90’lar... Ağır metal gruplarının dinlendiği, en fazla kafa sallayanın en yüksek mertebeye eriştiği, ardından punk ve grungenin depresif sularında boğulmak üzere olduğumuz zamanlar. Doğruya doğru Nirvana’dan aldığım hazzı hiç bir tatlıdan almadım henüz. Ancak sıradışı grubumuz evlere dağıldığında sadece Nirvana dinlemiyorduk elbette. Samsun’un yerel kanallarından birinde yabancı pop ve r&b klipler dönerdi. Üstün dans yeteneklerimi o klipler sayesinde kazandığım doğrudur. İşte o kliplerden biri “Say My Name” idi. “Bebeğim neden böyle yapıyorsun, başkasıyla olma, sadece benimle ol” gibi yakarışların yer aldığı şarkının sözlerini anlamadığım için, seksi bir hikayenin en vurucu emir cümlesi olarak dinledim şarkıyı: adımı söyle, adımı söyle! Destiny's Child isimli grupta dört kadın ordan oraya uçarak şarkılar söylüyor ve dans ediyordu. Ama biri vardı ki (zaten gözümüze de sokulan) sesi, vücudu, dansı ve cazibesiyle hepsinden ayrılıyordu. Beyonce Knowles!
Say My Name’yi seven sadece ben değildim. Şarkı ilk Grammy’sini aldı. Ama birşey vardı beni rahatsız eden. Grup çok kalabalıktı. Bence fazlalıklarından kurtulmalıydı. 4 kişilik ekipten iki kişi ayrıldı. Beyonce, Kelly ve ben dımdızlak ortada kaldık.
Sallamaktan yorulduğum kafamı önüme eğip, Düş Sokağı Sakinleri’nin sözleri mantık süzgecinde tıkanan şarkılarının manalarını çözmeye çalışırken, bünyemin farklı bir enerji aradığına hükmettim. Yardım gecikmedi. 2001’de “Survivor” albümü ve şarkısı sevdiceğinin peşinde “adımı söyle” diyerek koşan kadın imajından çok farklıydı. Şarkının introsu girdiğinde tüylerim diken diken olur, oturma odamızda üzerinden atlayacak bir koltuk arardım. Charlie’s Angels filmi için yaptıkları şarkı ise bence filmden güzeldi. Grup 3 kişiydi ama Beyonce hep bir adım öndeydi.
YETENEK(!) AVCISI: BAY JAY Z
Kaderin çocuğu Beyonce ve rapçi Jay Z’nin karşılaşma anını hep hayal ederim. Kemanlar çalar, Beyonce saçlarını savurarak Jay Z’nin üzerine yürür. Jay Z oturduğu deri kaplı yapımcı koltuğundan kalkar ve purosundan bir nefes çeker. Beyonce “sen ve ben piyasada Bonnie ve Clyde gibi olacağız” der. İkilinin ilk çalışmasının adı “03 Bonnie and Clyde” olur. Jay Z’yi bu anlamda hep takdir etmişimdir. Beyonce ve Rihanna gibi çok yönlü şarkıcıları bulup iki albüm sonra hanımefendi kimliklerinden çıkarıp birer canavara dönüştürmesi konusunda gerçekten çok başarılı. Eminim pek çok kadın onun eşi olabilmek için türlü yöntemler denemiştir. Hatta aşkından deliye dönmüştür. Hatta hatta “Crazy in Love”!!
Jay Z
“CRAZY IN LOVE”
2003 çıkışlı “Dangerously in Love”un hiti “Crazy in Love”da Chi-Lites’in 1970 çıkışlı “Are You My Woman” şarkısının sampleleri kullanıldı. Çok çılgın, enerjik ve kendinden emin, gururlu ama aşkı için delirebilecek kadınların sözcüsü olmaya adaydı Beyonce. Ve şarkının sözlerinde de geçtiği üzere tarih Beyonce ve Jay Z tarafından yazıldı. 5 Grammy kazanan Beyonce’yi artık hangi güç durdurabilirdi? Konserler, şovlar, televizyon programları. Bugünden o günlere baktığımda gözüme takılan şeyse Beyonce’nin masumiyeti. Dans ederken daha çocuksu, bakışları ürkek bir ceylanınki gibi. Daha otomatik ve ezberci. Hepimizin hikayesi gibi aslında. Zamanla evrilen, öğrenen, sınayan ve uygulayan bir kadındı o da.
