Melanomda yaşam süresini uzatıyor

Hedefe yönelik ajanların ve bağışıklık sistemini harekete geçiren immüno-onkolojik yöntemlerin, cilt kanseri melanom tedavisinde olumlu sonuçlar verdiği belirtildi.

Melanomda yaşam süresini uzatıyor

Türk Onkoloji Grubu (TOG) Melanom Çalışma Grubu, görülme sıklığı giderek artan ve yüksek mortalite riski taşıyan melanomun tanı, teşhis ve tedavisine ışık tutacak ve bu alanda çalışan bilim insanlarına ve karar vericilere rehber olacak “Türkiye Melanom Yol Haritası” isimli bir çalışmaya imza attı.

TOG Melanom Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. İsmail Çelik, cilt kanseri melanomun genellikle hastalığın son evrelerinde teşhis edilebildiğini ve bu evrede mevcut klasik kanser tedavisi yöntemlerinin başarısız kaldığını söyledi. Prof. Dr. Çelik, son yıllarda geliştirilen hedefe yönelik ajanların ve immüno-onkolojik tedavi yöntemlerinin ise yaşam süresini artırdığını belirtti.

Raporla ilgili bilgiler veren Prof. Dr. İsmail Çelik, melanomun görülme sıklığının son 30 yılda 2 kat artış gösterdiğini belirterek, dünyada 100 bin kişide 2,8 melanom vakası görüldüğünü anlattı. Prof. Dr. İsmail Çelik, 50 yaşını geçmiş olunması, ailede melanom öyküsü bulunmasının riski artırdığını ve düzenli dermatolog muayenesinin yokluğunun teşhiste geç kalınmasına neden olduğunu söyledi.

“İMMÜNO ONKOLOJİK TEDAVİ İLE YAŞAM UZUYOR”
Prof. Dr. İsmail Çelik, yapılan bir çalışmada melanom hastalığında lezyonun ilk kez fark edilmesinden tedaviye kadar geçen sürenin hastaların yüzde 25’inde 1 yıldan fazla olduğunun belirlendiğini söyledi. Bu gecikme nedeniyle hastaların çoğunun son evrelerde teşhis edilebildiğini belirten Prof. Dr. Çelik, şöyle konuştu: “Bu durum hastalığın hayatta kalım süresini olumsuz etkilemektedir ve mevcut, klasik tedavi yöntemlerinden yararlanmayı neredeyse imkânsız kılmaktadır. Üzerinde uzun yıllardır araştırma yapılan ve bağışıklık sistemini güçlendirerek, özellikle tümör üzerinde hedefe yönelik tedavi sağlayan “İmmüno Onkolojik” tedaviler ve ilaçlar bugün melanoma tedavisinde yeni bir çığır açmış, ileri evrelerde dahi yaşam süresini 2-3 kat uzatmıştır.”

Prof. Dr. İsmail Çelik, İmmüno Onkolojik tedavi yaklaşımı sayesinde melanomanın yanı sıra akciğer kanseri, karaciğer kanseri gibi pek çok kanser türünde, önümüzdeki 5 ila 10 yıl içinde tümörlerle savaşta, tıbbın çok güçlü ve yeni silahları olacağını belirtti.

CİLT KANSERLERİ DÜNYADA ARTIŞ GÖSTERİYOR
Gazi Üniversitesi Rektörü ve Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Büyükberber, Türkiye’de melanom görülme sıklığında belirgin bir artışın dokumante edilmemiş olmasına rağmen, özellikle gelişmiş ekonomilerde durumun daha farklı olduğunu ifade etti. ABD’de melanom insidansının son 25 yılda ikiye katlandığını hatırlatan Prof. Dr. Süleyman Büyükberber, İngiltere’de ise melanom insidansının 2020 yılında kadınlarda yüzde 66, erkeklerde ise yüzde 88 artış göstereceğini kaydetti. Prof. Dr. Büyükberber, Avustralya’nın cilt kanserinde 100 bin kişide 40-45 insidans ile ilk sırada yer aldığını belirterek, bu bölgede özellikle devlet dışı kuruluşların desteğiyle yürütülen primer ve sekorder korunmaya yönelik kampanyalar ve eğitim programlarıyla pozitif sonuçlar alınmaya başlandığını söyledi.

“MEDYA DESTEĞİ OLMALI”
Prof. Dr. Sıdıka Kurul ise melanomdan korunmak için erken tanının şart olduğunu vurguladı. Bu kapsamda kişilerin kendini muayene etmesi ve şüpheli durumlarda dermatologlara gitmesinin önerilebileceğini anlatan Prof. Dr. Kurul, “Melanom konusunda farkındalık yaratılması amacıyla yazılı ve görsel basında bu konuya daha çok yer verilmesi son derece önemlidir. Buradan tüm medya kuruluşlarını göreve çağırıyorum” dedi.

Prof. Dr. Kurul, melanomun asıl tedavisinin cerrahi olduğunu, hastaların önemli bir bölümünün ameliyatla tedavi edildiğini ve bu aşamada iyi kalitede cerrahi müdahalenin önemine dikkat çekti. Ancak, hastalık sistemik hale geldiğinde yani uzak metastazlar başladığında medikal tedavinin gerekli olduğunu ifade ederek, çok mutluyum ki bu evredeki hastalar için bugün çok iyi tedavi seçenekleri geliştirilmiş ve geliştirilmeye devam edilmektedir” diye konuştu.

“SOLARYUM RİSK TAŞIYOR”
Prof. Dr. Nil Molinas Mandel de açık tenli ve güneşe maruziyeti yüksek grupların daha fazla risk altında bulunduğundan bu duruma maruz kalan meslek gruplarının bilgilendirilmesi gerektiğini söyleyerek, şöyle konuştu: “Halkın ultraviyole ışınlarının etkileri hakkında bilgi sahibi olması sağlanmalı, gereksiz solaryum uygulamasından kaçınılmaları önerilmelidir. Solaryum ABD ve AB’de olduğu gibi 16-17 yaş altı kişilere uygulanmamalıdır.”

NCCN’İN TÜRKÇE VERSİYONU KULLANIMA SUNULDU
Prof. Dr. Alper Sevinç, melanom tanı ve tedavisindeki güncel bilgilerin ülkemizde melanom tedavisi ile ilgilenen klinisyenlere daha rahat ve hızlı bir şekilde ulaştırılabilmesi için Türk Onkoloji Grubu bünyesinde 2012 yılında “NCCN Melanom Rehberi Türkçe Adaptasyonu Danışma Kurulu” nun teşkil edildiğini ve bu konuda dünyada en önemli referans tanı ve tedavi rehberi olarak kabul edilen NCCN’in Türkçe versiyonunun hazırlanması için gerekli çalışmaların başlatıldığını ifade etti. Bu çerçevede, rehberin Türkçe versiyonunun NCCN’in web sayfasında yayınlanarak Türk hekimlerinin kullanımına sunulduğunu belirtti.

Sayfa Yükleniyor...