Yıllara ‘direnmenin' bir yolu…

Botoks, yılların izlerini taşıyan ve geçen her yılla birlikte biraz daha derinleşen çizgilerin geçici süre ortadan kalkmasına yardımcı oluyor.

Yıllara ‘direnmenin' bir yolu…

Yaşın ilerlemesiyle birlikte insan yaşamında kaybedilen sadece ''zaman'' değil, aynı zaman da ''güzellik'' de oluyor. Yerçekimine ve mimiklerin yıllar içinde kullanımına bağlı özellikle yüz bölgesinde ortaya çıkan derin çizgiler, yaşam tecrübesinin yanı sıra artık yaşlanmanın başladığını da gösteriyor.

Dr. Metin Uluşan, son yıllarda diş gıcırdatması gibi çeşitli sorunlarının tedavisi dışında yaşlanmanın ciltte yarattığı izleri ve gülümseme ya da kaş çatma gibi ifadeler sonrasında oluşan çizgileri ortadan kaldırmada en sık kullanılan yöntemin ''botoks'' olduğunu söyledi.

Botoks ile ilgili bilgilerin şehir efsanesine dönüştüğünü ve yanlış bilgilerin ortaya çıktığını ifade eden Uluşan, botoksun yılan zehiri olduğu, alışkanlık yaptığı, yaşlanmadan botoks uygulamasının fayda sağlamadığı, uygulama etkisini yitirdikten sonra görüntünün eskisinden kötü sonuç verdiği, yan etkilerinin çok olduğu, 50 yaşından önce başlanılmaması ve tıpta kullanımının çok kısıtlı bulunduğu şeklindeki görüşlerin doğru olmadığını ifade etti.

Uluşan, Botoks'un bir konserve toksini, hatta yılan zehirinden daha güçlü olduğunu vurgulayarak, ''Enjekte edildiği bölgede kas kasılmasını kısıtlar. Etkisi bu kısıtlanmaya bağlı kasların gevşemesi sonucunda ortaya çıkan, kişinin özelliklerine uygun değişikliklerdir. Özellikle yüzün üst yarımında oluşmuş, yerçekiminin etkisine paralel olarak ortaya çıkan mimik kullanımıyla ortaya çıkan kırışıklıkların giderilmesini sağlar'' diye konuştu.

Botoksun etkisinin yaklaşık altı ayla sınırlı olduğunu anlatan Uluşan, bu süre zarfında kişinin ifadesinin yumuşadığını, dinlendiğini ve canlı bir ifadeye kavuştuğunu söyledi. Uluşan, uygulama yapılan bölgedeki kırışıklıkların derinleşmesinin botoks ile engellendiğini dile getirerek, ''Botoks, yaşın ilerlemesiyle birlikte yüzdeki kas atrofisine bağlı kaybolmakta olan yüz ovalitesinin alt yüze doğru değiştirdiği yüz odağını 0,5-1 santimetre kadar yukarı çeker. Böylelikle daha genç bir görüntü elde edilir'' dedi.

KIRIŞIKLIKLARIN DERİNLEŞMESİ DE ENGELLENİYOR
Altı ayın sonunda botoksun etkisinin herhangi bir yan etki göstermeden ortadan kalktığını belirten Uluşan, ''Kısıtlanmış kas hareketlerinin eski haline dönmesi kişiyi en fazla botoks uygulamadan önceki haline geri döndürebilir. Hatta botoks etki süresince var olanları ortadan kaldırır ya da belirgin oranda azaltırken, kırışıklıkların geçen süre zarfından daha da derinleşmesini engeller. Etki kaybolduktan sonraki yüzün kötü gözüktüğü algısı, kişinin botokslu görüntüsünü benimseyip bunu normal haliymiş gibi değerlendirmesinden kaynaklanmaktadır'' açıklamasında bulundu.

Uluşan, kişilerin alışkanlık oluşturduğundan değil botokslu görüntülerini sevdikleri için uygulamayı tekrar ettirdiklerine dikkati çekerek, botoksun kişilerin ifadesinde hafif düzeyde rahatlama meydana getirdiğini dile getirdi.

İdeal botoksun, kişinin ifadesini rahatlatan, dinlenmiş ve aydınlık bir yüze kavuşmasını sağlayan ancak dışarıdan bakıldığında sebebi anlaşılamayan bir uygulama olması gerektiğinin altını çizen Uluşan, ''Diğer bir deyişle iş arkadaşınızda, kardeşinizde, komşunuzda botoks olabilir ve siz bunu fark etmeyebilirsiniz. Değişikliği değişen saç modeline, kullanılan kozmetik bir ürüne bağlarsınız. Uygulamanın başarısı da tam bu noktadadır'' diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...