"Meme kanserinde yüzde 10'luk düşüş yaşandı" (Meme kanserine 'dur' diyelim kampanyası)

Görülme sıklığı artıyor ama erken teşhisle hastalıkla mücadelede önemli başarı yakalanıyor. Bir sevindirici haber de Türk Kanser Derneği Başkanı Burak Duruman'dan geldi.

"Meme kanserinde yüzde 10'luk düşüş yaşandı" (Meme kanserine 'dur' diyelim kampanyası)

Türk Kanser Derneği, Galatasaray Adası Suda Club'da meme kanserine dikkat çekmek için oyuncu Zuhal Topal ve şarkıcı Linet'in de katılımıyla basın toplantısı düzenledi.

"Meme kanserine 'dur' diyelim" kampanyası hakkında bilgi veren Türk Kanser Derneği Başkanı Burak Duruman, bu sene ilk defa meme kanserinde erken tanıdan dolayı yüzde 10'luk bir düşüş yaşandığını belirterek, "Ölüm ve vefatlar bayağı inmiş durumda" dedi.

Erken tanı bilincini oluşturmak için çalıştıklarını belirten Duruman, erken tanı, tedavi, tedavi takip programları, psikolojik destek, hasta hakları, onkoloji koçluğu gibi birçok hizmeti ücretsiz verdiklerini söyledi.

"HALKIN OLABİLECEĞİ HER YERDEYİZ"

Çalışmalarını katıldıkları etkinliklerde duyurmaya gayret gösterdiklerini dile getiren Duruman, "Maratonlardayız, farkındalık konserlerindeyiz, şenliklerdeyiz. Halkın olabileceği her yerdeyiz." ifadelerini kullandı.

Erken tanının özelikle kanser hastalığında daha da önemli olduğunu vurgulayan Duruman, erken tanı ve farkındalık yaratmak için yaptıkları çalışmaları aktardı.

Hastalara moral ziyaretlerinde bulunduklarını, ikinci görüşmeler, bilgilendirmeler yaparak, tedavi hizmetlerini sürdürdüklerini ifade eden Duruman, bu çalışmaları nasıl yaptıklarını anlattı:

"BANA OLMAZ DEMEYİN"

"Bana olmaz dememeli diye bir kampanyayla çıktık. Bunu her yerde halkımızın gözüne sokmaya çalıştık ve önemli bir farkındalığı insanlarda hissettirebildik. Arkasından 'Biz farkındayız ya siz' dedik. Bu da çok önemli bir kampanya oldu. Burada başarıyı elde ettiğimizi de düşünüyorum. Şimdi iyi bir haber vereceğim. Bu sene ilk defa meme kanserinde erken tanıdan dolayı yüzde 10'luk bir düşüş var. Ölüm ve vefatlar bayağı inmiş durumda. 'Kansere yakalanmayacağız' diye bir şey yok. Bunu erken tanısı ve sıfır evresi çok önemli olduğu için devamlı her yerde sizlerin önünüze çıkmaya çalışıyoruz. Burada maksat moralinizi bozmak değil. Farkında olmak."

KEMOTERAPİ İÇİN "NEŞELİ SERUM KUTULARI"

Duruman, kemoterapi görenler için Türkiye ve dünyada da ilk defa "Neşeli serum kutuları"nı kendilerinin çıkardığını kaydederek, "Özellikle kemoterapi devresinde moral çok önemli olduğu için bu kemoterapi kutuları Bakanlığımız ve Kanser Daire Başkanlığınca da kabul gördü. 81 ildeki devlet onkoloji hastanelerine ücretsiz olarak bunu Türk Kanser Derneği gönderdi" diye konuştu.

Derneğin bu yılın üçüncü çeyreğinde sadece meme kanseri tarama, teşhis ve tedavisini gerçekleştirdiği vaka sayısının 10 binlere vardığını, bunun çok önemli rakamlar olduğunu vurgulayan Duruman, erken tanıya dikkat çekmek amacıyla yaptıkları farkındalık etkilerinin hızlı bir şekilde etkisini göstermeye başladığını söyledi.

Bu sene de "Meme kanserine 'dur' diyelim" kampanyasını başlattıklarını, bunun için belirli bir bilinci oturtmayı amaçladıklarını ifade eden Duruman, "Meme kanserinde erken tanı oranı her geçen gün artıyor. 2011'de meme kanseri tanıları yüzde 39 evrede tanımlanırken, bugün yüzde 48'lere varmış durumda. Bunlar bizim için iyi haber." şeklinde konuştu.

"ERKEN TANIDA EN ÖNEMLİ AYAK GÖRÜNTÜLEME"

Prof. Dr. Cem Balcı, meme kanserinin tarama programlarıyla erken teşhis edilebilecek bir tümör türü olduğunu belirterek, erken tanıdaki en önemli ayağın görüntüleme olduğunu söyledi.

Erken teşhis ve taramada mamografi ve ultrasonografi yöntemlerini kullandıklarını dile getiren Balcı, "mamografi çektirirken radyasyona maruz kalıyor muyuz" düşüncesiyle mamografi cihazlarının biraz acı vermesinin buna yönelme oranını düşürdüğünü aktardı.Bu konudaki yeni teknolojik gelişmelere değinen Balcı, üç boyutlu mamografi cihazıyla daha detaylı meme görüntülemesi yapabildiklerini kaydetti.

"DÜŞMANIMIZI TANIDIK"

Op. Dr. Murat Atay da hastaları bilinçlendirirken, onların daha huzurlu şekilde tedavi olmaları için çalıştıklarını söyledi. Bu savaşın kesinlikle kazanılması gerektiğini vurgulayan Atay, "Düşmanımızı tanıdık. Şu anda İstanbul ve Türkiye'nin her yerinde çalışmalarımız devam ediyor ama yenmek için de bir araya gelmemiz gerekiyor. Bu savaşta ileriye doğru gitmemiz, meme kanseri artarken, hastalıktan kurtulma oranının yükselmesi, ölüm oranının düşmesi sevindirici ama yetmiyor. Bunu yüzde yüzlere vardırmalıyız" dedi.

"HER MEME KANSERİNE KEMOTERAPİ UYGULAMIYORUZ"

Son yıllarda yüz güldürücü şeylerin yaşandığını dile getiren Doç. Dr. Soley Bayraktar ise eskiden meme kanserine yakalanan hemen hemen bütün kadınlara kemoterapi önerdiklerini anlatarak şöyle konuştu: 

"Son yıllarda 'evre 1 ve evre 2' hastalarının çoğunun aslında kemoterapiye ihtiyacının olmadığını anlamaya başladık. O yüzden taramanın önemi daha da artıyor. Meme kanseri tanısı aldığınız zaman evre 1 veya 2 olmanızın belirteçlerinden bir tanesi tarama yaptırmanız. Çünkü kitle elinize geldiği zaman zaten en az iki santim olması lazım. Eğer taramalarımızı düzenli yaptırırsak, evre 1 veya 2 meme kanserine yakalanma olasılığınız daha da artıyor ve tedavimiz kolaylaşıyor. Erken evrede yakalanırsak meme kanserine 5 senede yaşama şansı o kişinin yüzde 95. Yani 100 kişiden sadece 5 kişi meme kanserinden hayatını kaybediyor. 10 sene de de bu yüzde 90'a düşüyor. Bence çok yüz güldürücü bir sonuç."

Sayfa Yükleniyor...