Kanseri 'yenilenmeyi unutturarak' yenecek

ABD'de kanser konusunda araştırmalar yürüten Dr. Cem Cüneyt Elbi, hastalığın tedavisinde çığır açacak yöntem üzerinde çalışıyor.

Kanseri 'yenilenmeyi unutturarak' yenecek

ABD'nin Boston kentinde Harvard Üniversitesi ve MIT (Massachusetts Teknoloji Enstitüsü) gibi dünyanın önde gelen araştırma merkezlerinin yanı başında MSD Araştırma Laboratuvarında onkoloji hastalıklarının mekanizmaları, yeni ilaçların bulunması ve geliştirilmesi üzerinde araştırmalar yürüten Elbi, hastalığın tedavisine yönelik çalışmasında umut verici sonuçlar elde etti.

Çalışmaları ile ilgili bilgi veren MSD Araştırma Laboratuvarı Biyoloji Programı Sorumlusu Elbi, insan vücudundaki hücrelerin DNA'larının her gün yenilendiğini, insan yaşamının bu sayede normal seyrinde sürebildiğini belirtti.

Elbi, faz-2 aşamasındaki araştırmada olumlu sonuçlar aldıklarını ifade ederek, şunları söyledi:

''Mesela güneş altında uzun süre kalan kişilerin hücreleri zarar görür, ama bu hücreler yenilenince sağlığın tehlikeye girmesi söz konusu olmaz. Üzerinde çalıştığımız araştırmada, bu yenilenme sürecini göz önüne alarak yeni bir yöntem geliştirmeyi umut ediyoruz. Çünkü kanser hücreleri de kendi kendilerini yenileyebilen hücrelerdir. Eğer bu hücrelere yenilenmeyi unutturursak kendi kendilerini yok etmelerini sağlayabileceğiz. Bu tedavi kolon (kalın bağırsak), yumurtalık, meme ve prostat kanserinin tedavisinde etkili olacak.''

ARTIK KİŞİYE ÖZEL TEDAVİ UYGULANIYOR
Kanser tedavisinde dünyada artık kişiye özel yöntemler uygulandığını anlatan Elbi, ''Her hastanın kendine özgü yapısı ve genetiği vardır. Bu nedenle bir kişide etkili olan tedavi diğerinde işe yaramayabilir. Artık dünyada her hastanın kendi yapısı ve bünyesine özgü tedaviye doğru gidiş var'' dedi.

Kanseri 'yenilenmeyi unutturarak' yenecek - 1 Yusuf Erkul, Dr. Elbi ve Deniz Özaslan Sipora

Laboratuvarda kendisinin yanı sıra ODTÜ Biyoloji Bölümü mezunu Deniz Özaslan Sipora (33) ve MIT Biyoloji Bölümü mezunu Yusuf Erkul'un da (25) da görev yaptığını kaydeden Elbi, Özaslan'ın, ilaçla ilgili çalışmaların ilk safhasında, Erkul'un ise insandaki hastalıkların aynısının farelerde oluşturulması üzerinde çalıştığını söyledi.

TÜRKİYE DE YATIRIMCI ÇEKEBİLİR
Söz konusu gençlerin büyük başarılara imza attığını vurgulayan Elbi, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Her ülkenin ilaç araştırmalarıyla ilgili belli bir deneyimi var. Türkiye'de de çok iyi üniversiteler ve bilim adamları görev yapıyor. Yenilikçi ilaçların geliştirilmesi konusunda bu alt yapı önemli bir avantaj. Dünyada MSD gibi büyük ilaç şirketlerinin yanı sıra 'melek yatırımcı' denilen bireysel ve kurumsal yatırımcılar bir araya gelip bir çok ülkeye bu alanda yatırım yapıyor. Türkiye de bu yatırımcıları çekebilir, ancak belirli düzenlemelerin yapılması şart. Mesela ilaçların ruhsatlandırılması ve geri ödemeye alınmasında büyük gecikmeler oluyor. Türkiye'deki bir kanser hastası yenilikçi bir ilaca Avrupa ve ABD'deki bir hastaya göre 3-5 yıl sonra ulaşıyor. Bu hastaların beklemeye tahammülü yok. Bu nedenle mutlaka yeni düzenlemeler yapılmalı. Yenilikçi ilaçların geliştirilmesi konusunda Türkiye'de Ar-Ge ve klinik araştırmalar yapılabilir. Bu konuda büyük birikim var.''

Boston MSD Araştırma Laboratuvarı Başkanı Dr. Rupert Vessey de, Türkiye'ye yönelik önerilerde bulundu. Laboratuvarın, Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi ve MIT gibi dünyanın önde gelen merkezlerinin yakınında bulunmasının büyük avantaj sağladığını ifade eden Vessey, ''Çevredeki bu merkezlerle sürekli iletişim halindeyiz. Bu araştırma merkezleri çok büyük iş imkanları sağladığı gibi dünyanın her yerinden başarılı gençleri çekebiliyor. Biz burada akademisyenler için uygun ortam yarattık. Ancak bu buluşların ticari olarak sunumu için yatırımcı bulunması ve fikri mülkiyet haklarının geliştirilmesi büyük önem taşıyor'' dedi.

Sayfa Yükleniyor...