Sevgi Evi'nde çocuğa işkence iddiası

SHÇEK Genel Müdürü İsmail Barış, Adana'da Sevgi Evi'nde çocuğa kötü muamele iddiasıyla ilgili, Sevgi Evleri'nde ya da herhangi bir yerde çocukların kötü muameleye tabi tutulması nefretle ve şiddetle kınanacak bir şeydir” dedi.

Sevgi Evi'nde çocuğa işkence iddiası

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Genel Müdürü İsmail Barış, Adana'da Sevgi Evleri'nde kötü muamele iddiasıyla ilgili, ''Yapanlar, kurum elemanları tarafından tespit edilmiş, işlerine son verilmiş ve savcılığa intikal ettirilmiştir'' dedi.

Barış, Ankara Sevgi Evleri ve Çocuk Yuvası'nda düzenlediği basın bilgilendirme toplantısının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Barış, bir soru üzerine, kurumlarında yolları süpüren, tuvaletleri temizleyen, yatakların temizliğini yapan, çamaşırları yıkayan temizlik elemanlarının bulunduğunu belirterek, ''Tabii ki temizlik işlerini temizlik elemanlarına yaptıracağız. Özürlülere ise Kız Meslek Lisesi ya da lise mezunu olup bakım sertifikası bulunanlar bakıyor. SHÇEK'te çalışan herkes kendisine uygun işi yapıyor. Biz temizlik elemanlarına çocuk baktırmıyoruz, eskidendi bunlar'' diye konuştu.

''Adana'da Sevgi Evleri'nde bir çocuğa işkence yapılması'' ile ilgili soruyu Barış, şöyle yanıtladı:

''Sevgi Evleri'nde ya da herhangi bir yerde çocukların kötü muameleye tabi tutulması nefretle ve şiddetle kınanacak bir şeydir. Yapanlar, kurum elemanları tarafından tespit edilmiş, işlerine son verilmiş ve savcılığa intikal ettirilmiştir. Bu konuda sıfır toleransımız. Hiç kimsenin gözünün yaşına bakmıyoruz. Keşke olmasaydı ama olanları da en ağır şekilde, yasal çerçeveler içinde cezalandırıyoruz.''

Barış, ''Kurumda işe alınanlara psikolojik test uygulanıp uygulanmadığı'' sorusu üzerine, şunları kaydetti:

''SHÇEK'te çalışacak olan herkes, hizmetlisinden müdürüne kadar mutlaka özel olarak seçilmelidir. KPSS puanıyla kurumumuzda işe başlamanın doğru olmadığına inanıyorum. Bunun mücadelesini yapıyorum, inşallah ileride düzelir. Ancak hizmet alım yoluyla aldığımız elemanlar, hizmete başlamadan önce mutlak suretle bir heyet tarafından görüşmeye alınıyor. Psikolog olmadığı için her yerde olmayabilir ama böyle bir psikolojik testi uyguluyoruz. Ama her şeye rağmen yanlış yapanlar oluyor. Çocuğumuzun, kadınlarımızın, özürlülerimizin kılına zarar gelmemesi gerekiyor. Bunun için çaba sarf ediyoruz. Eskiye göre de önemli gelişme sağladık.''

"ÇOCUKLARA KÖTÜ MUAMELE YAPAN YAKALANIR"
''Sevgi Evlerinin nasıl denetlendiğine'' ilişkin soruyu da Barış, ''Her evde yaklaşık 8 çocuk kalıyor, 2-3 kişilik odalarda kalıyorlar. Bu evlerde üç bakım elemanı görev yapıyor. Bu üç arkadaş vardiyalı çalışıyor. Her üç evin bir koordinatörü var. Bu sosyal çalışmacı, psikolog ya da öğretmendir. Çocukların gelişimiyle ilgili her şeyi takip ediyorlar. Buna rağmen kadının biri, adamın biri çocuklara kötü muamele yapabilir mi, yapabilir. Ancak yakalanmama ihtimali yok. Hem kamera sistemi hem de bu sistem sayesinde'' şeklinde yanıtladı.

İsmail Barış, ''personelin ne kadarının hizmet alımı olduğunu ne kadarının kadrolu çalıştığını'' soran gazeteciye, ''Maksadınızın ne olduğunu anlamakta zorlanıyorum'' dedi.

Türkiye'nin de dünyanın da çocukların bakımını kadrolu elemanlarla yapabilme şansı olmadığını belirten Barış, sözlerini şöyle tamamladı:

''Yani bir sosyal çalışmacı, bir öğretmen, çocuğun altını değiştirmez. Çocuğa banyo yaptırmaz. Yemek yedirmez. Mutlaka bunların kendi sahasında eğitim almış kişiler tarafından yapılması gerekiyor. Bu anlamda sorduğunuz zaman bizim kurumumuzda 22 bin civarında personel çalışıyor. Yarı yarıya hizmet alımı personeli, yarı yarıya kadroludur. 12 bin çocuğa karşı, bu kadar insan çalışıyor. Ama 1999'da, 2000'de, 2002'de, 20, 25 bin çocuk kalıyordu. 25-30 çocuğa ilkokul mezunu müstahdemler hizmet vermeye çalışıyordu. Oradan buraya geldik. Tabii isteriz ki çalışanların hepsi kadrolu olsun.''

Sayfa Yükleniyor...