28 yaşındaki Deniz Aksu, 12 yaşından beri de kendi kendine insülin yapıyor.
Geçmişte insülin iğnelerinin çok kalın olduğunu, enjektörlerin de her vuruşta kaynatılması gerektiğini belirten Aksu, teknolojinin gelişmesiyle hastalığın tedavisinde ne gibi kolaylıklar yaşandığını şöyle anlattı: ''O zamanlar insülin daha çok kola ve bacağa vuruluyordu ama göbeğe ve kalçaya da vurulabileceğini öğrendikçe daha az acı çekmeye başladım. Evde iki çeşit insülini karıştırıp iğneyi kaynatarak hazırlıyorduk. Daha çok acı veren bir enjektör kullanmak durumundaydık. Ayrıca eskiden evde ocak üstünde idrarın kimyasallarla karıştırılıp kaynatılmasıyla tahliller yapılırdı. Şu an kan şekeri ölçüm cihazlarıyla parmağınızdan kan alarak hem daha sağlıklı hem de basit yöntemlerle daha net sonuçlar alabildiğimiz ölçümler yapabiliyoruz.''
''İNSANLARIN BİLİNÇLENMESİ LAZIM''
Küçük yaşta diyabetle yüzleştiği için özellikle tatlılar başta olmak üzere pek çok besinden uzak kalmak zorunda olduğunu dile getiren Aksu, ağabeyleri ve ablasının evde tatlıları kendisinden saklanarak yemek zorunda kaldığını söyledi.
Hastalığı dolayısıyla zaman zaman zor durumlarda kalabildiğini, bazı olumsuz anıları da hayatı boyunca unutamadığını anlatan Aksu, İlkokul 5. sınıftayken şekerinin çok yüksek olduğu bir dönemde sınıfta uyuya kaldığını, bir öğretmenin de 2 ders saati boyunca, uyanana kadar başında beklediğini söyledi.
Lise çağlarında tedavi için tek başına Ankara'ya gittiği bir gün otobüste yanında oturan bir adamdan insülin yapması için kendisine yardımcı olmasını istediğinde, adamın diyabeti bilmediği için ''bulaşıcı'' düşüncesiyle yanından kalktığını ve seyahat boyu yanına hiç oturmadığını kaydeden Aksu, ''Bu benim için çok acıydı. İnsanların bilinçsizliği, o adamın tepkisi beni çok üzmüştü. Aslında benim gibi düzenli yaşayan bir diyabetli, sağlıklı insandan daha uzun yaşayabiliyor. İnsanların bu konuda bilinçlenmesi önemli'' diye konuştu.
''KÖTÜ ARKADAŞIMIZI YOLA GETİRMEYE ÇALIŞIYORUZ''
Düzenli bir yaşamla diyabetin ömrü uzatabildiğini söyleyen Aksu’ya göre, neyi ne kadar yiyeceğini bilen, insülini düzenli kullanan ve egzersize ara vermeyen diyabet hastası sağlıklı bir insan gibi yaşayabilir.
Şeker hastalığıyla yaşamayı öğrendiğini belirten Aksu, 'Biz diyabetliler genelde şunu söyleriz; Diyabet bizim kötü arkadaşımız. Eğer biz diyabeti kendi tarafımıza çekersek ömür boyu onunla dost olarak yaşarız ama diyabetten, onun kötü huylarından yana gidersek onunla beraber yaşamımızı zora sokarız. Kötü arkadaşımızı yola getirmeye çalışıyoruz'' diye konuştu.
HASTALARA HASTALIĞI ANLATACAK
Türkiye Diyabet Vakfı'nın başlattığı ve Cumhurbaşkanlığı himayesinde 22 pilot ilde yürütülen ''Diyabeti Durduralım'' projesi kapsamında Malatya'daki diyabet hastalarına yaşadıklarını anlatmaya hazırlanan Aksu, doktorların tıbbi terimler kullanmasından yakınan hastalarla, kendi dillerinden yaşadıklarını paylaşacağını söyledi.
- Etiketler :
- Haberler
