Hasta Hakları Aktivistleri Derneği Başkanı Orhan Demir, Hasta Hakları Aktivistleri Derneğinde yaptığı açıklamada Türkiye'de son yıllarda sezaryenle doğum oranlarında, normal doğuma kıyasla büyük artış gözlemlendiğini belirtti.
Sezaryenle doğumların çoğunun tıbbi gereklilik olmadan yapıldığını öne süren Demir, bu durumun sosyal devletin vazgeçilmezleri arasında bulunan sağlık hizmetinin, ticari bir sektör haline dönüştürüldüğünü ve istismar edildiğini ortaya koyduğunu ifada etti. Demir, yapılan araştırmaların sezaryenle doğumun hem anne hem de bebek için normal doğuma oranla daha riskli olduğunu ortaya koyduğunu kaydetti.
Demir, tıp kitaplarında sezaryenle doğumun kabul edilebilirlik oranının yüzde 15–18 arasında değiştiğini, Dünya Sağlık Örgütünün önerdiği sezaryenle doğum oranının ise tüm doğumların yüzde 15-20'sini kapsadığını söyledi.
Türkiye'de kamu hastanelerinde gerçekleşen sezaryenle doğum oranının yüzde 40, özel hastanelerde ise yüzde 70 dolayında olduğuna dikkati çeken Demir, kabul edilebilirlik sınırlarının çok üzerinde olan bu oranların, toplum sağlığı açısından ''vahim'' olduğunu savundu. Dernek Başkanı Demir, şunları kaydetti:
''Sezaryenle doğumlarının artmasının en önemli nedeni, sağlık kurum ve kuruluşları ile hekimlerin duydukları ekonomik kaygıdır. Bunu normal doğum sürecinin hekimler ve sağlık kurumları tarafından vakit kaybı olarak görülmesi, ülkemizdeki tıp eğitiminin vajinal doğumun risklerini karşılayamaz hale gelmesi, sezaryen doğumun toplumda ağrısız doğum şekli olarak yansıtılması ve sezaryenin doğum kontrol metodu olarak kullanılması gibi nedenler izliyor''
Sezaryenin alternatif, acısız ve ağrısız bir doğum yöntemi gibi sunulduğunu ifade eden Demir, ''Normal doğuma göre üstünlüğü ispatlanamamış olan sezaryen, anne ve çocuk sağlığı açısından risk ve ekonomik açıdan da büyük kayıp demektir. Gerekli düzenlemeler yapılarak anne ve hekimlerin bu doğal olmayan yönteme sürüklenmesine engel olunmalıdır'' dedi.
- Etiketler :
- Haberler
