‘Türkiye'de bilimsel araştırma yapılmıyor’

Türkiye’deki bilim insanlarının bağımsız araştırma yapamadıklarını belirten Prof. Dr. Gökhan Demir, 'Devlet yatırım yapmalı, bağımsız kurumlar oluşturmalı' dedi.

‘Türkiye'de bilimsel araştırma yapılmıyor’

Antalya'da yapılan 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi’ne katılan Prof. Dr. Gökhan Demir, kongredeki en önemli tartışma konularından birinin; geçtiğimiz aylarda Sapanca’da yapılan Strateji Arama Toplantısındaki saptamalar olduğunu söyledi. Demir, bu toplantıya katılan yaklaşık 100 onkoloğun; onkolojinin dünyadaki ve Türkiye’deki durumu, gelecekte nasıl olacağı, bağımsız-bilimsel araştırma yapılamamasının nedenleri, onkologların sorunları ve geliştirilecek politikalar gibi konulara kafa yorduğunu belirtti.

Sapanca toplantısından çıkan sonuçlar bir kitapçık haline getirildi. Kitapçığa göre, kanser hastalarının umudu olan onkoloji uzmanları da birçok mesleki sorun yaşıyor.

“Ama en önemlisi aşırı iş yükü altında ezilmeleri, çünkü Türkiye’de çok az onkolog var” diyen Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Gökhan Demir’in söylediklerine göre, sayıları az olan onkologların dağılımında da eşitsizlik söz konusu. Daha çok büyük şehirlerde yoğunlaşmış durumdalar ve küçük şehirlerdeki onkologların üzerindeki baskı daha fazla.

'ONKOLJİK HİZMETLER GİDEREK DAHA FAZLA TİCARİLEŞİYOR'

Onkologların bağımsız bilimsel çalışma yapamamaktan duyduğu rahatsızlığa vurgu yapan Prof. Demir, artık bağımsız araştırmacılar tarafından planlanan ve başlatılan klinik çalışmalar dizayn etmenin neredeyse mümkün olmadığını söyledi: "Onkologların; yeterli derecede özgür ve rahat ortamlarda çalışamama, ilaç sektörünün gücünün giderek artması ve tüm dünyada tekelleşmesi, araştıma inisiyatifininin tamamiyle ilaç sektörünün eline geçmesi, onkolojik hizmetlerin gittikçe ticarileşmesi gibi konularda yakınmaları var. Sadece ilaç endüstrisinin onayladığ ve desteklediği alanlarda klinik çalışma yapılabiliyor, çünkü araştırma maliyetleri çok yüksek. Bütün dünyada buna benzer sorunlar var ama yine de bazı bağımsız araştırma birimleri kendi bütçelerini oluşturmuş durumda. Hiç olmazsa belli oranda bağımsız çalışma yapabiliyorlar ama Türkiye'de bunu yapmak hemen hemen imkansız. Bilimsel bilginin oluşmasını ilaç endüstrisi yönetiyor, bu da doktorlar üzerinde indirekt bir baskı oluşturuyor."

'HEM DEVLETE HEM TOPLUMA İŞ DÜŞÜYOR'

Prof. Demir, Türkiye'de bağımsız ve bilimsel çalışmaların önünü açmak için devletin olaya el atması gerektiği görüşünde. Bir diğer önemli engelin de Türk halkındaki klinik araştırma algısı olduğunu vurgulayan Demir'in çözüme yönelik değerlendirmesi şöyle: "Birincisi devletin AR-GE'ye yatırım yapması, kişisel araştırmalara destek olması, bağımsız ve bilimsel araştırma yapan kurumların oluşturulması gerekiyor. Çünkü yüksek araştırma maliyetlerinin bağımsız kurumlar tarafından karşılanması için devlet desteği şart. İkincisi Türk halkının klinik araştırmaya bakışı. Biz hala bu olayı 'kobay veya denek' olarak görüyoruz ama tıbbın ilerleyebilmesi için klinik çalışma mutlaka yapılmalı. Yurtdışında çok sayıda hasta, klinik araştırmalara gönüllü olarak katılıyor. Türkiye'de bu konudaki çekince ve korkunun giderilmesi, klinik araştırmaya karşı toplumun daha duyarlı, açık ve istekli olması sağlanmalı" ifadesini kullandı.

'TIBBİ ONKOLOGLAR TÜKENMİŞLİK SENDROMU YAŞIYOR'

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip ise 129 tıbbi onkolog ile yapılan anket sonucuna değindi, kanserle uğraşan hekimlerin problemlerinden birinin de tükenmişlik sendomu olduğunu ve bu sendromun genç doktorlarda, kadınlarda, sadece hizmet sektöründe çalışanlarda ve iş doyumu olmayan hekimlerde daha sık görüldüğünü aktardı.

Sayfa Yükleniyor...