Kötü karne, iyi bir başlangıç olabilir
Psikologlara göre, kötü karneyle öğrenci hayatında neleri değiştirmesi gerektiğini fark edebilir ve ileriki performansını değiştirmek için adımlar atabilir.
Kötü karnenin öğrencinin kişiliğini ve genel başarısını gösteren bir araç olmadığını belirten Uzman Klinik Psikolog Neslihan Arıcı, Kötü karne bu bağlamda hayatın sonu değil, tam tersine hayatın başıdır” dedi.
Arıcı, kötü karne öğrencinin sadece bir yılda aldığı derslerdeki performansını gösterdiğini belirterek, “Öğrencinin kişiliğini, genel başarısını gösteren bir araç değildir. Bu bağlamda hayatın sonu değil, tam tersine hayatın başıdır. Çünkü kötü karneyle öğrenci hayatında neleri değiştirmesi gerektiğini fark edebilir ve ileriki performansını değiştirmek için adımlar atabilir” diye konuştu.
ANNE-BABALARA ÖNERİLER
Karnedeki zayıfları değerlendirmede anne-babalara çok iş düştüğünü hatırlatan Arıcı, dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıraladı:
• İlk olarak aile öğrenicinin zayıf almasına etki eden nedenleri gözden geçirmelidir.
• Karnede zayıf notlarda ailenin sebep olduğu, çok baskı yapma ya da hiç ilgilenmeme, sorumluluk vermeme, yüksek veya düşük beklentili olma, olumsuz ilişki kurma gibi davranışlar ele alınmalı.
• Karnedeki zayıf notlarda öğrencinin yaptığı, ders çalışmama, bilgisayar başında fazla zaman geçirme, sorumluluk alamama çalışma sonucunda alacağı kazançlarını fark etmeme gibi hatalar varsa, bunlar öğrenciyle konuşulmalı ve çözüm aranmalıdır.
• Karnedeki zayıf notlar için öğrenciye “Sen başarısızsın, hiçbir işe yaramazsın” gibi sözlerle yaklaşılmamalı. Bu sözler öğrencinin kendi algısını ve özgüvenini olumsuz etkilemekte ve hatta bir dahaki dönemde daha düşük not almasına sebep olmaktadır.
• Karnedeki zayıf notlar için öğrenci fiziksel veya duygusal olarak cezalandırılmamalı. Ceza öğreniciye ders çalışmayı ya da başarılı olmayı öğretmez. Aksine ders çalışmamaya dolaylı olarak teşvik eder.
YAZ TATİLİNİ İYİ DEĞERLENDİRİN
Karnesi zayıf olan çocukların tatilinin verimli geçebilmesi için iyi bir tatil programı yapılmasını öneren Psikolog Neslihan Arıcı, “Bu programın belli süresinde öğrencinin dinlenmesi, rahatlaması, eğlenmesi ve çeşitli spor faaliyetlerinde bulunması gerekmektedir. Çünkü tatilin anlamı, dinlenme ve rahatlamadır” dedi.
“DERS ÇALIŞ” EMRİ BASKI YARATIR
Velilerin kendi başlarına program yapmamaları gerektiğini aktaran Arıcı, programın belli sürelerinde zayıf not alınan derslerdeki eksikliklerin telafi edilebileceğini vurguladı. “Hiçbir insan emir etkinliğiyle yaptığı işte istekli olmaz ve yaptığı işi öğrenmez. Sadece baskıdan yapar ve baskı geçtiğinde tekrar eski davranışına geri döner. Kısaca o konuda sorumluluk almayı öğrenmez” diyen Arıcı, şunları kaydetti: “Bazen ‘ders çalış emri’ baskı yarattığı için bireyi ders çalışmadan soğutur. Çünkü hiçbir çocuk ve birey kontrol edilmek istemez. O yüzden çocuğu bu emirlerle kontrol etmek yerine çocuğa ders çalışmasını motive edecek ortamlar, durumlar çocukla birlikte oluşturulmalı ve çocuğa kendini kontrol etme davranışları kazandırılmalıdır.”
- Etiketler :
- Haberler