Türk halkı obezleşiyor

Obezite özellikle son 5 yılda dünyada salgın hastalık gibi yayılıyor. Bu salgından Türkiye de etkileniyor.

Türkiye'de kadın nüfusun yaklaşık üçte biri, erkek nüfusun ise yaklaşık beşte biri obez, yani aşırı şişman.

Başkent Üniversitesi İstanbul Hastanesi Egzersiz Fizyolojisi Bölümü'nden Uzm. Dr. Nilay Ergen, obezitenin, vücutta fazla miktarda yağ birikmesi sonucu ortaya çıkan ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu söylüyor. Obezitenin hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde ciddi artış gösterdiğini belirten Ergen, şöyle devam ediyor:

"Dünya sağlık örgütü tarafından Asya, Afrika ve Avrupa’nın 6 ayrı bölgesinde yapılan ve 12 yıl süren MONICA çalışmasında 10 yılda obezite prevalansında yüzde 10-30 arasında artış saptandığı bildirilmiştir. 2008 yılında 400 milyon kişinin obez ve 1.4 milyar kişinin fazla kilolu olduğu gösterilmiştir. Buna göre 2015 yılında 700 milyon kişinin obez ve 2.3 milyon kişinin fazla kilolu olacağı öngörülmektedir.

Türkiye’de ise Metabolik Sendrom Derneği'nin yürüttüğü "PURE Türkiye Çalışması" kapsamında 5 bin kişi üzerinde yapılan araştırmanın ön sonuçlarına göre, şişman (obez) olan kadınların oranı yüzde 63.2 bulunmuştur. Araştırma sonuçları obezite tehlikesini bir kez daha ortaya koyarken, erkeklerde bu oran yüzde 32 olarak belirlenmiştir. Bu çalışma halen sürmektedir."

Türk halkı obezleşiyor - 1


Ülkemizde obezitenin artmasına neden olan faktörlerden biri de hareketsiz yaşam tarzının yaygınlaşması. Dr. Ergen'e göre, basit önlemler alarak ve sağlıklı yaşamı felsefe edinerek obezite kontrol altına alınabilir.

"Obezitenin bu konuda uzman olmayan kişiler tarafından yönetilmesini doğru bulmuyorum. Piyasada bu işle uğraşan çok kişi ve kurumlar var. Ama bu durum halk sağlığını tehlikeye sokmaktadır. Obezite, mutlaka metabolik ve fizyolojik ölçümler yapıldıktan sonra düzenli beslenme ve egzersiz reçeteleri yazılarak takip edilmelidir’’ diyen Ergen, sözlerini şöyle sürdürüyor:

"Obezite ile ilişkili tanımlamalarda henüz tam bir fikir birliği oluşturulamamakla birlikte aşağıdaki kavramlar sıklıkla kullanılır.

Overweight (Fazla kilolu): Boya göre vücut kilosundaki artışı ifade eder. Beden kitle indeksinin (BKİ)= 25-29.9 kg/m² olduğu durumlardır.
Overfatness (Fazla yağlılık): Yaşa ve cinsiyete göre vücut yağındaki artışı ifade eder.
Obezite (Şişmanlık): Vücut yağında artış ile birlikte beden kitle indeksinin (BKİ) > 30 kg/m² olduğu durumlardır. Obezite tedavisinde dengeli ve yeterli beslenme, düzenli egzersiz, davranış tedavisi, farmakolojik yaklaşımlar ve cerrahi yöntemlerin biri veya birkaçı birlikte kullanılabilir." 

