Yönetmen Ömer Sarıkaya: Aylan Bebek siyasi değil, insani bir filmdir

Bodrum'da 2 Eylül 2015 yılında cansız bedeni sahile vuran 3 yaşındaki Aylan Kürdi'nin hayatını anlatan ve çekimleri devam eden Ölüm Denizi (Aylan Bebek) filminin yönetmeni Ömer Sarıkaya, yapılan eleştirilere tepki gösterdi. Sarıkaya, "Film siyasi değil, insani bir filmdir. Hiçbir tehdit ya da baskıya boyun eğmeden tüm dünya çocuklarının hukukunu bu filmle korumaya devam edeceğiz" dedi.

Yönetmen Ömer Sarıkaya: Aylan Bebek siyasi değil, insani bir filmdir

Bodrum'da sahile vuran cansız minik bedeniyle dünya gündemine oturan Suriyeli Aylan Kurdi'nin hayatı film oluyor. Tüm dünyayı yasa boğan Aylan Kürdi'nin ve ailesinin kaçış hikâyesini anlatan ve 'mülteci sorununa' dikkat etmek için hazırlanan filmin çekimleri Bodrum'da sürüyor.

Filmin yönetmeni Ömer Sarıkaya, yaptığı yazılı açıklamayla, filmin çekimine başladıklarını bildirdi. 1976 yılında çekilen Çağrı filminden sonra Aylan Bebek filminin, İslam coğrafyası ve hür dünyanın ortak vicdanının çektiği en önemli film olduğunu kaydeden Sarıkaya, oyuncular dâhil, set ekibinin hiçbir ücret almadığını, film gelirinin insani yardıma harcanacağı ve filme emek veren herkesin bir sosyal yardım projesi ruhunda çalıştığını kaydetti.

Yönetmen Ömer Sarıkaya: Aylan Bebek siyasi değil, insani bir filmdir - 1

"AVUKATLARIMIZ GEREKLİ İŞLEMLERİ BAŞLATTI"

Filmin Türkiye ve tüm dünyadaki mülteci sorunları konusunda hassasiyet artırmak için çekildiğini kaydeden Sarıkaya, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Bir kişinin, bir kesimin değil, insanlığın ortak dramını anlatan, dünyaya evrensel vicdan çağrısı yapmayı hedefleyen bir projedir. Uluslararası Göç Örgütü IOM, 2014 ile 2018 yılları arasında dünya çapında 32 bin göçmenin öldüğünü ya da kaybolduğu açıklaması bile, problemin kişi, ırk, din, dil ya da bir devlet meselesi olmasından öte, bir dünya meselesi olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Tüm bunlardan da anlaşılacağı gibi Ölüm Denizi (Aylan Bebek) filmi, siyasi değil, insani bir filmdir. Tüm bu gerçekliğe rağmen, bazı organize hareket eden yapıların şahsıma karşı başta sosyal medya olmak üzere kullandığı nefret dili, tehdit aşamasına gelmiştir. Bu süreçle ilgili avukatlarımız gerekli işlemleri başlatmıştır. Niyetimiz açık, kalbimiz temizdir. Hiçbir tehdit ya da baskıya boyun eğmeden tüm dünya çocuklarının hukukunu bu filmle korumaya devam edeceğiz. Biz biliyoruz ki bu coğrafyada ağıtlar Kürtçe, Türkçe ve Arapça olurken, zafer nidaları maalesef başka dillerde olmuştur."

Sayfa Yükleniyor...