“Kaçış sendromu taklitçi bir hastalıktır” (Mehmet Ali Erbil’in hastalığı)

19 Ekim'de evinin banyosunda düşerek yaralanan ve o tarihten beri yoğun bakımda tedavi gören Mehmet Ali Erbil’in de muzdarip olduğu “kaçış sendromu” eskiden nadir rastlanan hastalıklar listesindeydi. Ancak Prof. Dr. Ayşegül Yıldırım Kaplanoğlu, hastalığın son yıllarda görülme sıklığının arttığına dikkat çekti, kaçış sendromunun birçok hastalığı taklit etmesi nedeniyle teşhisinin de zor olduğunu belirtti.

“Kaçış sendromu taklitçi bir hastalıktır” (Mehmet Ali Erbil’in hastalığı)

Son yıllarda görülme sıklığı artan kaçış sendromu hastalığına dikket çeken Beykent Üniversitesi Bilimleri Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Ayşegül Yıldırım Kaplanoğlu, kaçış sendromunun yatağındaki boşluklardan sıvı sızması sonucu görülen bir hastalık olduğunu söyledi. Hastalığın taklitçi olması sebebiyle teşhisinin zor olduğunu ve tedavide geç kalınması durumunda ölüme neden olacağını kaydeden Kaplanoğlu, çocuklarda da görülebilen hastalığın tedavi edilmesiyle iyi sonuçlar alındığını aktararak belirtiler hakkında şöyle konuştu:   

“BİRÇOK HASTALIĞI TAKLİT EDİYOR” 

“Hastanın ayağında ödem, yüzünde şişme ve nefes almasında bozukluk olmaya başlıyor. Çünkü akciğeri çevreleyen zarın içine sıvı sızması oluyor. Aynı zamanda böbrek, karaciğer ve karın içindeki zarlara bu sıvının sızdığını gözlemliyoruz. Bu sendrom böbrek rahatsızlığı, zatürre gibi birçok hastalığı taklit ediyor. O nedenle gözden kaçırılmaması gereken bir hastalıktır.”

“HASTADA BİRDEN BİRE ÖLÜM HİSSİ OLUŞUYOR” 

Hastalığın çok ani geliştiğini belirten Kaplanoğlu, hastalığının belirtilerinin gözlemlendiği takdirde hemen bir hekime başvurulması gerektiğinin altını çizerek, “Kişi çoğunlukla ne olduğunu bile algılayamıyor. Hastada birden bire ölüm hissi oluşuyor. Kişi korkmaya başlıyor. Hasta sıvının vücuduna dolduğunu hissedebilir. Vücudun şişmeye başlamasıyla da bu anlaşılabilir. Ancak bu durumda hasta, vücudundan ödem attığını düşünebiliyor. Bu şikâyetlerde bulunan hastalar bunu evde atlatmaya çalışmasınlar. Bu hastalık evde atlatılacak hastalıklardan değil” dedi. 

HASTALIĞININ TEDAVİSİ ÇOK ZOR DEĞİL”

Hastalığın tedavi edildikten sonra kişinin sosyal hayatını etkilemediğini ifade eden Kaplanoğlu, tedavi olunmadığında ise hastanın kaybedilebileceğini belirtti, “Tedaviye geç kalındığında sıvıların dışarı kaçmasıyla organların kanlanması tamamlanmıyor. Organlar kanlanamayınca hücrelerin yapısı bozuluyor. Bu da kanamaların başlamasına neden oluyor. Bu nedenle hastalığın mutlaka tedavisi yapılmalıdır. Nitekim hastalığın tedavisi çok zor değil. Hastalığın tedavisi vücutta toplanan sıvıyı atmak için çeşitli ilaçlar ve kortizon kullanarak çok başarılı sonuçlar veriyor. Hastalık tedavi edildikten sonra tekrarlamayabiliyor” bilgisini verdi. 

VİDEO: KARDEŞİ, MEHMET ALİ ERBİL'İN DURUMUNU ANLATTI

Sayfa Yükleniyor...