Caz ışığı Temmuz'da tüm şehre yayılıyor

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, on sekiz yıldır Garanti Bankası’nın sponsorluğunda düzenlenen 22. İstanbul Caz Festivali 27 Haziran’da başlıyor. Festival 15 Temmuz’a kadar cazın önde gelen isimlerini ve güncel müziğin yıldızlarını İstanbul’da ağırlayarak caz ışığını tüm şehre yayacak.

Caz ışığı Temmuz'da tüm şehre yayılıyor

22. İstanbul Caz Festivali, 27 Haziran-15 Temmuz tarihleri arasında, 15’i aşkın mekândaki 35’in üzerinde konserde 250’den fazla yerli ve yabancı sanatçıyı İstanbul’da ağırlayacak. Joan Baez, Jools Holland, Marcus Miller, Melody Gardot ve Tigran Hamasyan gibi folk, blues ve cazın önemli seslerinin konserlerinin yanı festival Fenerbahçe Parkı’ndaki “Parklarda Caz” ve Kadıköy’deki “Gece Gezmesi” etkinlikleriyle Anadolu yakasına da taşınacak.

Festivalin bu yılki Yaşam Boyu Başarı Ödülü usta müzisyen, piyanist, aranjör ve besteci Emin Fındıkoğlu’a takdim edilecek. Fındıkoğlu’na ödülü, festivalin 27 Haziran’da Yeniköy’deki Avusturya Kültür Ofisi Bahçesi’nde gerçekleştirilecek açılış gecesinde verilecek. Ödül törenin ardından Emin Fındıkoğlu, ilk kez seslendireceği bestelere de yer verdiği yeni projesi Emin Fındıkoğlu+12 konseri ile festivalin açılışını yapacak. Gece, Türkiye’de R&B vokalin aranan ismi Bora Uzer’in festivale özel projesiyle devam edecek.

Festival, 15 Temmuz Çarşamba akşamı 19.00’da Uniq Açık Hava Sahnesi’nde yenilikçi bir konser serisiyle kapanıyor. Sıradışı yeteneğiyle göz dolduran ABD’li genç trompetçi Theo Croker’ın ardından sahneyi soul müziğin geleceği olarak gösterilen Avustralyalı grup Hiatus Kaiyote devralacak. Gecenin son konserinde ise Bill Withers ve Otis Redding gibi devlerle karşılaştırılan genç soul müzisyeni Michael Kiwanuka dinleyicilerle buluşacak.

22. İstanbul Caz Festivali’nin biletleri, Biletix satış kanalları ve hizmet bedeli olmadan İKSV ana gişeden satın alınabilir. Lale Kart sahipleri biletlerini %25’e varan özel indirimlerle alabilirler. Her konserde tam biletlerin yanı sıra öğrenciler için indirimli biletler satışta.

FESTİVAL PROGRAMINDA KİMLER VAR?
Festivalin Yıldızları Açıkhava Sahnesi’nde

11 Yıllık Aranın Ardından Efsanevi Folk Müzisyeni Joan Baez
Yeniden Açıkhava Sahnesi’nde

68 kuşağının sembolleşen müzisyenlerinden, efsanevi folk müzisyeni Joan Baez, festivalin konuğu olarak 1 Temmuz Çarşamba akşamı Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde hayranlarıyla buluşuyor. İnsan haklarının efsanevi sesi Baez’in bu turnesinde Diamonds & Rust, Donna Donna, Queen of Hearts gibi kendi hitlerinin yanı sıra verdiği Suzanne (Leonard Cohen), House of The Rising Sun, Blowin’ in the Wind (Bob Dylan), Imagine (John Lennon) gibi klasikleri de seslendirdiğini hatırlatalım.

30’dan fazla albümle müzikte yarım asrı geride bırakan, aktivist kimliğiyle de popüler müziğin en önemli seslerinden kabul edilen Joan Baez, en son 2004 yılında 11. İstanbul Caz Festivali’nin konuğu olarak Açıkhava Sahnesi’ndeydi. 1969 yılında Woodstock’ın yıldız isimleri arasında yer alan ve kariyeri boyunca özgürlük ve insan hakları için yazılan şarkıların vazgeçilmez sesi olarak ölümsüzleşen Baez’in 2007 yılında Grammy Müzik Ödüllerinin Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ne de layık görüldü. Boez son olarak Mayıs 2015’te ise Uluslararası Af Örgütü’nün Vicdan Elçisi Ödülü’nü aldı.

Bas Dehası Marcus Miller’la Afrika’dan Amerika’ya Uzanacak Bir Müzik Yolculuğu :
“Afroodeezia”

Etkileyici tekniği ve sahne performanslarıyla festival seyircisinin yakından tanıdığı Grammy ödüllü bas dehası Marcus Miller müzikal mirasın kaynağına döndüğü son projesi Afrodeezia ile 2 Temmuz Perşembe akşamı 21.00’da Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi’nde olacak. Akasya Acıbadem sponsorluğunda gerçekleştirilecek konserde, Miller dinleyenleri cazdan, Latin müziğine, afro beat’ten reggae’ye uzanan eğlenceli bir yolculuğa çıkartacak.
Sahnede Marcus Miller’a saksofonda Alex Han, gitarda Adam Agati, tuşlu çalgılarda Brett Williams ve davulda Louis Cato eşlik edecek. Marcus Miller’ın hemen öncesinde ise TRT Hafif Müzik ve Caz Orkestrası müzikseverlerle buluşacak. Konserin sonunda ise müzikseverleri sürprizler bekliyor.

