Burcu Çömezoğlu’nun kaleminden fantastik bir roman: Büyügeçirmez & Şifacının Gözü

Yazar Burcu Çömezoğlu, uzun soluklu fantastik roman serisinin ilki olan Büyügeçirmez Şifacının Gözü adlı kitabında kaos, düzen, değişim ve ebedi denge kavramlarıyla kurguladığı fantastik evren aracılığıyla okuyucuları filmleri aratmayan aksiyonlarla dolu bir maceraya sürüklüyor. Kitabının uzun yıllara dayalı bir emeğin eseri olduğunu belirten Yazar Burcu Çömezoğlu, yaşamdaki dengeyi merkezine alan fantastik ve aksiyonla dolu bir evrende geçen akıl almaz olayları derin bir kurguyla ele aldığına dikkat çekiyor.

Burcu Çömezoğlu’nun kaleminden fantastik bir roman: Büyügeçirmez  Şifacının Gözü
Burcu Çömezoğlu’nun kaleminden fantastik bir roman: Büyügeçirmez & Şifacının Gözü - 1 Burcu Çömezoğlu’nun kaleminden fantastik bir roman: Büyügeçirmez & Şifacının Gözü

Yazar Burcu Çömezoğlu, zıtlıkların terazisi olan dengenin yaşamdaki rolünü gösterdiği Büyügeçirmez & Şifacının Gözü adlı kitabında çok boyutlu fantastik evrende geçen akıl almaz olaylar örgüsüne yer veriyor. Geleneksel fantastik romanlarda işlenen iyi-kötü, güzel-çirkin gibi zıt kavramların yerini grinin farklı tonlarına bıraktığı kitabıyla okuyucuları acımasız bir evrende geçen aksiyonlarla dolu bir maceraya davet ediyor.

“Savaşı bilmeden barışın anlamı olur mu?”

Uzun soluklu fantastik serisinin ilki olan kitabı hakkında bilgi veren Yazar Burcu Çömezoğlu, “Hayat hiçbir zaman sadece mutluluk ve güzelliklerden ibaret değildir, acı ve keder de barındırır. Bu da bizi yaşatan şeydir. Ruhani yönümüzün kaos ve düzeni arasındaki devinim bizi biz yapar. Hepimiz barış isteriz ama savaşı bilmeden barışın ne anlamı olur ki? Ya da korku ve kuşkuyu bilmeden huzuru nasıl tanımlayabiliriz? Büyügeçirmez’in fantastik evrenin temelinde yer alan denge unsurunu grinin farklı tonlarının temsilcisi karakterlerle derinlikli olarak işledim. Kitabımın satır aralarında okuyuculara en başta kendileriyle barışmaları, hayatın pişman olacak kadar kısa olmadığını fısıldıyorum. Geriye dönmenin ya da olanlara saplanıp kalmanın anlamsızlığını, en büyük pişmanlıkların kaçırdığımız anlardan kaynaklandığını anlatıyorum” diye belirtti.

Fantastik aksiyon türünün en yeni temsilcisi

Kitapta geçen fantastik evreni zıtlıkların terazisini tutan dengeden ilham alarak kurguladığını söyleyen Burcu Çömezoğlu, “Kitabım fantastik evrende geçen uzun soluklu olaylar örgüsünün giriş aşamasını oluşturuyor. Kitabımdaki hiçbir karakter iyi olmak için çaba sarf etmiyor, kötü olmak gibi bir niyetleri de yok. Sadece denge için ne yapılması gerekiyorsa onun peşindeler. Bu yüzden tüm karakterlerin kendine göre bir gri tonu var. Birinin verdiği bir karar, o an için okuyuculara çok anlamsız gelebilir. Ama okudukça, tüm karakterlerin iç dünyasını keşfettiklerinde neden-sonuç ilişkisi kurarak grinin farklı tonlarının ne tür anlamlara sahip olduğunu görecekler. Serinin diğer kitaplarında da grinin farklı tonlarının yaşamın dengesini sağlayan yönlerini örnekleriyle aktaracağım. Serinin 2. kitabı olacak Büyügeçirmez & Karaşafak’ı, 2023’in sonunda okuyucularımla buluşturmayı planlıyorum” dedi.

Her karakter grinin farklı bir tonunu temsil ediyor

Denge felsefesini derinlikli olarak işlediği kitabındaki tüm karakterlerin klasik epik fantastik kurgulardaki gibi siyah-beyaz, iyi-kötü gibi zıtlıkların aksine griyi temsil ettiğine değinen Yazar Burcu Çömezoğlu, “Bu da kitabı geleneksel fantastik edebiyatın ve modern karanlık bakış açısının güzel bir harmanı haline getiriyor. Kitabımdaki fantastik unsurları çıkardığımızda gördüğümüz evren dünyamıza oldukça benzer. Kitabımdaki evrende de dünyada olduğu gibi büyük savaşlar ve acılar, kitlesel yok oluşlar gerçekleşiyor ve ardından yeni bir düzen kuruluyor.. Amaçlar uğruna savaşlar devam ediyor, çünkü her canlı egoisttir. Kitabımın ana karakteri olan Bard, kahraman olmayı dilerken tıpkı yaşamdaki gibi kendi içinde duyduğu şüphelerden etkilenebiliyor. Günümüz dünyasında ne kadar politika varsa, Büyügeçirmez’in arka planında da o kadar politika var” diye belirtti.

Yaşamın devamlılığı boyutlar arasındaki dengenin korunmasına bağlı

Büyügeçirmez evreninde yer alan 11 boyutta insanların yanı sıra elf, cüce, peri gibi doğaüstü varlıklarla yeni ırkların da yaşadığını, boyutların her birinin coğrafi ve politik özelliklerle kendi içinde farklı düzen ve denge kurduğunu söyleyen Burcu Çömezoğlu, “Büyügeçirmez’in hikayesi boyutlar arasında kopan büyük savaştan 133 yıl sonra gelen bin yıllık sözde barış süreciyle başlıyor. Kitabımın ana karakteri olan Bard, tamamen büyünün hakim olduğu bir dünyada, büyünün işlemediği çok büyük bir gücün temsilcisi olarak kaos ve düzen arasında kalan evrenin ihtiyacı olan dengeyi sağlıyor. Büyünün kontrolsüzce kullanılması ya da gücünü kaostan alan varlıklar gerçeklik perdesine zarar veriyor ve bu da boyutlardaki yaşamı tehdit ediyor. Ancak Bard, tıpkı yaşamdaki gibi dengeyi yaratan fonksiyonuyla evrenin devamlılığını sağlıyor. Gerçeküstü ve vahşi, büyü egemen bir dünya olarak tasarladığım evrende yaşamın devamlılığı boyutlar arasındaki dengenin korunmasına bağlı” ifadelerinde bulundu.

Sayfa Yükleniyor...