ÇİFT KARAKTERLİ BEYONCE
Destiny's Child ile bir albüm, Jay Z prodüktörlüğünde bir “Deja Vu” singlesi ve albüm ve Shakira ile “Beautiful Liar” ortaklığı derken beklediğim gün geldi çattı. Beyonce kendisi ve diğer karakteriyle karşımdaydı. Çift albümlük şarkıların yarısı slow, yarısı hareketliydi. “I am... Sasha Fierce” albümündeki Sasha, Beyonce’nin sahne korkusunu yenmek için yarattığı karakterdi. Karışmaya çok müsait zihnim ziyadesiyle bulanmıştı. O yüzden albümün çok sevilen şarkısı “Single Ladies”e ve milyonlar tarafından taklit edilen dansına yoğunlaştım. Şarkıyı ve dansı “Sex and the City 2”de Liza Minelli bile icra etti. Beyonce artık çok güçlü bir kadındı. Şarkıları, klipleri, sesi ve dansı kıvamını bulmuştu. Herşeyin içindeydi. Şarkı seçiminin, kostümlerin, kareografinin, sahne tasarımının ve tabi ki orkestranın. Onun en sevdiğim yanlarından biri de tüm orkestrayı kadınlardan oluşturmasıdır. İlk konserlerinde karışık bir cinsiyete sahip olan çalgıcılar Beyonce’nin işi devralmasıyla adeta bir kadın ordusuna dönüştü. Jay Z, Beyonce’ye mi Sasha’ya mı aşık oldu bilemem, ikili aşklarını kafam kadar bir pırlanta yüzükle taçlandırdı. Bu albümle Beyonce’nin evi hem aşk yuvasına hem de Grammy tarlasına dönüştü.
“4”ÜN UĞURU!
18 Nisan 2011. Yapraklar sarıdan yeşile dönerken, güneş yüzünü bir gösterip bir kaçırırken bir şey oldu. Yeryüzünde sadece Beyonce severlerin hissedebileceği bir sarsıntı yaşandı. Sarsıntının adı: Run the World idi. “Dünyayı kim yönetiyor?” sorusunu soran ve “Kızlar” cevabını veren şarkıda Beyonce bana kendi dünyasının kraliçesi olduğunu ispatladı. Muazzam kostümleri, vahşi hayvanları, sürüsüne bereket kızları ve tabiki danslarıyla enfes bir klibe imza atıldı. O yılın Billboard müzik ödülleri gecesinde Beyonce efsanevi bir video-dans şovuna imza attı. O performans adını vermeyeceğim bazı şarkıcılarımız tarafından uygulanmaya çalışıldı. Bu hareket bana, bazı şeyler pratikte değil teoride güzel dedirtti.
Mtv müzik ödülleri gecesinde Beyonce karnını ovuşturarak kızına hamile olduğunun müjdesini vermişti. Bu haber hakkında en çok tweet atılan olay olarak tarihe geçti.
BLUE IVY’NİN ANNESİ BEYONCE
7 Ocak 2012’de Beyonce ve Jay Z aşkı ilk tohumunu verdi. Annesinin kopyası olan Blue Ivy gerçekten çok şanslı bir çocuktu. Çünkü anası konserden konsere koşuyor, müzik serüvenini anlattığı konserler düzenliyor, ödül töreninden ödül törenine koşuyordu. Babası zaten sektörü eline almıştı. Yine de anne olmak tüm güçlerin üzerindeydi. Ve annelik her dünyada annelikti.
