Alman araştırmacılar, bir grup katılımcının derisine testosteron içeren jel sürdü ve ertesi gün para ödüllü bir bilgisayar oyunu oynattı. Deneyde katılımcıların skora ilişkin ne kadar yalan söyledikleri ölçüldü. Araştırmanın başındaki Prof. Bernd Weber, testosteron içeren jeli kullananların, kullanmayanlara göre daha "dürüst" olduğunu tespit ettiklerini açıkladı.
Testosteronun yalan söyleme isteği veya ihtiyacını azalttığı sonucuna varan araştırmayla bağlantılı bir çalışma sonucu da çok sayıda hormon bilimcinin katıldığı Antalya’daki Avrupa Endokrinoloji Derneği kongresinde geldi. Bu deneyde de bilimciler, testosteron replasmanı yapılan bir erkekte psikoz gördüklerini duyurdu.
Bu sonuçlar gözleri bir kez daha, saldırganlığı artırdığı daha önceki çalışmalarla belirlenmiş olan testosteronun erkek davranışı üzerindeki etkilerine çevirdi. Avrupa Endokrinoloji Dernegi Üyesi Prof. Dr. Ilpo Huntaniemi’nin, Almanya’daki araştırmaya yorumu; “Testosteronun davranışlar üzerindeki etkisi kanıtlanmış durumda. Erkekler, kadınlardan bu hormon yüzünden farklı davranıyor. Almanya’daki araştırma için kumar oyununda bir grup erkeğe testosteron verildi ve bunların daha az hile yaptığı görüldü. Böyle klinik araştırmalar sonucunda bu tür fenomenler ortaya çıkıyor” şeklinde oldu.
HORMON DÜZEYLERİ YÜKSELDİĞİNDE ÖFKE DE ARTIYOR
Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Bülent Yıldız ise her iki araştırmayı değerlendirdi, testosteronun davranışsal etkilerine dikkat çekti: “İki gün önce açıklanan çalışmaya göre araştırmacılar, testosteron replasmanı yapılan bir erkekte psikoz rapor ettiler. Almanya’da yapılan dürüstlükle bağlantılı çalışmanın ise bazı zayıf yanları var, ilişki analizlerini direkt neden-sonuç gibi yorumlamak doğru olmayabilir ama testosteronun kesinlikle davranışsal etkisi gibi duruyor. Mesela hormon düzeyleri yüksek olduğunda öfkenin de daha fazla olduğunu biliyoruz.”
ŞİDDETİ KÖRÜKLÜYOR MU?
Savaşlar yapılıyor, erkekler tarafından işlenen kadın cinayetleri artıyor, karakollarda, hapishanelerde, sokaklarda, kısacası her yerde şiddet kol geziyor. Kadınlarda da var ama orantılandığında erkeklerin şiddete daha fazla meyilli oldukları görülüyor. Erkeklik hormonunu mercek altına alan çalışmalara dayanarak, Prof. Bülent Yıldız’a, ‘artan şiddet olaylarında testosteronun sorumluluğu var mı’ sorusunu yönelttik. Yıldız’ın cevabı:
DAVRANIŞ KONTROLÜNDEN SORUMLU
“Sadece testosteron değil, genelde tüm hormonlar için böyle bir durum söz konusu. Her hormonun bir normal aralığı var. Hormonlar normalin alt ve üst sınırlarını aştığında olmaması gereken, sağlıkla bağdaşmayan durumlar olabilir. Ama öfke, şiddet, duygudurum ve davranışsal değişiklikleri etkileyen çok sayıda faktör var. İnsan vücudu o kadar kompleks ki davranışını tek bir hormonun artması veya azalmasıyla yorumlamak mümkün değil. Testosteron özelinde ise, örneğin hayvan deneylerinde testosteron düzeyi artırılan deneklerde öfkeye işaret eden davranışlar görüyoruz. İnsan davranışlarının altında yatan birçok neden olduğundan sadece testosterona bağlamak için yeterli bilimsel çalışma yok. Ancak hormonlar birçok şeyi kontrol ettiğinden, evet dünya şiddete yöneliyor, hormonlarla ilgili bozukluklar artıyor, çevresel faktörler hormon düzeyini bozuyor ve genelleme için henüz erken ama saldırganlıkta hormonların çok etkisi olduğu da bir gerçek.”
- Etiketler :
- Haberler
