Obezite tedavisinde gastrik by-pass

Diyet ve egzersiz yetersiz kalıyorsa, şişmanlığınız yavaş yavaş farklı hastalıkların nedeni olarak karşınıza çıkmaya başladıysa, gastrik by-pass seçenek olabilir.

Obezite tedavisinde gastrik by-pass

Dünya Örgütü (DSÖ) verilerine göre dünyada 400 milyonun üzerinde obez ve yaklaşık 1.6 milyardan fazla kilolu insan bulunuyor.

2015 yılında bu rakamın 2.3 milyara ulaşacağının tahmin edildiğini belirten Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Tuğrul Demirel, obeziteyle mücadele seçeneklerinden biri olan gastrik by-pass yöntemi hakkında şunları söylüyor:

“Obeziteyi belirlemek için Beden Kitle İndeksi (BKİ) esas alınmaktadır. BKİ, bireyin vücut ağırlığının (kg), boy uzunluğunun (m) karesine (BKİ=kg/m2) bölünmesiyle elde edilen bir değerdir. BKİ boy uzunluğuna göre vücut ağırlığını değerlendiren bir gösterge olup, vücutta yağ dağılımı hakkında bilgi vermemektedir. Obezite ile mücadelenin yaygınlaştığı son yıllarda bel çevresinin tek başına ölçülmesi ile risk belirlenmesi yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Tek başına bel çevresi ölçümünün erkeklerde 94 cm, kadınlarda 80 cm ve üzerinde olması hastalık riskinin artmasına neden olmaktadır.

LAPAROSKOPİK GASTRİK BY PASS (R-YGP) AMELİYATI
Diyet ve egzersizin yetersiz kaldığı hastalarda önemli bir tedavi seçeneği de Laparoskopik Gastrik By Pass (R-YGB) cerrahisidir. İlk olarak mide hacmi yaklaşık 30-50 cc’ye kadar küçültülür. Böylece çok daha küçük porsiyonlar ile kolaylıkla tokluk hissine ulaşılır. İkinci olarak ince bağırsakların belli bir bölümü ile gıdanın erken teması kesilir ve emilim kısmen azaltılır. Böylece hasta fazla aldığı kalorisi yüksek gıdaları emmeden vücudundan atar.

ETKİN VE KONTROLLÜ KİLO KAYBI SAĞLANIYOR
Bu etki ilk bir yıl içinde büyük oranda kendini hissettirir. Obezitenin sebep olduğu gösterilen kalp-damar hastalıkları, tip ll Diyabet, hiperlipidemi, hiperkolesterolemi, hipertansiyon vb. metabolik bozukluklar bu tedavi sonrasında klinik olarak düzelebilir ya da daha kolay kontrol altına alınabilir. Ayrıca bu yöntemin laparoskopik yolla uygulanıyor olması geleneksel ameliyat yöntemlerine ait yüksek yara yeri problemleri, kesi yeri fıtıkları ve ameliyat sonrası ağrı gibi sorunları büyük oranda hastanın yaşamamasını sağlamaktadır.

Ameliyat emilim kısıtlayıcı etkiye sahip olduğundan vitamin ve mineral eksiklikleri yapması beklenmektedir. Ömür boyu gerekli vitamin ve mineral desteği alınması gerekecektir. Laparoskopik gastrik by-pass cerrahisi gerektiğinde geri dönüştürülebilmektedir, ancak ameliyata karar vermeden önce tüm riskleri doktorunuzla detaylı olarak yüz yüze görüşmeniz gerekir.”

HASTAYA KONFOR SAĞLIYOR
Ameliyat planlanan hastalar obezite tedavisi ile ilgilenen doktor ekibi tarafından ameliyat öncesinde detaylıca değerlendirilir. Bu değerlendirme endokrinoloji ve psikiyatri uzmanları tarafından her hastaya mutlaka yapılır. Hastaların metabolik kondisyon ve şartlarına göre gereğinde göğüs hastalıkları, kardiyoloji konsültasyonları yapılır. Laparoskopik yöntemle yapılabilecek çok çeşitli obezite cerrahisi teknikleri mevcut.

Laparoskopik gastrik by-pass cerrahisinin ABD’de en etkin tedavi olarak önerilen bir teknik olduğunu, Avrupa ile birlikte Türkiye’de de gittikçe daha fazla hastaya önerildiğini belirten Op. Dr. Tuğrul Demirel, yöntemin nasıl uygulandığını ise şöyle anlatıyor:

HASTA İKİ YIL KONTROL ALTINDA TUTULUYOR
“Hastanın karnında hepsi 1 cm olan 4-6 adet kesi yapılarak kamera ve aletler yerleştirilir. Midenin yaklaşık yüzde 95’i by-pass edilir ve giriş kısmında yaklaşık bir yumurta büyüklüğü kadar bir bölümü fonksiyonel olarak bırakılır. Ameliyat sonrasında 4-6 gün hastanede takip gerekir. Taburcu olurken diyetisyen tarafından ilk kontrole kadar olan beslenmeniz planlanır. İlk yıl boyunca obezite cerrahınız haricinde endokrinoloji, psikiyatri ve diyet uzmanı tarafından yakın takibiniz yapılır. Bu takipler yeni fizyolojinize uyum sağlamanız ve onu doğru kullanmanızı öğrenmeniz için gereklidir.”

Sayfa Yükleniyor...