3. Uluslararası Dostluk Kısa Film Festivali'nde ödüller sahiplerini buldu

Bu yıl Yunus Emre anısına üçüncüsü düzenlenen Uluslararası Dostluk Kısa Film Festivali'nde ödüller sahiplerini buldu. Festival kapsamında bu yıl, Le Syndrome d'Archibald filmiyle Daniel Perez ve Da Yie filmiyle Anthony Nti, 25 bin lira değerindeki birincilik ödülünü paylaştı.

3. Uluslararası Dostluk Kısa Film Festivali'nde ödüller sahiplerini buldu

Bu yıl Yunus Emre anısına üçüncüsü düzenlenen Uluslararası Dostluk Kısa Film Festivali'nde ödüller sahiplerini buldu.

Anadolu Ajansı'nın (AA) Global İletişim Ortağı olduğu, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğünün katkılarıyla gerçekleştirilen festivalin ödül töreni, Grand Pera Emek Sahnesi'nde yapıldı.

Festival kapsamında bu yıl, Le Syndrome d'Archibald filmiyle Daniel Perez ve Da Yie filmiyle Anthony Nti, 25 bin lira değerindeki birincilik ödülünü paylaştı.

Jafar Altafi Where We Come From filmiyle 15 bin lira değerindeki ikincilik ödülünün, Alberto Marchiori ise The Leak filmiyle 10 bin lira değerindeki üçüncülük ödülünün sahibi oldu.

"Kızılay Dostluk Ödülü"ne Muhammed Furkan Daşbilek Bir Nehir Kıyısında filmiyle "Fono Film Post-Prodüksiyon Ödülü"ne ise Vaveyla filmiyle Birhat Temel layık görüldü.

Sinemanın ustalarını onurlandırmak için verilen "Dostluk Onur Ödülü"nü Necip Sarıcı aldı. "Jüri Özel Ödülü"ne ise yönetmenliğini Mona Shahi'nin yaptığı The Red Fire filmi layık görüldü.

3. Uluslararası Dostluk Kısa Film Festivali'nde ödüller sahiplerini buldu - 1

Törene Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Türk Kızılay Başkanı Dr. Kerem Kınık, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Şeref Ateş, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi Şaban Kızıldağ, Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız ve Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy katıldı.

Hasan Kiriş'in gerçekleştirdiği müzik dinletisi ve festivalin tanıtım filmiyle başlayan gecede konuşan Demircan, "Bu topraklar sadece bereketi, güzelliği, denizi ve dağıyla değil, insanın insana olan yarenliğiyle de kıymetli topraklardır. Yunusların, Nebilerin, Nedimlerin, Nesimilerin, Mevlanaların, Veysellerin ve Neşetlerin üzerinden geçtiği bu topraklarda sevginin gücü kuru bir dalı yeşertir. Gönlü darda olanı da iyileştirir"dedi.

Demircan, organizasyonun başarısına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bu organizasyon zoraki bir organizasyon olsaydı, dostluk temasıyla üçüncü kez düzenlenen bu festivale herhalde Bosna Hersek'ten, İtalya'dan, Gana'dan, Kırgızistan'dan ve dünyanın dört bir yanından filmler katılmazdı. Bu kadar başvurunun olması elbette bizim için sevindirici. Fakat bu başvurular bize başka bir şey daha anlatıyor. Tüketimin ve kutuplaşmanın had safhaya ulaştığı günümüzde dostluk, aranan, arzulanan bir ihtiyacın ötesine geçmiştir. Daha güzel bir dünya için, dostluğun artık bir gereklilik olduğu ayan beyan ortadadır. Telafisi mümkün olmayan bir yıkımın eşiğindeki dünyanın tek çaresi ise bunu koşulsuz şartsız yerine getirebilecek olan, sınıf tanımadan, dil, din, renk ayırmadan bizi yan yana koltuklarda omuz omuza getirecek sanattır."

"DOSTLUKLA VE SEVGİYLE ORTAYA KONULAN BÜYÜK ESERLER TARİHE KALACAK"

Festival Başkanı Faysal Soysal da şunları söyledi:

"Sinema sanatının imkan ve potansiyelini kullanarak ruhumuzdaki zevki inceltmek, geliştirmek, toplumsal alanda ise dostluğu pekiştirmek için üç yıl önce başlattığımız festivalimize günden güne ilgi ve takdir artıyor. Bununla ne kadar iftihar etsek azdır. Hepimizin bildiği gibi Anadolu dostluğunda siyasetçilerden, politikacılardan daha çok şairlerimizin, ozanlarımızın, mütefekkirlerimizin, dervişlerimizin ve gönül adamlarımızın katkıları daha büyük olmuştur. Bizler de bu sebeple festivalimizi dostluğu, şiirleriyle sözleriyle Anadolu topraklarında dile getirmiş, bununla da kalmayıp dünyanın başka ülkelerindeki insanlara da ulaştırabilmiş sanatçılarımızın anısına yapıyoruz."

Soysal, emeği geçenlere teşekkür ederek, "Bizler bu dünyada gelip geçiciyiz. Kervan göçüp gidecek ama dostlukla ve sevgiyle ortaya konulan büyük eserler tarihe kalacak" diye konuştu.

Festival Genel Koordinatörü Mehmet Lütfi Şen ise dünyanın olumsuz gidişatına değinerek, "İnsanlık ele geçirdiği teknolojik üstünlükle tabiatı esir haline getirdi ve katlediyor. Güce tapınan insan kendi sonunu hazırlıyor. Bunun tek bir panzehri var, o da Anadolu'da mayalanmış dostluk. Bu dostluğu biz kendi çocuklarımıza ve dünyaya iletmek için sanatın en etkin yöntemlerinden biri olan sinemayı seçtik" ifadelerini kullandı.

Programda ayrıca Türk Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Şeref Ateş, Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız ve Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy da konuşma yaptı.

Konuşmaların ardından dereceye girenlere ödülleri takdim edildi ve etkinlik, kapanış filmi "Bir Nehir Kıyısında"nın gösterimi ve toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.

Sayfa Yükleniyor...