Şarkıcının evinde kızının annesi, dünyada kadınların sesi olduğu albüm “Beyoncé”dir. Sessiz ve derinden hazırlanan albümün bir de görsel tarafı vardı. Onca şarkıya en az şarkılar kadar kaliteli klipler çekildi. İzlemelere doyamadığım görüntülerde Beyonce’nin saçları kısaydı. Onun çokça kullandığı akseuarı olan saçları kısayken pek bir öksüz kalmıştı. Neyseki kısa bir süre içinde mucizevi bir hızla saçlar uzadı. Belki de hiç kısalmamıştı. Eşi beyefendiyle kaydettiği “Drunk in Love” adı itibariyle “Crazy in Love”a göz kırpıyor, biz hala burdayız mesajı veriyordu. Siyah-beyaz çekilen “Flawless” bünyemde anarşik duygular uyandırıyor, feminizm mesajlarıyla damarlarıma güç aşılıyordu. Zaafları, aşkı, azmi, şiddete direnen kalbi, her zaman bakımlı olma hali ile Beyonce bana kadın olmayı öğretiyordu. Albümün konserlerinde dans artık Everest’in zirvesindeydi. Binlerce hayranın karşısında saatlerce şarkı söylemek zaten zorken, Beyonce üstün bir performansla iki işi bir arada yapıyordu. Üstelik öylesine de değil. Şarkıcı ve dansçılar sahnedeyken genelde dansçılara bakılır ya, Beyonce’de durum tam tersidir. En azından benim için öyle. Beyonce çok zayıf değildir. Buldozer bacaklarıyla birbirinden zor figürleri yüzyıllardır yapıyormuş edasıyla icra eder. “Crazy in Love” “Diva” “End of Time” favorilerim arasındadır. Konserlerde yer alan videolarsa Beyonce’nin kısa hayat hikayelerinden oluşuyordu. Beyonce büyüdükçe küçülüyordu. Şöhreti arttıkça hayranlarıyla daha samimi bir ilişki kurmayı tercih ediyordu.
“BANA LİMONLAR SERVİS EDİLDİ, BEN DE LİMONATA YAPTIM”
Son noktası neydi? Ne kadar ileri gidebilirdi? Single Ladies yaşını çoktan geçmişti. Annelik ona neler kazandırmıştı? Tüm bu sorularımın cevabını 23 Nisan 2016’da aldım. Çocuklar gibi şendim. “Lemonade” albümünün hiti Formation ile Texas’a, Louisiana’ya gittim. Onun köklerine indim. Beyonce kendinizi tanıyın, kendinizi birey olarak ifade edin, köklerinize inin diyordu. Ben de sizin gibi aldatıldım, gerekirse bir kalemde siler atarım mesajı veriyordu. Jay Z belki de çapkın bir adamdı. Ya da çevresini saran onca kadına hayır diyemediği bir an geldi. Ya da aşık oldu. Ya da hepsi bir planın parçasıydı. Beyonce, aldatılan kadınların yanında olduğunu anlatmak için böyle bir yöntem seçmişti. Zaten bu aldatma hikayelerinin fitilini ateşleyen Beyonce ve Obama aşkı olmuştu. Ünlü olmanın böyle getirileri ve götürüleri vardır. Ama götürüyü getiri haline getirmekte kimse Beyonce’nin eline su dökemez bence.
Albüm ismi için, Jay-Z'nin büyük annesi Hattie White'den esinlenildi. "Freedom" adlı parçanın sonunda, Hattie White, 2015'te kutladığı doksanıncı doğum günü partisindeki kalabalığa yaptığı konuşmada "Hayatımda her zaman inişler ve çıkışlar oldu fakat ben her zaman kendimi yukarıya çekecek gücü buldum. Bana limonlar servis edildi, ben de limonata yaptım," dedi.
BAŞROLDE BEYONCE
Tam 10 filmde boy gösteren Beyonce “Dream Girls”deki Deena Ross ve “Cadillac Records”daki Etta James canlandırmalarıyla oldukça başarılıydı. Müziğin güçlü kadınlarını zaten idol bellediği için yoğun bir duygu seline kapılarak yeniden hayat verdi Ross ve James’e. Muazzam sesi ve dansının yanına iddasız bir madde daha eklendi böylece.
Beyonce 34 yaşında. Çocuk yaşta başladığı müzik hayatına ayrılıklar, depresyonlar, başarısızlıklar ve hayal kırıklıkları eşlik etti. Yine de vazgeçmedi. Geçmişte utanarak sakladığı tecrübeleri bugün yollara ışık olsun diye paylaşıyor. Durmadan çalışıyor ve üretiyor. Şirket kuruyor, spor markasına koleksiyon üretiyor, söz yazıyor, beste yapıyor. Beyonce gibi bir pop star olmaya gerek yok. Sadece tanıklık ettiğimiz bir hayat hikayesi o, sevdiğimiz işi yılmadan ve hakkını vererek yapmanın dayanılmaz özgürlüğünü tarif eden...
- Etiketler :
- Haberler -
- Sanat
