Sperm seçimi başarıyı belirliyor

Tıp alanındaki gelişmelere paralel olarak tüp bebek tedavilerinde her geçen gün yeni umutlar doğuyor. Uzmanlar özellikle sperm seçiminin, tüp bebekte başarı oranlarını etkilediğini söylüyor.

Sperm seçimi başarıyı belirliyor

Tüp bebek tedavilerinde kaliteli embriyonun elde edilmesi, eve bebek götürme oranlarını önemli ölçüde etkiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Ulun Uluğ, sperm seçiminde kullanılan IMSI yöntemini, “Klasik olarak mikroenjeksiyon için kullanılan mikroskoplar spermi 400 kat kadar büyütür. IMSI yönteminde özel bir mercek ve bilgisayar programı kullanılarak sperm 6600 kat kadar büyütülür. Bu sayede spermin morfolojisi daha iyi değerlendirilir ve işe yarayacak sperm seçilir” diye özetledi.

EMBRİYO TAKİBİ DE ÖNEMLİ
Embriyonun laboratuvar koşullarında saklanmasının ve takip edilmesinin tedavinin en hassas kısmı olduğunu belirten Doç. Uluğ, ortamın anne rahminden farksız olması gerektiğini vurguladı ve şunları söyledi:

“Embriyolar özel cihazlar içersinde 2 ile 5 gün bekletilir ve bu dönemde zarar görmemeleri gerekir. Burada önemli olan konu; embriyoların gelişiminin incelenmesidir. Bunun için bazı aralıklarla embriyolar inkübatör cihazından çıkartılır, mikroskop altında incelenir ve büyüme oranları değerlendirilir. Kısa bir sürede oda sıcaklığına çıkan embriyolar dış dünya koşullarına maruz kalırlar. İnkübatör içersine yerleştirilmiş kameralar ile embriyolar dışarı çıkarılmadan izlenmekte ve dış ortam koşullarına maruz kalmamaktadır. Embriyoskop, daha önceleri fark edemediğimiz birçok gelişimsel problemi tespit etmemizde yardımcı olur. Başka bir deyişle bir embriyonun öz geçmişini çok daha net görebilmekteyiz. Öz geçmişi düzgün olan embriyoları seçtiğimizde ise gebelik oranları artar.”

EMBRİYOLARIN GENETİK YAPISI İYİ ANALİZ EDİLMELİ
Embriyoların birbirlerine benzer hücrelerden oluştuğunu belirten Uluğ, bütün embriyoların genetik yapılarında, özellikle kromozom sayılarında farklar olduğunu söyledi ve “Özellikle ileri yaş kadınlarda bu risk daha da yükselir. Yaklaşık son 15 yıl içersinde embriyoların genetik yapıları PGD dediğimiz yöntemle incelenmekteydi. Ancak bu yöntemde normalde 23 çift olan kromozomun hepsine bakılamamaktaydı. Burada en önemli sıkıntı genetik analizin 1 gece içersinde hızlı bir şekilde yapılması ve ertesi gün sağlıklı embriyonun transfer edilmesiydi. Bu bağlamda kısıtlı zamandan ve teknik zorluklardan dolayı tüm kromozomlara bakılamamaktaydı. Son yıllarda Komparatif Genetik Hibridizasyon (CGH) denilen yöntemle bütün kromozomlar taranabilmekte ve genetik yapısı sağlıklı olan embriyolar ayıklanabilmektedir. Henüz klinik pratikte tam oturmamış olsa bile çok kısa bir süre içersinde CGH özellikle tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı olguları için kullanılmaya başlanacaktır” dedi.

Sayfa Yükleniyor...