Yaşla birlikte kanser riski de artıyor

1-7 Nisan Kanser Haftası nedeniyle hematolojik kanserlere dikkat çeken ve toplumsal farkındalığı artırmak için hastalıkların belirtileri ile tedavi yöntemlerine değinen Türk Aferez Derneği Başkanı Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, kan kanseri olan löseminin halsizlik, güçsüzlük, yorgunluk, yüksek ateş, anormal cilt, diş eti ve burun kanamaları şeklinde belirti verdiğini söyledi.

Lenf bezi kanseri olan lenfomanın kilo kaybı, halsizlik, güçsüzlük, yorgunluk, yüksek ateş ve lenf bezi büyümeleri ile ortaya çıktığını vurgulayan Altuntaş, “Myeloma bir tür kemik iliği kanseridir ve halsizlik, güçsüzlük, yorgunluk, yaygın vücut ağrıları, yüksek ateş, tekrarlayan enfeksiyon, açıklanamayan böbrek yetmezliği ve kırık gibi belirtiler verir. Miyleodisplastik sendrom ise bir tür kemik iliği yetmezliği olup halsizlik, güçsüzlük, yorgunluk, yüksek ateş ile anormal cilt, diş eti ve burun kanamaları ile kendisini gösterir" dedi.

"ARTIK LÖSEMİSİZ YAŞAM MÜMKÜN"
“Lösemi tedavisi zor ve sıkıntılı süreçtir ancak sonu aydınlıktır. Günümüzde lösemi tedavi edilebilir ve tamamen yenilebilir bir hastalıktır” diyen Altuntaş, hastalıkta uzun süreli yaşamın %60'lara çıktığını, bazı çocukluk çağı lösemilerinde bu oranın %90'lara ulaştığını aktardı.

Kök hücrenin umut ve gelecek olduğunu belirten, “Ancak uygun vericisi olmayanlar için de hayatın sonu değildir. Yeni tedavilerle lösemisiz hayat mümkündür” diye konuşan Prof. Altuntaş, lösemi hastasının kemoterapi sırasında çok sayıda kan ürününe ihtiyacı olduğuna, bu nedenle kan bağışında daha duyarlı olmak gerektiğine dikkat çekti.

İLERLEYEN YAŞ ÖNEMLİ BİR ETKEN
Prof. Altuntaş'ın verdiği bilgiye göre, akut lösemi görülme sıklığının yıllık yüz binde 2 ila 5 civarında olduğu tahmin ediliyor. Türkiye’de her yıl 1500-2 bin yeni erişkin lösemi vakası ortaya çıkıyor. Akut lösemi görülme oranı yaşla birlikte artıyor, öyle ki 60 yaş ve üzerinde lösemi görülme sıklığı yılda yüz binde 12 civarında.

AFEREZ, LÖSEMİDE ERKEN ÖLÜMLERİ AZALTIYOR
Hematolojik kanserlerde tedavinin kök hücre ve genetik temel üzerine yoğunlaşmakta olduğunu, artık hastalıktan ziyade hasta bazlı tedavilerin konuşulduğunu dile getiren Prof. Altuntaş, özellikle lösemide kullanılan aferez tedavilerinin etkinliği hakkında şu bilgileri verdi:

“Aferez tedavisi ile erken dönemde lösemi hücreleri vücuttan uzaklaştırılarak olası olumsuz etkiler ve hastanın erken dönemde ölüm riski azaltılmaktadır. Ayrıca kemoterapi sırasında çok sayıda kan ürününe ihtiyaç olmaktadır. Yeterli kan ürünü sağlanamazsa hasta o dönemde kaybedilmektedir. İşte aferez teknolojisi ile istenilen kan ürünü daha fazla miktarda ve çeşitte az sayıda vericiden güvenle elde edilebilmektedir. Bu şekilde akut lösemi hastasına mükemmel düzeyde destek tedavisi sağlanmış olmaktadır.”

“HEMATOLOJİK ONKOLOJİDE İLERİDEYİZ”
Hematolojik onkolojinin pahalı bir sağlık hizmeti olduğunu, Amerika veya Avrupa’da deneme aşamasında olan ilaçlara dani ulaşmak için Sağlık Bakanlığının düzenlemeler yaptığını söyleyen Altuntaş, “Hematolojik onkoloji alanında sağlık hizmeti sunumu bakımından ülke olarak ileri noktada olduğumuzu söyleyebilirim” ifadesini kullandı.

Hematolojik kanserlerde tedavi seçenekleri arasında olan kemik iliği naklinin, uygun hastaya yapıldığında yaşam kurtarıcı olabildiğini vurgulayan Altuntaş’ın bu konudaki görüşleri ise şöyle: “Ülkemizde gerek Sağlık Bakanlığının gerekse SGK’nın teşvik edici düzenlemeleri ile kemik iliği nakillerinde dünya standartlarında sağlık hizmetinin önü açılmıştır. Hem kamu hem de özel sektörde hastalar ilave bir ücret ödemeden çok önemli bir hizmeti almaktadır. Dünya standartlarında kemik iliği nakli merkezleri açılmıştır. Önemli oranda hasta yurt dışından gelmektedir. Türkiye ileri yıllarda sağlık turizmi açısından amiral gemisi olacaktır. Bunlar ülkemiz adına güzel gelişmelerdir."