'Üniversite hastanelerinin işletmesi bizde olsun'

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, üniversite hastanelerinin işletmesinin bakanlığında olması, bu kurumların sadece eğitim ve araştırma faaliyetlerinde bulunması önerisini dile getirdi.

'Üniversite hastanelerinin işletmesi bizde olsun'


Bu uygulamanın üniversitelerin özerkliğini zedelemeyeceğini bildiren Akdağ, ''Bu bir teklif, üniversitelerimize ve YÖK'e. Bu teklifin kabul görmediğini varsayalım. Üniversite hastaneleri hazırdan sürekli harcayarak, bu işi uzun süre götüremeyeceğimiz açık'' dedi.

Bakanı Akdağ, üniversite hastaneleri ile ilgili basına yansıyan açıklamaları konusunda AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu. ''Üniversite hastanelerinin işletmesinin Bakanlığı'na, eğitim ve araştırma hizmetlerinin ise üniversitelere bırakılması'' yönündeki açıklaması sorulan Akdağ, ''Bu bir teklif. Hem üniversitelerimize ve YÖK'e yapılmış bir teklif, hem de bunun vatandaşlarımıza duyurulması'' diye konuştu.

Üniversite hastanelerinin sıkıntılarını gidermek için yaptıkları iyileştirmelerin, hükümetin bu kurumlara verdiği önemin bir göstergesi olduğuna işaret eden Akdağ, son bir yılda yüksek borcu olan üniversite hastanelerine, Hazine'den toplam 400 milyon TL'nin hibe şeklinde verilmesine ilişkin kanun çerçevesinde ödeme yapıldığını hatırlattı.

Tam Gün Yasası ile ''hoca farkı'' denilen, tıp fakültelerindeki öğretim üyelerine özel muayene ve ameliyatlar için vatandaşların yaptığı ödemelerin kalkması nedeniyle her üniversite hastanesinin bu düzenlemelerden kaynaklanan kaybının telafi edildiğini de bildiren Akdağ, ''Biz hükümet olarak bu parayı üniversitelere ödüyoruz. Bunun için de kanun yaptık. 2011 yılı içinde 400 milyon TL'ye yakın bir parayı da bu şekilde ödeyeceğiz. Yani üniversitelerin toplam yıllık gelirlerinin üzerine yüzde 20 daha ilave etmiş oluyoruz'' diye konuştu.

Gerekirse başka iyileştirmeler de yapacaklarını açıklayan Akdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:

''Ama hazıra da dağ dayanmıyor söyleyeyim. Bu verdiğimiz paralar da bizim değil ki milletin parası. Üniversite hastanelerinin mali açıdan iyi yönetilmesi lazım. Sağlık Bakanlığının 8 sene içerisinde SSK hastanelerini nereden alıp bugün nereye getirdiğini bilmeyen yok. O zaman biz diyoruz ki; bu büyük tecrübeyi, bütün dünyanın takdir ettiği bu tecrübeyi neden biz kendimizin üniversite hastanelerine aktarmayalım? ABD'de, Avrupa'da birçok ülkede üniversitelerin önemli bir kısmının kendi işletmesi olan hastaneleri yoktur. Bir vakıfla ya da bir devlet kurumuyla, bazen belediyelerle birlikte çalışırlar. Eğitim ve araştırma yaptıkları hastaneler bu söylediğimiz kuruluşların hastaneleridir. Türkiye'de de bunun örnekleri var şu anda.''

Rize, Sakarya, Erzincan'daki üniversitelerin tıp fakülteleri ve Marmara Üniversitesi ile bu tür bir uygulamayı başlattıklarını hatırlatan Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu bir teklif üniversitelerimize ve YÖK'e. Ama bu teklifin kabul görmediğini varsayalım. Üniversite hastaneleri böyle hazırdan sürekli harcayarak, bu işi uzun süre götüremeyeceğimiz açık. O zaman 'Efendim Sağlık Bakanlığı bu işe girmesin' diyorlarsa, bu sefer ya Maliye'nin ya YÖK'ün bu paranın kontrolünü, düzgün, yerli yerinde harcanmasını kontrol edecek bir mekanizma kurmasına ihtiyaç var. Ama ben şunu da söylemek zorundayım; bugün bir üniversite hastanesinde bir aksama varsa vatandaş bilsin ki bunun Sağlık Bakanlığı ile uzaktan yakından alakası yok. Çünkü üniversite hastanelerinin yönetimi Sağlık Bakanlığında değil.''

