Aysel Gürel 87 yaşında

Aysel Gürel eğer yaşasaydı bugün 87 yaşında olacaktı. Üç yıl önce NTV'de yayınlanan "Söz ve Müzik: Aysel Gürel" özel bölümü bu pazar Gürel'in anısına bir kez daha NTV'de olacak.

Aysel Gürel 87 yaşında

Bu pazar (7 Şubat 2016) Türk pop müziğine yazdığı şarkı sözleriyle damga vuran Aysel Gürel'in doğum günü. Eğer yaşasaydı bugün 87 yaşında olacaktı.

7 Şubat Pazar 15.05'te başlayacak belgeselde başta kızı Müjde Ar olmak üzere sanatçı dostları Nükhet Duru, Zerrin Özer, Ajda Pekkan, Garo Mafyan, Ata Demirer, Aşkın Nur Yengi, Ayşegül Aldinç, Levent Yüksel, Emre Altuğ, Mabel Matiz, Baha Boduroğlu ve Yasmin Levy Aysel Gürel'i anlatıyor.

MÜJDE AR GÖZYAŞLARINA BOĞULDU: "O SÖZLER BANA BİR CEZA OLARAK KALDI" 

Belgesel için konuşan Müjde Ar, zaman zaman gözyaşlarını tutamadı. 

" Bütün şarkılarını dinlemeye doyamıyorum. Ne biçim bir kadınmış, diyorum. İnsan çok yakını olunca hayattayken ne kadar değerli olduğunun farkına varmıyor ama onun bıraktığı o dosyalarla, sözlerle yaşamak var ya... Belki de Aysel'e zaman zaman telefonda "Çok meşgulum, sonra oku" dediğim için bana bir ceza olarak kaldı o sözler. Bence yıldızlardaki yerini de buldu. Şimdi oradan yazıyor. " 

"DEĞER YARGILARINI SARSMAK İÇİN "DELİ" POZLARINA GİRDİ"

Müjde Ar, annesinin toplumla her zaman meseleleri olduğunu vurguluyor:

"Bence Aysel Gürel'i bu kadar önemli kılan şey onun hayatla ilgili meseleleriydi. Annemin herşeyle bir zoru vardı. Bütün değer yargılarıyla, ahlak ölçüleriyle, kadına bakışla, kadınların ve insanların sorunlarıyla. Onları öyle sözlerin içinde insanlara sundu ki hepsi kabul gördü. Ünzile 40 yıl önce yazılmış bir şarkı sözü. Bugün hala Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri. her gün okuyoruz çocuk gelinlerin dramlarını, ölümlerini. Bir anadolu turnesinde bir Kürt kızına yazıyor annem "Ünzile" şiirini. Kadınların bu topraklardaki kaderi 40 yıldır değişmemiş demek ki. Annem, kadının ikinci sınıf insan muamelesi görmesine son derece karşıydı. O çılgın tavırları, o çılgın Aysel'ler hepsi pozdu, numaraydı, mahsus yapıyordu, o değer yargılarını sarsmak için. 6 yıl geçti ölümünün ardından. Her gün daha da çok arıyorum. Bence Cumhuriyet Tarihinin öncü 15 kadınından biridir Aysel Gürel. 

"FİRUZE"NİN HİKAYESİ 

Sezen Aksu'nun unutulmaz "Firuze" şarkısını Müjde Ar şöyle anlatıyor:

"Bir gün film çekiminden eve geldim. Atilla keman çalışıyordu. O yıllarda evliydik. Bir melodi çaldı bana. Muhteşem bir şey bu, dedim. Onu besteledi. Hatta o besteyi Emel Sayın'a dinletti. Emel, beğenmemiş parçayı. Anlamamış, kendisi de söyler. Bu şarkıyı Sezen'e versene, dedim. Sonra ben Aysel'in "Firuze" şiirini önerdim sözler için. Sezen ve Aysel bir araya geldiler. Birlikte çalıştılar. Bazı sözleri değişti. Sezen, birkaç yeri şöyle, böyle olsun dedi. Çünkü müziğe oturmamıştı bazı yerleri. Şarkıya son halini verdiler." 

Müjde Ar: "Bence Aysel, Firuze'yi kendisine yazmış. Kendisi o. Anneannem hep şöyle dermiş "güzellik gelir insanı öper gider, ama onun bir bedeli var, onu öde." 

