Korkmayın ama önleminizi de alın!

2000 Venezuela Güzeli Eva Ekvall’in 28 yaşında hayatını kaybetmesi, Türkiye’de Vahide Gördüm, Nilüfer, Deniz Uğur gibi sanatçılarda da görülmesiyle bir kez daha gündeme gelen meme kanseri Türkiye’de her 10 kadından birinde görülüyor.

Korkmayın ama önleminizi de alın!

Görülme sıklığı ve belirti vermeden ilerlemesi korkutucu olsa da uzmanlar meme kanserinin, erken teşhisle tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu söylüyor. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Abdullah İğci, meme kanserinde şifayla sonuçlanan etkin tedavi için erken tanının büyük önem taşıdığını söylüyor.

20 YAŞINDAN SONRA KENDİNİZİ MUAYENE EDİN
Memede ele gelen kitlelerin yüzde 90’ının kanser olmadığını ancak böyle bir durumda mutlaka bir doktora başvurmak gerektiğini belirten Prof. İğci, “Kadınların 20 yaşından itibaren kendi kendini düzenli olarak muayene etmesi de erken teşhis için çok önemli. Çünkü ilk evrede yakalanan meme kanserinin neredeyse tamamı tedavi edilebiliyor” diyor.

RİSK GRUBUNDAYSANIZ DAHA DİKKATLİ OLUN
Anne ve kız kardeş gibi birinci derece akrabasında meme kanseri olanlar, hiç doğum yapmamış, emzirmemiş ve ilk doğumunu 30 yaşından sonra yapmış olanlar, 50 yaşın üzerinde olanlar, ilk adeti 12 yaşından önce başlayan ve menopozu da 50 yaşından sonra gerçekleşenler, şişman ve aşırı alkol kullanan kadınlar, daha önce bir memesinde kanser oluşanlar, meme kanseri (BRCA) geni taşıyanlar ile ilk doğum öncesi uzun süre doğum kontrol hapı kullananlar meme kanseri açısından risk grubunda yer alıyor.

ERKEN TEŞHİS ŞANSINI YAKALAYIN
Meme kanserinin yüzde 80-85’inin nedeni bilinmese de, hastalığın yüzde 15-20’sinin genetik nedenlerden kaynaklandığını belirten Prof. İğci, mamografinin neden önemli olduğunu şöyle açıklıyor: “Hastalık meme kanserine dönüşmeden önce yani kanserden bir önceki dönemde mamografi sayesinde saptandığında, hastalıktan kurtulma şansı yüzde 100’dür. Ailesinde meme kanseri olan kadınlarda ilk mamografinin 32 yaşından itibaren çektirilmesi gerekir. Genetik meme kanserinde ise bu kontroller 26 yaşında itibaren başlamalıdır. Memesinden hiçbir şikâyeti olmayan kadınlar da 40 yaşından sonra her yıl mamografi çektirerek, kanserin ele gelen büyüklüğe ulaşmadan tespit edilmesini sağlayabilir. Bu kontrol, genellikle adetin bitiminden itibaren 4-5 gün sonra yapılmalıdır. Menopoza girenler, rahim veya yumurtalık ameliyatı olan kadınların periyodik olarak, ayda bir kez aynı günlere denk getirecek şekilde meme muayenesini yapmaları gerekmektedir.”

HER KİTLEDEN KORKMAYIN AMA TEDBİRLİ OLUN
Kadınlarda özellikle genç yaşlarda kist adı verilen ve kanser olmayan kitlelerin çok görüldüğünü hatırlatan İğci, “Orta ve ileri yaşlarda ise fibrokistik değişiklikler ele kitle olarak gelebilir. Kitlelerin ağrılı veya ağrısız olması bunun kanser olduğu anlamına gelmese de yapısının mutlaka aydınlatılması gerekir. Bunun için de memede herhangi bir kitle fark edildiğinde mutlaka doktora başvurulması çok önemlidir” diye konuşuyor.

SAĞLIKLI BESLENİN, DÜZENLİ YAŞAYIN…
Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Abdullah İğci’nin meme kanserinden korunmak için yapılabilecekler hakkındaki önerileri ise şöyle: “Özellikle A ve C vitamininden zengin taze meyve ve sebze tüketmeye özen gösterilmeli, hayvansal yağlardan uzak durarak daha çok posalı gıdalar tercih edilmeli, tütsülenmiş tuzlu ve konserve yiyecekler tüketilmemeli, sigara ve alkolden uzak durulmalı, fazla kilo alınmamalıdır. Spor yapmak, meme kanseri riski yüksek kadınlarda koruyucu ilaç kullanımı, yine risk faktörü yüksek olanlarda her iki memenin içinin boşaltılması silikonla ya da kişinin kendi dokusundan meme yapılması, piyasada satılan ‘göğüs büyütücü’ adı altında satılan tablet, krem ve jellerin kullanılmaması gibi önlemlerle meme kanseri risklerini azaltmak mümkün.”

Sayfa Yükleniyor...