Kasları durmuyor, çözüm bulunamıyor

İzmir'in Torbalı ilçesinde tüm kasları istem dışı hareket eden Osman Erol'un hastalığı için başvurduğu beş hastanede çözüm bulunamadı. Yaklaşık 6 aydır yardım almadan hareket edemeyen Erol, kaslarındaki ağrı nedeniyle uyuyamıyor ve günlük ihtiyaçlarını gideremiyor.

Torbalı halkı tarafından ''Beton Osman'' lakabıyla tanınan emekli inşaat işçisi Osman Erol (60), 5,5 ay önce bisiklet kullanırken sendelediğini, bir süre sonra hareket etmekte zorlanma şikayetiyle Torbalı Devlet Hastanesine başvurduğunu, ardından gittiği Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde bağırsak kanseri teşhisiyle 18 gün tedavi gördüğünü anlattı.

Her geçen gün yürümekte zorlanması ve kaslarındaki hareketliliğinin yoğunlaşması nedeniyle Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine başvurduklarını söyleyen Erol, ''Yapılan tahlillerden sonra, kas hareketlerini düzenleyici ve azaltıcı ilaç verdiler, ancak fayda etmedi. Gittikçe kötü oldum'' dedi.

Başvurduğu Özel Şifa Hastanesinde belirleyici bir teşhis konulamaması üzerine Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine yönlendirildiklerini ifade eden Erol, şöyle konuştu:

KASLAR 24 SAAT HAREKET HALİNDE
''İlginç bir vaka olduğum söylendi ve DEÜ'ye yönlendirildim. Kaslarım üzerinde bir takım testler yapıldı. İyileşeceğim söylendi. Kanım temizlendi. Neticede yine hüsrana uğradım. Bir hastanede ALS teşhisi kondu. Bir başkasında 'ALS yok' dendi. Ben kaslarımın seyirmesine çare bulamadım. Gün geçtikçe eriyorum, bitiyorum. Acı çekmeye dayanamıyorum. Günlük ihtiyaçlarımı karşılayamıyorum. Karım ve kızım hep başımda bekliyor. Türkiye'de bu hastalığı durduracak doktor yok mu? İyileşmek için her yolu denemeye razıyım.''

Kol, bacak ve sırt kaslarının 24 saat hareket halinde olduğunu söyleyen Erol, ''Artık ayaklarımı kullanamıyorum. Ellerim de güçsüzleşmeye başladı. Çaresizim. Sabaha kadar her tarafım ağrıyor. Nefes alamıyor, uyuyamıyorum. Gecem, gündüzüm belli değil. Bu acıyı çekmektense yarın ölmeyi isterim, ama ne yazık ki elimde değil. Çaresizlik çok zor'' diye konuştu.
         
''AYAKLARIMDAKİ GÜCÜ BABAMA VEREBİLSEM''         
Osman Erol'un hastalığı boyunca yanından bir olsun ayrılmayan kızı Ayberk Erol (27) ise babasına bağırsak kanseri teşhisi konulduğunu, ancak vücudunun güçsüzlüğü nedeniyle tedavi uygulanamadığını belirtti.

Babasının, 5.5 ay önce kanseri yenebilecek kadar güçlü bir insan olduğunu vurgulayan Erol, ''Kanseri yeneceğini biliyorum. Ama bu halde başaramaz çünkü her geçen gün daha kötüye gidiyor. Kasları sürekli istem dışı hareket ettiği için 24 saat çalışıyormuş gibi bedeni yorgun düşüyor'' dedi.

Çaresizlik içinde olduklarını ifade eden Erol, şunları kaydetti:
''Bu kasları durduracak, kesin tanı koyacak ve babamı iyileştirecek doktor arıyorum. Bir hastane ALS teşhisi koydu. Biri 'ALS değil' dedi. Hangisine inanacağımızı şaşırdık. EMG ve diğer tahlilleri temiz çıktı. Kesin bir teşhisi yok. 'Kanında mikrop var' dediler, 'ALS' dediler, 'Bağırsak kanseri' dediler. Tıbbın bu kadar geliştiği bir dönemde babamın kaslarını durduracak kimse yok mu? 5.5 ay önce yürürken bile hızına yetişemediğimiz babam, şimdi karşı koltuğa geçmek için iki kişinin yardımına ihtiyaç duyuyor. Çok üzülüyorum. Keşke ayaklarımdaki gücü ona verebilsem. Gözümün önünde böyle erimesine seyirci kalamıyorum.

Babası Osman Erol'un tek başına tuvalet ihtiyacını dahi karşılayamadığını anlatan Erol, ''Bebek gibi oldu. Suyunu bile biz içiriyoruz. Elini kaldıramıyor, yüzünü yıkayamıyor. Babam, 5 ay önce sağlıklı ve her şeyini kendi yapabilen bir insandı. Hastalığının daha da ilerlemesini istemiyorum'' şeklinde konuştu.
         
''30 YILLIK KOCAM GÖZÜMÜN ÖNÜNDE ERİYOR''         
Osman Erol'un eşi Aysel Erol da aniden gelişen hastalığın maddi ve manevi külfetini derinden yaşadıklarını belirtti. Kocasının 5,5 ay öncesine kadar ''hiç hastaneye gitmemiş, sağlıklı bir adam'' olduğunu anlatan Erol, ''O kadar tahlil yapıldı, hastalık teşhisi konulamadı, çare bulunamadı. Günde kilometrelerce yol yürüyen bir insandı. Aniden nasıl böyle oldu anlamadık'' dedi.

Osman Erol'un emekli olduktan sonra baca temizliği yaparak geçimini sürdürdüğünü işaret eden Erol, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Çare istiyorum. Tek emekli maaşıyla geçiniyoruz. Kızım işten çıkarıldı. Maddi olarak, ihtiyaçlarını karşılayamıyoruz. Bisikletini de sattık. Çok üzülüyorum. 30 yıllık kocam, gözümün önünde eriyor. Her gün yürüyen bir insandı. Torbalı, Osman'ı 'Beton Osman' diye tanır. Birden böyle yıkılması bizi de yıktı. Yeter ki bir çare bulunsun, verem mi, kanser mi, siroz mu, neyse 'Hastalığı budur' desinler. Hastalığın adını koyamıyorlar, hastaneye götürdüğümüz gibi geri getiriyoruz.''

Sayfa Yükleniyor...