MÜJDE AR: "SEVDANIN SON VURUŞU"NUN HİKAYESİ İNANILMAZ

"Sevdanın Son Vuruşu"nun hikayesi inanılmaz. Sanki annem, gitmeden o sözü Tarkan'a bırakmış gibiydi. Aysel'in ölümünden sonra biz bütün evi toparladık. Bütün sözlerini tasnif etmek üzere çuvallara doldurduk. Mehtap, hepsini aldık, dedi. Sonra o eve bir kiracı geldi. Gelen kiracı, Tarkan'ın arkadaşıymış.  Bir gün kalorifer peteğinin arasına sıkışmış rulo halinde bir kağıt buluyor. Aysel'in el yazısıyla yazdığı bir söz. Tarkan'a veriyor bu sözü. Tarkan çok beğeniyor ve besteliyor. Tarkan beni aradı bir gün. Ben bu şarkıyı söyleyebilir miyim, dedi. Elbette dedim. İnanılmaz bir şey. Binlerce sözün içinde o söz, evde kalıyor. Gelen kiracı Tarkan'ın arkadaşı olmasa kimbilir belki de çöpe gidecek. Bu arada Tarkan, "Aysel'in" albümünde de "Firuze"yi inanılmaz güzel yorumladı. Annem de hayatta olsaydı çok beğenirdi eminim. Tarkan sonra bana geldi. Aysel'in dosyalar ve sözlerle dolu sandığını görünce ağlamaya başladı. Bazı sözleri bestelemek üzere aldı."

BELGESELDE AJDA PEKKAN, NÜKHET DURU, ZERRİN ÖZER DE AYSEL GÜREL'İ ANLATTI: "AYSEL TAM YEMELİKTİ"

Çok şeker çok tatlı biriydi. Böyle tam yemelik yani. Böyle alıp içinize sokasınız geliyordu Aysel'i. Ben onu çok seviyordum. Çok birlikte olamadık. Onun bir iki şarkısını söyleyebildim. Ama uzaktan da olsa onu hep çok sevdim. "Aysel'in" albümünde de fırlama, serseri bir şarkı seçtim. "Ayıpsın Ayıp"ı yorumladım. 

NÜKHET DURU: "SEVDA"YI BEKLERKEN ANNEME BAŞKA BİR ŞARKI YAZDI

Tam şahsına münhasır kelimesinin tam karşılığıydı Aysel. Deli derdi kendine ama dünyanın en akıllı kadınıydı. Benim "Sevda" şarkımın sözlerini yazdı. Fakat o dönemler Aysel'i zapedemiyor hiçkimse. Atilla besteyi yapmış, bekliyoruz Aysel söz yazsın diye. Sezen'i aradım ne yapayım diye. Sezen dedi ki "Al eve kapat, her yeri de kilitle, o zaman mecbur kalır yazar, yoksa mümkün değil yazmaz, ben eve kapatıyorum" dedi. Ben de Aysel'i eve çağırdım. Sohbet etsinler diye de anneciğimi de getirdim. İkisi bir muhabbete daldılar, birbirlerini bir sevdiler, sözler yazılmıyor. Bunlar fal bakıyorlar, şakalar yapıyorlar. Aysel, diyorum "Atilla, sözleri bekliyor, Sevda'yı yazalım artık" Bana döndü ve "proje değişti şekerim" deyip anneciğime başka bir şarkı yazdı. "Güzelsin Güzel"i yazdı.

ZERRİN ÖZER: ANNE-KIZ GİBİYDİK

"Dünya Tatlısı"ndan çok önce başlayan bir dostluğumuz vardı. bir anne kız ilişkimiz vardı ve benim en büyük sırdaşımdı. O yüzden benim nelere tepki gösterip nelere kızabileceğimi veya neleri sevmediğimi veya bi sevgide beklentilerimi veya bir aşk ilişkisinde neler beklentilerim var, ee bi dostlukta neler çok ilgi duyarım veya olması gerektiğini, nelere mesela çok kızarım neleri severim neleri sevmem. Yani tamamiyle bir bütün içerisinde zerrin özerin karakterini belki benden çok daha iyi bildiği için bu kadar çok özdeşleşti sözler benim..

Sayfa Yükleniyor...