Kendiniz ve çocuğunuz için sigarayı bırakın

Kendiniz ve çocuğunuz için sigarayı bırakın

Memorial Suadiye Tıp Merkezi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. İlkay Keskinel, “31 Mayıs Dünya Sigarasız Günü” öncesinde, “Sigaranın zararları ve sigarayı bırakma süreci” ile ilgili bilgi verdi.

Pek çok zararlı maddeyi barındıran sigara, vücuttaki tüm organ ve sistemleri olumsuz etkilemekte, sigaradan alınan her nefesle kana sayısız madde karışmaktadır. Ancak sigaranın zararı, yalnızca sigara içene değildir; dumana maruz kalan herkes, az ya da çok, bu bir numaralı sağlık zararlısından nasibini alır. Kendi sigara içmediği halde, kişinin sigara dumanına maruz kalmasına “pasif içicilik” denmektedir.

Sigara dumanıyla ortama yayılan zararlı maddeler, hem nefes yoluyla, hem de ciltten emilerek kana karışmaktadır. Sigara içmeyen kişiler, yanında içilmese dahi, sigara içen kişinin saçına, cildine ve giysilerine sinen dumandan etkilenebilir. Evin bir odasında sigara yakıldığında, dakikalar içinde tüm eve sigara dumanı yayılır. Halı, duvar, mobilya gibi tüm yüzeylere siner ve günler içinde buradan havaya geri yayılır. Odasında hiç sigara içilmeyen fakat anne-babası sigara içen çocukların, anne-babaları hiç sigara içmeyen çocuklara göre odalarındaki karbon monoksit düzeyi 8 kat fazla bulunmuştur.

Sigara dumanına pasif olarak maruz kalmak, öksürük, boğazda yanma, baş ağrısı, bulantı gibi belirtilere yol açmaktadır. Akciğer Kanserinden Ölümlerin yüzde 90’ının, Tüm Kanser Ölümlerinin %30’unun Sorumlusu Sigaradır. Kronik bronşit ve amfizemin başlıca sebebi sigaradır. Bu hastalıklar, kişiyi yatağa ve oksijene bağımlı hale getirebilmektedir. Sigara, akciğerin doğal savunma sistemini bozar, solunum yollarını kaplayan titrek tüylerin felce uğramasına neden olur, zatürre gibi mikrobik hastalıklara yakalanma riskini arttırır.

DÜŞÜK VE ERKEN DOĞUM RİSKİNİ ARTIRIR

Sigara, kalp krizi riskini 3 kat arttırır, yüksek tansiyona yol açabilir. Damar tıkanıklığına, el ve ayaklarda gangrene ve bunun sonucunda bu uzuvların kesilmesine neden olabilir, cildi erken yaşlandırır, mide rahatsızlıklarına yol açabilir, vücutta C vitamininin tüketilmesine ve bu vitaminin eksikliği sonucu hastalıklara eğilimin artmasına neden olur.

Hamilelikte sigara içilmesi düşüğe, erken doğuma, bebeğin küçük doğmasına neden olabilir. Bu bebeklerde ileride astım ve allerjik rahatsızlıkların gelişme olasılığı artar. Anne veya babası sigara içen çocuklarda öksürük, hırıltı, astım, sinüzit, bademcik ve orta kulak sorunları daha sık görülmektedir. Sigara, cinsel organlara giden kan miktarını azaltarak iktidarsızlığa neden olabilir, seks hormonlarının azalmasına ve spermlere zarar vererek kısırlığa neden olabilir. Sigarayla alınan karbonmonoksit gazı, hücrelere oksijen taşınmasını engeller.

İÇİLEN HER 5 SİGARA İÇMEYENLER İÇİN 1 SİGARA DEMEK

Sigara, yalnız içene değil, çevresindekilere de ciddi boyutlarda zarar vermektedir. Sigara dumanıyla ortama yayılan zararlı maddeler, hem nefes almayla, hem de ciltten emilerek kana karışmaktadır. Ortamda içilen her 5 sigara, içmeyenlerin 1 sigara içmesine neden olur. Sigara içerek çocuklarınıza kötü örnek olduğunuzu unutmayın. Sigara içenlere bazı durumlarda ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapılabilmektedir.

