişisel bilgilerinin korunması yasal zorunluluktur. Kök hücre, ameliyathanelerde veya aferez merkezlerinde toplanmaktadır.

KÖK HÜCRE VERİCİSİ OLMAK DİNİMİZCE SAKINCALI DEĞİL
Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’nun bu konu ile ilgili basın açıklaması vardır ve bu açıklamada net bir şekilde; yetişkinin kendi bünyesinden alınan kök hücrelerle yapılan çalışmaların dinimiz açısından bir sakıncası olmadığı ifade edilmiştir.

NAKİL KADAR NAKİL SONRASI DA ÖNEMLİ
Milyonların umudu kök hücredir ancak kök hücre nakli, her şeyin sonu veya sorunların bittiği anlamına da gelmiyor. Hastalar aylar, yıllar sonra bile ciddi problemler ile karşılaşabilir. Ayrıca, verici bulunamayan lösemi, lenfoma, myeloma hastalarının tedavisinde son yıllarda çok önemli gelişmeler olmuştur. Bu hastalıkları ilaçla da tedavi etmek mümkündür. Bu bağlamda da geleceğe umutla ve inançla bakmak, yaşama sıkı sıkı bağlı olmak tedavi başarısını artıracaktır. Sonuçta, her an hepimizin kök hücre nakline ihtiyacı olabilir. Bu nedenle gönüllü verici kayıtlarımızı ve testlerimizi yaptırıp hayat kurtarmak için hazır beklemeliyiz. Unutmayalım; gönüllü bağışçı olmak sosyal sorumluluğun bir gereğidir ve aynı zamanda milli bir görevdir."

Sayfa Yükleniyor...