Obezitenin insan hayatını tehlikeye attığını ve birçok hastalığın nedeni olduğunu söyleyen Ergen, obezitenin ekonomik ve sosyal sorunlara da yol açtığını vurguluyor ve neden olduğu tıbbi sonuçları şöyle özetliyor:

BAZAL METABOLİZMA DÜŞÜKSE KİLO ALINIYOR
"Kardiyovasküler ve metabolik hastalıklar açısından önemli bir risk faktörüdür. Obezite genellikle glukoz intoleransı, insülin direnci, Tip 2 Diyabet, dislipidemi (Kolesterol ve yağ yüksekli,ği), hipertansiyon, iç organlarda yağlanma, dokunun artışı, koroner kalp hastalığı riskinin artışı, kanser riskinin artışı gibi tıbbi sonuçlar doğurur."

Kilo artışında bazal metabolizmanın etkisine değinen Uzm. Dr. Nilay Ergen, bazal metabolizmayı, "Bireyin tam dinlenme sırasında kas hareketi yapmadan vücuttaki canlılık olaylarının sürmesi için gereken enerjiyi sağlayan metabolizma" diye tanımlıyor ve bazal metabolizmayla ilgili şu bilgileri veriyor:

"Bazal metabolizma bir günde harcanan kalori cinsinden ifade edilir. Bazal metabolizma kişinin yaşına, vücut ağırlığına, cinsiyetine ve çevre faktörlerine göre değişir. Çeşitli hastalıklarda bazal metabolizma düşük veya yüksek olabilir. Örneğin tiroid bezi az çalışan (hipotiroidi) kişilerde bazal metabolizma hızı düşebilir. Bu durum kişide kilo artışına yol açabilir. Öte yandan tiroid bezi fazla çalışan kişilerde (hipertiroidi) bazal metabolizma artabilir. Bu durumda kişide aşırı kilo kaybına neden olabilir. Hasta olamayan kişilerde de hareketsizliğe bağlı olarak veya çok düşük kalorili diyetler sırasında bazal metabolizma hızı düşebilir.

Türk halkı obezleşiyor - 2

BAZAL METABOLİZMA NASIL ÖLÇÜLÜR?
Bazal metabolizma, sabah, dinlenmiş vaziyette ve herhangi bir şey yemeden önce ölçülür. Bazal metabolizma hızını ölçen bir cihazla, soluk havasındaki oksijen miktarını yatar pozisyonda 15 dakika süreyle ölçerek bazal metabolizma hızı belirlenir.

METABOLİZMA HIZI NEDEN ÖNEMLİ?
Sağlıklı kilo verme ve fitness programında öncelikle bazal metabolizmanın ölçülmesi önemlidir. Bazal metabolizma hızı günlük kalori tüketiminin yüzde 65-75’ini oluşturmaktadır. Geri kalan yüzde 25-35’lik bölümünü ise günlük fiziksel aktivite oluşturmaktadır. Dolayısıyla bazal metabolizma ölçümündeki değerler ve fiziksel aktivitede harcadığı enerji değerleri toplandığında kişinin bir günde harcadığı enerji büyük oranda hesaplanmış olabilir. Bu sonuçlara göre kişiye beslenme ve egzersiz programları düzenlenir. Fazla kilolu veya şişman bir bireyin negatif kalori dengesine girmeden kilo vermesi mümkün değildir. Negatif kalori dengesi yakılan enerjinin alınan toplam enerjiden fazla olmasıdır. Bazal metabolizma hızının ölçümü bu açıdan önemlidir. Bireyin kilosu normal ise ve bunu korumak için aldığı ve harcadığı enerjinin birbirine yakın olması gerekir. Bu açıdan da yine kişinin metabolizma hızını bilmesi önemlidir."

ETKİLİ VE KALICI KİLO VERMEK İÇİN...
Etkili ve kalıcı kilo vermede kişinin bazal metabolizmasının, tüm vücut analizinin ve günlük fiziksel aktivitelerinin değerlendirilmesi gerekiyor. Bu ölçümlerin sonuçlarına göre tıbbi beslenme programı ve egzersiz reçetesi düzenleniyor. Bunun yanı sıra obezite bir hastalığa bağlı ise bu hastalığın tedavisi de planlanıyor.

Sayfa Yükleniyor...