Kilo kontrolünde erkekler daha avantajlı

Kadınların kilo vermesi ve ideal kiloyu koruması erkeklerden daha zor. Diyetisyenlere göre en önemli neden, yağlanmayı kolaylaştıran kadınlık hormonu östrojen.

Kilo kontrolünde erkekler daha avantajlı

İki cinsiyet arasındaki bedensel, ruhsal ve sosyal farklılıklara dikkat çeken Uzman Diyetisyen Dilara Koçak, östrojen hormonu nedeniyle kadın bedeninin daha yağlı olduğunu söyledi.

“Kadınlık hormonu olan östrojen nedeniyle kadın daha yağlıdır, kas oranı erkeğe göre daha düşüktür ve bu yüzden metabolizma da daha yavaştır” diyen Koçak’a göre, bu durum, kadının daha çabuk kilo almasının ve zor zayıflamasının önemli bir nedeni.

ÖZEL DÖNEMLER BEDENİ KONTROL ETMEYİ ZORLAŞTIRIYOR
Hormon değişimlerinin ilk adet görme tarihinden itibaren kadını yoğun şekilde etkilediğini belirten Dilara Koçak, “Her ay bireye göre değişmekle birlikte kadının duygu durumu, iştahı, bedenindeki ödem adet görme günlerinde değişiklik göstererek kadını zorlar. Hamilelik, emzirme, menopoz gibi dönemler yine kadının hormonal değişimlere uğradığı, bedenini kontrol etmekte zorlandığı ve kilo almaya eğilimli olduğu zamanlar olarak karşımıza çıkar” dedi.

Koçak’a göre, kadınlar duygusal olarak erkeklere göre daha hassas. Bu yüzden fizyolojik açlık ile psikolojik açlığın birbirine karıştığı, terk edilme, yalnızlık, üzüntü, stres, kayıplar, aldatılma gibi duygular kadında daha fazla etki yaratıp yemeğe yönelmesine sebep olabiliyor.

SAÇINI SÜPÜRGE EDEN KADIN OBEZ OLMA EĞİLİMİNDE
Dilara Koçak, “İş hayatı, erkek arkadaşları, spor zamanı gibi kendine özgü zamanı ve sosyal çevresini erkek daha rahat yönetebiliyor. Oysa kadın her zaman bu kadar özgür davranamıyor. Çalışan kadın için de çalışmayan kadın için de ev ve çocuk sorumluğu ile eşe odaklı yaşamak çoğunlukla daha önde geliyor. Bununla birlikte, kilolu olma durumu eğitim seviyesi düştükçe, yaş ilerledikçe artıyor. Ev hanımlarının da çalışan kadınlara göre daha kilolu olduğu biliniyor. Yani saçını süpürge eden kadında kilo alma eğilimi artıyor” diye konuştu.

FOTOMODEL ÖLÇÜLERİNDE İNCE OLMA STRESİ
Kadınların ruhsal farklılıklarının da kilo probleminde etken olduğunu belirten Dilara Koçak şunları söyledi: “Başkalarına öncelik veren, bir anlamda kendi değerine sahip çıkamayan kadın değersizlik duygusu ve bilinçaltı oyunları ile aslında tam tersini istese de yediklerini kontrol edemiyor. Araştırmalara göre kendini birinci sıraya koyamayan başkaları için yaşayan bireylerin obez olma eğilimi daha yüksek. Eş, eşin ailesi, çocuklar, ev, alışveriş, yemek, temizlik eğer varsa çalışma hayatı kadının ilk akla gelen sorumlukların oluşturuyor. Bunların hepsini başarıyla yöneten kadına bir de fotomodel ölçülerinde ince olması stresi yüklendiğinde durum pek de adil görünmüyor.”

Uzman Diyetisyen Dilara Koçak, “Aslında açısından herkesin incecik olması gerekmiyor. Bedenen sağlıklı olan iyi beslenen dengeli bir yaşam süren bir bireyin 3-4 kg fazlasının olması stres haline gelmemeli” dedi. 

58 YAŞINDAKİ KADIN, 28 YAŞINDAKİ KİLOSUNU HEDEFLEMEMELİ
Kilo fazlalığı olan kadının bu durumu çözerken esnek bir bakış açısında olması, kendisi hakkındaki değerlendirmeyi gerçekçi yapması ve hedefi doğru belirlemesi gerekiyor. Koçak, doğru değerlendirmeyi yapmak için kadınların dikkat etmesi gereken konuları şu sözlerle açıkladı: “58 yaşında bir kadının 28 yaşındaki kilosunu hedeflemesi veya son 5 yılda 60–65 kg aralığında iken 1 aylık sıkı bir diyetle 58 kiloyu hedeflemesi doğru yaklaşımlar olmaz. Bu durum sağlığı olumsuz etkiler, bireyin duygu durumunu bozar. Uygulanacak beslenme modeli bireyin hem ruhunu, hem bedenini tatmin etmeli. Aksi takdirde kamp hayatı gibi geçen diyet dönemi bitince verilen tüm kilolar geri geliyor. Ruhu beslemek sevilen besinleri de yiyebilmek bir anlamda içimizdeki çocuğu da memnun etmek önemli.”

Sayfa Yükleniyor...