''ÖZERKLİĞİ ZEDELEMEZ''
''Üniversite hastanelerinin işletmesinin Sağlık Bakanlığı'nda olmasının özerkliği zedeleyeceği görüşü var, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna ise Bakan Akdağ, şu yanıtı verdi:

''Hayır, neden zedelesin? Hatta tem tersine, biz diyoruz ki; Sağlık Bakanlığı'nın 66 eğitim ve araştırma hastanesinin yetkilerini ve uygulamasını da biz üniversitelere devredelim. Böyle kurum taassubu içine girmeye gerek yok ki. Bir hastane işletmesinin ABD ve Avrupa örneklerinde olduğu gibi üniversite dışında bir kuruma ait olması özerkliği kesinlikle zedelemez. Özerklik, eğitim ve araştırma özerkliğidir. Sürekli olarak mali açıdan sıkıntıda olup, devletin para vermek, hibe vermek zorunda kaldığı bir özerklik olur muymuş, bu nasıl özerklikmiş, böyle mi oluyormuş özerklik? Ben açık söyleyeyim, aman aman mutlaka Sağlık Bakanı olarak bu işe meraklı olduğumdan söylemiyorum. Çözümün bir parçası olacağına inandığım için söylüyorum. Bu özerkliği filan zedelemez. Tam tersine üniversitelerin eğitim ve araştırmalarıyla ilgili özerkliğini güçlendirir.''

''3. basamak sağlık kuruluşu olan üniversite hastanelerinde riskli hastaların tedavisi yapıldığı için giderlerin yüksek olduğu'' görüşünün dile getirilmesi üzerine ise Akdağ, ''Bu doğru ama aynı hasta grubu Sağlık Bakanlığı'nın eğitim ve araştırma hastanelerine de giden hasta grubudur. Dolayısıyla üniversite hastaneleri ile Sağlık Bakanlığı'nın eğitim ve araştırma hastaneleri benzerlik taşıyor. Bu hastanelerde biz bir sıkıntı yaşamıyoruz. Bu, üniversite hastanelerinden daha fazla para aldığımız için olmuyor. Açık söyleyeyim, çok daha iyi sistemleri geliştirdiğimiz için'' diye konuştu.

Bu işi 10 yıldır başarıyla yürüttükleri için bunun doğal olduğunu vurgulayan Akdağ, ''Sağlık Bakanlığı'nda bugün 70 kişiye yakın bir grup hastane işletmeciliği ve mali yönetim üzerinde çalışıyor. Neden üniversite hastanelerimiz bu tecrübeden yararlanmasın?'' dedi.

"ÜNİVERSİTELER EĞİTİM VE ARAŞTIRMAYLA İLGİLENSİN"
''Üniversite hastanelerinin işletmecilik tarafını geliştirmeleri mi gerekiyor'' sorusu üzerine Bakan Akdağ, ''Ben diyorum ki; üniversitelerimiz eğitim ve araştırmayla ilgilenmelidir. Satın almayla, ilaç ve malzeme satın almayla, bina yaptırmayla cihaz tamir ettirmeyle değil. Bunlar üniversitenin asli fonksiyonu olamaz. Böylece onlar kendi asli fonksiyonlarını daha iyi icra edecekler'' şeklinde konuştu.

Bu hastanelerin halkın malı olduğunu kaydeden Akdağ, ''Neyi paylaşamayacağız? Sağlık Bakanlığı'nın mı bunlar, kimin? Üniversitenin mi? Hayır. Hepsi bu halkın. Tekrar söylüyorum, neden Avrupalılar ve Amerikalılar bunu yaparken biz yapamayalım? Türkiye'deki özerklik anlayışı Avrupa'dan, Amerika'dan daha mı ileriymiş, kimse bunu söylemesin'' vurgusunu yaptı.

Sağlık Bakanı Akdağ, bu itirazların kendilerine değil, ancak dünyayı tanımayan birilerine yapılabileceğini, bu işlerin dünyada nasıl yürüdüğünü çok iyi bildiklerini sözlerine ekledi.

Sayfa Yükleniyor...