Tütün kontrolünün, iktisat, ekonomi, sosyoloji, hukuk ve sağlığı barındıran çok yüzlü bir kristal top olduğunu belirten Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi (SSUK) Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, ''Bundan sonra tütün kontrolü mücadelesi, özgürlükler üzerinden gidecek'' dedi.
Dağlı, Türk Toraks Derneği ve SSUK'un işbirliğiyle düzenlenen Anayasal Özgürlükler ve Sağlık Hakkı Çalıştayı'nın açılışında yaptığı konuşmada, çalıştayı özgürlüklerin sınırları ile sağlık hakkında özgürlüğün nerede başladığı sorularına yanıt aramak amacıyla organize ettiklerini anlattı.
Tütün kontrolü konusunda çeşitli branşların bir arada hareket etmesi gerektiğine dikkati çeken Prof. Dr. Dağlı, şöyle konuştu:
''Tütün kontrolü, iktisat, ekonomi, sosyoloji, hukuk ve sağlığı barındıran çok yüzlü bir kristal top. Sağlıkçılar olarak, tütün kontrolünde motoru çalıştırdık, ama kontak anahtarını hukukçulara ve ekonomistlere bırakmak istiyoruz. Mücadele o boyutlara doğru gidiyor. Birkaç ay önce basında, çok sayıda 'sigara içme özgürlüğüm elimden alınamaz' şeklinde haberler çıkmaya başlamıştı. Bundan sonra tütün kontrolü mücadelesi, özgürlükler üzerinden gidecek. Çünkü dünyada bu özgürlük terminolojisi, sigara firmalarının çok kullandığı bir terminoloji. Özgürlük konusunu sigara üreticilerine bırakmayalım, biz tartışalım istedik.''
1980'DEN SONRA SİGARA KULLANIMI YÜZDE 90 ARTTI
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazmi Bilir ise ''Tütün Kontrolü Düzenlemelerinin Tıbbi ve Hukuki Dayanakları'' konulu sunumunda, dünyada erkek nüfusun yarısının, kadınların 5'te birinin sigara tiryakisi olduğunu, Türkiye'de ise erkeklerin yüzde 48'inin, kadınların yüzde 15'nin sigara kullandığını söyledi.
Sigara kullanımının çok sayıda sağlık sorununa yol açtığını vurgulayan Prof. Dr. Bilir, önemli öldürücü hastalıklar olan akciğer kanserinin yüzde 70 ile 90, kalp krizi ile kronik bronşitin yüzde 25 ile 40 oranında sigaradan kaynaklandığını belirtti.
Türkiye'de, 1980 ve 1990'lı yıllarda sigara kullanımının yaklaşık yüzde 90 oranında arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Bilir, şunları kaydetti:
''Bu artış beraberinde önemli hastalıkları da getirdi. 1964 yılında tüm hastanelere kayıtlı akciğer kanseri hastası sayısı bin 200 iken, bu sayı 2004'de 50 binin üzerine çıktı. 1964 ile 2004 yılları arasında nüfus 2,5 kat arttı, buna karşın akciğer kanseri vakalarında 45 kat artış gözlendi.''
2 KULLANICIDAN BİRİ ÖLÜYOR
Prof. Dr. Bilir, sigaranın, 10-12 kanser türüyle birebir ilişkisi olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
''İnsan sağlığı açısından başka hiçbir faktör, sigara kadar öldürücü değil. 2 kullanıcıdan biri ölüyor. Sigara firmalarınca insanları öldürdüğü ve hastalandırdığı kabul edilen ve paketlerinde uyarılar bulunan bir ürün olan sigaranın, satışı da serbest. Kimsenin oynamak istemeyeceği Rus ruletinde ölüm olasılığı 6'da bir, oysa sigara ruletinde ölüm olasılığı 6'da 3. Dünyada 6 saniyede 1, yılda 5 milyon insan, Türkiye'de 5 dakikada 1, yılda 100 bin insan, sigara nedeniyle yaşamını kaybediyor. Bu gerçeği unutmamak gerekir.''
Sigara tüketiminin sağlık ve ekonomik anlamda yol açtığı sıkıntıların yanı sıra çevreye de önemli zararlar verdiğini hatırlatan Prof. Dr. Bilir, ''Ankara'da günde 4 ton, İstanbul'da 10 ton, İzmir'de ise günde 2-3 ton sigara izmariti toplanıyor. İzmir ve Ankara'daki yangınların yüzde 52'si sigara kaynaklı'' dedi.
- Etiketler :
- Haberler
