"Bazen Deniz Hiçbir Şeydir"(Manchester By The Sea)

Kendimizi ne kadar zor affediyoruz değil mi? Geçmişi bir türlü bırakamıyoruz. “Geçmiş” ne acayip bir kelime. Kabullenişi, değiştirilemeyişi anlatıyor. Acının evrenselleştiği bir dünyada yaşıyoruz. Ancak bazı anlar var, tek kişilik acılara yol açan ve bütün bir hayatın önünde duran. İşte “Manchester By The Sea” tek kişilik bir acının hikayesini anlatıyor.

"Bazen Deniz Hiçbir Şeydir"(Manchester By The Sea)
"Bazen Deniz Hiçbir Şeydir"(Manchester By The Sea) - 1

Karın sadece denizi örtemediği, Amerika’ya bağlı bir şehir Manchester. Uzaktan bakıldığında sıcak evlerinde yaşayan ve birbirlerini tanıyan insanların yaşadığı kağıttan bir kent gibi. Savrulmaya hazır, içine monotonluğun sayfalarını ufalayıp sarılan ve bir nefeste çekilen bir kağıt gibi. Hayat böyle yerlerde denize açılıp balık tutarak, balık tutup para kazanarak, kazanılan parayla çocuklara bakarak, çocuk yaparak ve uyuşarak geçiyor. Şehrin en güzeli deniz, artık hiçbir şey ifade etmiyor. Bu hikayede uyuşmayı en çok erkekler seviyor.

"Bazen Deniz Hiçbir Şeydir"(Manchester By The Sea) - 2 Oscar’ın güçlü adaylarından Casey Affleck, tamircilikle hayatını geçiren ve geçmişin izlerinden bir türlü kurtulmak istemeyen Lee Chandler rolünde. Filmde Affleck’e Michelle Williams, Kyle Chandler, Gretchen Mol ve Lucas Hedges gibi isimler eşlik ediyor.

CASEY AFFLECK HEM OSCAR'I HEM TAKDİRİ HAKEDİYOR

Lee Chandler... Acıyı anıya dönüştüremeyen adam. Bir hata yüzünden o bir harf değişemiyor. Tek odalı bir harabede, bir türlü onaramadığı ruhunun yarasını sadece, başkalarının evindeki tesisatları tamir ederken unutuyor. Akla gelebilecek en beter deneyimlerden birini yaşadıktan sonra terkettiği Manchester’a, akla gelebilecek en beter haberi duyduktan sonra dönüyor. Şehirden ayrılmak bir kaçış olamadığına göre ona dönmek de hiçbir şeyi değiştirmiyor. Casey Afflek, kendini bir türlü affedemeyen Lee rolünü çok iyi canlandırıyor. Yaşadığı pişmanlık nedeniyle küçülen adamı küçük hareketlerle besliyor. Kenneth Lonergan’ın geçmiş ve şimdiki zaman arasında gidip gelen sahnelerini izledikçe acının bir adamı nasıl değiştirdiğini daha iyi anlayacaksınız. Bir müzikalde, komedide ya da tarihi bir filmde çok daha özgür bir alan var bence oyuncu için. Ancak ruhunu korkunç bir olayda kaybeden bu adamın her şeyden vazgeçmiş, hareketsiz, duygusuz, mutsuz ve umutsuz halini yansıtmayı başarabilmek çok şey ifade ediyor. Dolayısıyla Casey Affleck hem Oscar’ı hem izleyicinin takdirini hakediyor.

"Bazen Deniz Hiçbir Şeydir"(Manchester By The Sea) - 3 Kenneth Lonergan’ın yazdığı ve yönettiği ve küçük bir rolde yer aldığı film 3 Şubat’ta “Yaşamın Kıyısında” ismiyle vizyonda olacak.

KENNETH LONERGAN'IN KIYILARINDA GEZİNMEK

Neredeyse bütün ödülleri “La La Land”e vermeye gönüllü Oscar komitesi bence Kenneth Lonergan’ı es geçmemeli. Film izlemesi zor gibi gözükse de aslında hikayedeki insanların hayatıyla paralellik taşıyor. Yaşaması zorsa izlemesi de zor olmalı. Denizde başlayan hikaye denizde sona eriyor. Yönetmen, hayatın tüm karamsarlığına rağmen bir yerlerinden tutmak gerektiğini, devam etmek gerektiğini söylüyor. İnsanlar çok konuşmasa da şehir konuşuyor. Geçmiş zaten her şeyi anlatıyor. Bu filmden sonra geçmişin bana söylediğiyse: Beni bırakın, kendinizi affetmek ve temizlenmek için, zamanın su gibi üzerinizden akmasına izin verin. Uzaklara değil, ileriye bakın!

"Bazen Deniz Hiçbir Şeydir"(Manchester By The Sea) - 4

Sayfa Yükleniyor...