MEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yüksel Özdemir, MEÜ İleri Teknoloji Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezinde (MEİTAM) düzenlenen basın toplantısında, projenin Tıp Fakültesi, Eczacılık Fakültesi ve Dış İlişkiler Şube Müdürlüğü Proje Koordinasyon Birimince ortaklaşa yürütülen bir çalışma olduğunu ve Çukurova Kalkınma Ajansı tarafından ''En İyi Küçük Ölçekli Altyapı projesi'' olarak seçildiğini söyledi.
Proje kapsamında ilk olarak gerekli ekipmanla donatılmış, yıllık 3-5 bin kapasiteli laboratuvarın kurulduğunu anlatan Özdemir, burada yapılan araştırmalarla kanser vakalarında erken teşhis ile halkın yaşam süresinin uzatılması ve tedavide ekonomik kayıpların en aza indirilmesinin planlandığını belirtti.
Ardından, laboratuvarda, Adana ve Mersin'den tanıları konulan hasta ile birinci ve ikinci derece yakınları, ayrıca 100 sağlıklı birey olmak üzere toplam bin kişinin mikroRNA örneklerinin toplandığını ve analiz edildiğini ifade eden Özdemir, ''Devlet Planlama Teşkilatı, Çukurova Kalkınma Ajansı ve Mersin İl Sağlık Müdürlüğünce desteklenen, 1 milyon 542 bin 943 TL bütçeli proje, 5 Temmuz 2010 tarihinde başlamıştı. Toplamda 18 ay süren çalışmada önemli veriler elde edildi'' dedi.
Artık ciddi bir erken tanı alt yapısının sağlandığını dile getiren Özdemir, çalışma sayesinde kanser belirtileri olmayan hastaların bile kanser riskinin belirlenebileceğine dikkati çekerek, ''Bu projede kanser riski taşıyan gruplarda kanserin erken tanısı için bir kanser belirteci olan mikroRNA düzeylerinin incelendi'' diye konuştu.
Çalışmanın ''ilk adım'' niteliği taşıdığını aktaran Özdemir, ''Artık kanserli hücrelerde nelerin bulunduğu tespit edildi. Bunlardan yola çıkarak, kanserin çıkışında nelerin olabileceğini görebileceğiz. Çalışmayı geliştirdikçe çok önemli sonuçlar daha elde edeceğiz'' diye konuştu.
TÜRKİYE'DE KANSER GÖRÜLME SIKLIĞI ARTIYOR
Proje yürütücüsü ve Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Lülüfer Tamer Gümüş de, kanser vakalarının her geçen yıl arttığına dikkati çekti. Türkiye'de en sık akciğer, lösemi, mide, kolon ve rektum kanserlerinin görüldüğüne işaret eden Prof. Dr. Gümüş, şunları kaydetti:''Kanser hastaları, ancak klinik belirti verdikten sonra kliniğe başvuruyorlar. Bu aşamada bazı kanser türleri için geç kalınmış olunuyor. Bu proje ile bazı belirteçleri saptayarak, kanserin erken tanısının konulması hedefleniyor. Bu amaçla, mikroRNA moleküllerini kanserin tanısında belirteç olarak, tanıya yardımcı olmak amacıyla kullanmayı planlıyoruz.''
Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Resul Buğdaycı ise, artacak olan kanser vakalarının artık çalışma sayesinde önceden riskini belirleyebileceğini, bunun da daha fazla kanser hastasının kurtarılabileceği anlamına geleceğini vurguladı.
- Etiketler :
- Haberler
