“Otizmi anlıyoruz diyen yürekler istiyoruz”

2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’nde otizmli çocukların eğitim ihtiyaçlarına dikkat çeken Canan Mat, otizmde hayatı farklılaştırıp, güzelleştirmenin tek yolunun eğitim olduğuna vurgu yaptı.

“Otizmi anlıyoruz diyen yürekler istiyoruz”

Türkiye’de yaklaşık 680 bin otizmli bulunduğunu ve bu sayının birçok ülkenin ordusundan büyük olduğunu söyleyen Türkiye Otizm Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Canan Mat, her 64 çocuktan birinin otizmli olarak dünyaya geldiğini söyledi.

Tedavisi bulunmayan hastalıkta eğitimin çok önemli rol oynadığına parmak basan Mat, “Otizmle yaşayan çocukların hayatları ancak eğitimle farklılaşabilir” dedi.

“Otizmi anlıyoruz diyen yürekler istiyoruz” - 1

Otizmli çocuğu bulunan ailelerin ‘Ben öldükten sonra çocuğuma ne olacak’ sorusuyla yaşadığını ifade eden Canan Mat, “Bu sorunun tek cevabı var: Eğitim. Eğitim aldıkça çocukların yapabilecekleri artıyor. Eğitimle kendilerini ifade edebiliyorlar, en azından kişisel ihtiyaçlarını yönetebilir hale geliyorlar. Onların iş, sanat, spor, eğitim dünyasında yapabilecekleri çok şey var. Yeter ki eğitim alma imkanı sunalım” şeklinde konuştu.

“SADECE PARASI OLAN EĞİTİM ALMAMALI” 

Büyük bir sabırla devam edecek, disiplinli, bilinçli ve düzenli verilmesi gereken bir eğitimden bahsettiğinin altını çizen Matt, “Böyle bir eğitim, otizmli her bir çocuğun adeta yeniden doğması, hayata bağlanması demektir” dedi ve şöyle devam etti:

“Şu an var olan eğitim, yeterli değil ve İhtiyacı karşılayamıyor. Otizmli çocukların haftalık 45 saat eğitim alması gerekir. Bu çocukların tam gün sürecek okul eğitimlerine ihtiyaçları var. Okullarda akademik, dil ve konuşma, spor, müzik ve sosyal becerileri kapsayan dersler olmalı.

Otizm eğitimi, devletin eli ve koruyuculuğu altında olmalı ve normal gelişen çocukların matematik, Türkçe, sosyal bilgiler ya da fen bilimleri eğitimi alması gibi, gün boyu sürmeli.

Eğer bu eğitimi, aileler, özel aldırmaya çalışırlarsa, bunun bedeli 4 bin ile 8 bin arasında değişiyor. Ne yazık ki, bu durum, otizm eğitimini sadece parası olan ailelerin alabileceği bir eğitim durumuna getiriyor. Peki bu eğitimi kaç aile aldırabilir ve kaç çocuk bu eğitimden yararlanabilir?”

“OTİZMLİ ÇOCUKLAR İÇİN EVDE EĞİTİM OLMALI”

“Bu eğitim imkanlarının sağlanması için zamana ihtiyaç var” şeklinde görüşler olduğunu aktaran Mat’ın bu konudaki çözüm önerisi ise şöyle:

“Diyelim ki bunun için zaman gerekiyor; diyelim ki bunun için eğitimcilerin yetişmesi gerekiyor, belki de yeni okulların yapılması için beklemek gerekiyor. Ama otizmli çocuklar beklemiyor, büyüyorlar, bu nedenle, zaman kaybetmemek için devletin desteğiyle, otizmli çocuklar ‘siz okula gidemiyorsanız okul size gelsin’ projesini gerçekleştirelim. Eğitimcilerimizle, aileleri bilgilendirebilir, otizmle yaşamayı öğretebilir, kolaylaştırabilir ve nasıl davranılması gerektiğini onlara anlatabiliriz. Eğitimi, günde 2’şer saat evde verilebilir hale getirebiliriz. Böylece okula gidemeyen ama her gün otizmi yaşayan, çok zor durumda olan ailelere büyük bir destek vermiş oluruz.”

“Otizmi anlıyoruz diyen yürekler istiyoruz” - 2

OTİZMLİ ÇOCUKLARIN ELİNİ BIRAKMAYIN…

“Çocuklarımızın ellerinden tuttuğunuzda, otizmi yenen çocuklar ve mutlu aileler göreceksiniz. Normal gelişen çocuğa sahip aile, çocuğunun bir an önce büyümesini ve onunla gurur duyacağı bir mesleği olup topluma, ailesine faydalı olabileceği günleri sayarken, otizmli bir aile, eğitim alamadığı her gün için çocuğunun küçük kalmasını ister” diyen Canan Mat, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Eğitim alamadığı için kendini ifade edemeyen ve belki de sırf bu yüzden saldırgan, kendine zarar verebilen çocuklar var. Otizmi yaşayan aileler ne para, ne mal ne de mülk, hiçbir şey istemiyor. Onların tek istedikleri yoğun, kaliteli bir eğitim. Anne ve babanın ömür boyu çocuğuyla kaliteli yaşam sürdürebilmesine yardımcı olacak, evde de tekrarlanabilecek bir eğitim, bunu gerçekleştirebilecek sistemli okullar ve bu okulları yaşatan eğitimciler… Otizmi anlıyoruz ve destekliyoruz diyebilecek ve bunu gösterebilecek yüreklerle bir gün karşılaşmayı en büyük dileğimiz.”

  • Etiketler :
  • Haberler -
  • Psikoloji
  • Bebek ve Çocuk Sağlığı
  • Genel Sağlık

Sayfa Yükleniyor...