SİGARANIN ETKİSİ ANNEDEN BEBEĞE GEÇİYOR

Pasif içiciliğin çocuklar üzerindeki etkisi, çok daha dramatiktir. Ülkemizde çocuklardaki pasif içicilik oranının yüzde 75 dolayında olduğu sanılmaktadır. Anne-babası sigara içen çocukların yılda 60-150 adet sigarayı kendileri içmişlercesine zararlı maddelere maruz kaldığı bilinmektedir.

Pasif içiciliğin çocuklarda zihinsel gelişimi etkilediği ve davranış bozukluğu yaptığı düşünülmektedir. Annesi gebelik süresince sigara içen çocukların okul başarılarının daha düşük olduğu ve dikkat eksikliği sorunu yaşadıkları gösterilmiştir.

Her iki ebeveyni sigara içen çocuklarda, solunum yolu hastalıkları yüzde 70 kadar fazladır. Bu çocuklar, ilk 1 yaşları boyunca sigara içmeyen anne-babaların çocuklarına göre daha sık bronşit ve zatürreeye yakalanmaktadır. Astım ve orta kulak iltihabı riski de artmaktadır. Çocuklar, daha doğmadan önce dahi pasif içicilikten paylarını alabilir.

Hamile annelerin yanında içilen sigara, anneden kan yoluyla, doğumdan sonra da süt ile bebeğe geçmektedir. Kanla bebeğe geçen karbon monoksit, erişkine göre bebeğin kanından çok daha uzun sürede temizlenmektedir. Gebelikte sigaraya maruz kalmak, düşük riskini artırmakta ve bebeğin daha az kilolu doğmasına neden olmaktadır. Bu bebeklerde “ani beşik ölümü” riski de artmıştır.

SİGARAYI BIRAKMA SÜRECİ  

12-24 saat içinde nikotin ve karbonmonoksitin etkisi kaybolur.
1-2 gün içinde tat ve koku alma duyularınız düzelir.
6 hafta içinde bağışıklığı baskılayıcı etki ortadan kalkar.
Sigaranın yola açtığı hastalıklara yakalanma riskiniz azalır.
Sigarayı bıraktıktan sonraki 1 gün içinde kalp krizi geçirme riskiniz yarı yarıya azalır.
Solunum fonksiyonlarınızdaki hızlı gerileme düzelir.
Fiziksel kapasitenizde artış olur, daha aktif bir insan haline gelirsiniz.
Zamanla dişlerinizdeki ve cildinizdeki nikotine bağlı lekeler kaybolur.
Bir süre öksürük ve balgam miktarınızda artış olabilir. Sanılanın aksine bu bir iyileşme belirtisidir, bronşlarınızdaki titrek tüylerin iyileşip solunum yollarınızın temizlenmeye başladığını gösterir.

SAĞLIKLI YAŞAMANI TADINI ÇIKARMAYA BAŞLAYIN

Sigarayı bırakmak için sağlığınızı kaybetmeyi beklemeyin.
Kendinize güvenin.
Kararlı olun. Çevrenizdeki sigara tiryakilerinin sizi yanlış yönlendirmelerine izin vermeyin.
Yakınlarınızın desteğini isteyin. Mümkünse ailenizde ya da arkadaş çevresindeki bir sigara içicisiyle beraber sigarayı bırakın.
Sigara içenlerden ve sigara içilen ortamlardan uzak durun.
Alkol, kahve gibi sigara içme isteğinizi arttıran uyaranları tercih etmeyin.
Evinizde ve işyerinizdeki küllük, çakmak gibi eşyaları ortadan kaldırın.
Sigara içme arzusu duyduğunuzda, ortam değiştirin, şekersiz çiklet çiğneyin, yavaş yavaş su için.
Sigarasız yaşamın getirdiklerini düşünün. Artık daha sağlıklı bir insan olmanın tadını çıkarın.

Sayfa Yükleniyor...