Paris’te bir araya gelen Hırvatistan, Gürcistan, İran, Kazakistan, Romanya, Sırbistan, Türkiye ve Ukrayna’dan kuduz uzmanları, bölgesel bağlamda hastalığın önlenmesi ve kontrolü için stratejiler belirlemek üzere Pastör Enstitüsü ve GARC (Kuduz Kontrolü için Küresel İttifak) uzmanlarıyla kendi ülkelerindeki kuduzun durumunu tartıştı.
Toplantıda, Sanofi Pasteur tarafından desteklenen MEEREB’e (Orta Doğu ve Doğu Avrupa Kuduz Uzmanlık Bürosu) bağlı ülkelerden bazılarında, 30 yıldan uzun süredir kuduz kaynaklı insan ölümü görülmediği belirtildi. Diğer ülkelerde ise kuduzun sadece vahşi hayvanlarda değil, köpeklerde de görüldüğü ve önlemlere rağmen insan vakalarına hala rastlandığı kaydedildi.
Kuduz, günümüzde dünyadaki en ölümcül hastalıklardan biri olarak kabul ediliyor. Enfekte olmuş bir hayvanın ısırığı, tırmığı ya da yalamasıyla geçen kuduz virüsünün sebep olduğu hastalık, semptomlar bir kez ortaya çıktığında, acımasız bir biçimde ölüme neden oluyor. Ancak virüse maruz kalındıktan sonra, Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiyelerine uygun biçimde gerçekleştirilen acil tedaviyle hasta kurtarılabiliyor.
Maruziyet sonrası profilaksi ya da PEP olarak da adlandırılan kuduz tedavisi, yaranın sabun ve suyla acil ve uzun süreli yıkanması, ardından güvenli ve etkili bir aşı ile bağışıklık kazandırılması ve kuduz antikorunun uygulanması şeklinde yapılıyor. Bu tedavi hem hızlı hem de uzun süreli koruma sağlıyor.
- Etiketler :
- Haberler