Daha önce birçok kez İstanbul Caz Festivali’nin konuğu olarak konser veren Marcus Miller, 30 yılı aşkın müzik kariyerinde çocukluk idolü Miles Davis’in yanı sıra Aretha Franklin, Roberta Flack ve David Sanborn gibi pek çok ünlü sanatçıyla çalışmalarda bulundu; Joe Sample, McCoy Tyner, Elton John, Bryan Ferry, Jay Z ve LL Cool J’in de dahil olduğu 400’ün üstünde albümde bas gitarıyla yer aldı.

BBC 2’nin Kült Müzik Programı ‘Later… with Jools Holland’ın Yaratıcısı,
‘İyi Müzik’ Kaşifi Jools Holland, 20 Kişilik Orkestrasıyla İlk Kez İstanbul’da

1992 yılından beri BBC 2 yayımlanan kült televizyon programı Later…with Jools Holland’ın yaratıcısı, usta piyanist Jools Holland, 20 kişilik dev orkestrası Rhythm and Blues Orchestra ile birlikte festivalin konuğu olarak Matraş sponsorluğunda İstanbul’daki ilk konserini vermeye hazırlanıyor. Jools Holland, kendisini yıllardır televizyon ekranlarından takip eden hayranlarıyla 7 Temmuz Salı akşamı Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi’nde buluşacak ve piyasonun başında orkestrasıyla birlikte caz, R&B, soul, gospel ve funk klasiklerinden, kendi bestelerine uzanan muhteşem bir müzik yolculuğuna çıkartacak.

Konserin sürpriz ismi ise 80’lerin efsane grubu Soft Cell’in vokalisti, İngiliz şarkıcı ve söz yazarı Marc Almond olacak. Son albümü Sirens of Song’da birlikte çalıştığı “rockabilly” türüne yeniden hayat veren İrlandalı şarkıcı Imelda May ise Holland ve orkestrasından önce sahne alarak Dublin sokaklarının enerjisini konsere taşıyacak.

Çocukluğundan bu yana tam bir müzik tutkunu olan Jools Holland, ilk olarak 1970’lerin new wave akımından etkilenen “Squeese” isimli pop grubuna katıldı. Grubun milyonlar satan hit şarkılarında büyük payı olan Holland, 1981’de gruptan ayrıldı ve solo kariyerine başladı. Dönüm noktası 1992’de BBC2 kanalında sunmaya başladığı Later... with Jools Holland adlı müzik programı oldu. Holland, 23 yıldır devam eden programında, Leonard Cohen’den Metallica’ya, Adele’den Radiohead’e, Amy Winehouse’dan Red Hot Chili Peppers’e, Kanye West’ten Pearl Jam’e pek çok ismi izleyicilerle buluşturarak müzik dünyasının efsaneleri arasında yerini aldı.

Herbie Hancock’un ‘Artık Benim Öğretmenim Sensin’ Dediği
Cazın Genç Dehası Tigran Hamasyan’dan İki Özel Proje

Üç yaşında piyano çalmaya başlayan, 18 yaşındayken Montreux Caz Festivali ve Thelonious Monk Enstitüsü’nün piyano yarışmalarında birincilik kazanan, 28 yaşındaki müzik dehası Tigran Hamasyan iki özel projeyle festivalin konuklarından.

Tigran Hamasyan’ın geleneksel Ermeni müziğini yorumladığı Luys i Luso” başlıklı ilk konseri 30 Haziran Salı akşamı Aya İrini Müzesi’nde gerçekleştirilecek. Usta piyaniste Harutyun Topikyan yönetimindeki Erivan Devlet Oda Müziği Korosu eşlik edecek. Dünyanın 100 farklı kilisesinde icra edilecek projenin Eylül ayında ECM etiketiyle bir albümü de yayımlanacak.

Hamasyan, 1 Temmuz Çarşamba akşamı Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda trio’suyla hareketli ve melodik bir caz akşamı için ikinci kez cazseverlerle buluşacak. Sahne enerjisiyle indie-rock müzisyenlerini hatırlatan Hamasyan’a konserde basta Sam Minaie, davulda ise Arthur Hnatek eşlik edecek. Şubat ayında çıkardığı son albümü Mockroot ile cazın genç yıldızları arasındaki yerini sağlamlaştıran Hamasyan, konserde yeni albümünden parçalar seslendirecek.

The Guardian’ın hakkında “Hem groove dolu hitler yazabilen hem de birçok stili ustalıkla çalabilen bir virtüoz”; Herbie Hancock’un “Artık benim öğretmenim sensin” dediği Tigran Hamasyan’ın hayranları arasında Brad Mehldau, Chick Corea, Jools Holland, Trilok Gurtu gibi isimler de yer alıyor.

China Moses, Aloe Blacc ve Oleta Adams
Frank Sinatra’nın 100. Doğum Yılını Kutluyor

İstanbul Caz Festivali, Frank Sinatra ve Billie Holiday’in 100. doğum yılını muhteşem bir konserle kutlayacak: Günümüzün en sevilen soul ve R&B vokalistleri China Moses, Aloe Blacc ve Oleta Adams, Frank Sinatra ve kariyerinin ilk döneminde ilham perisi olan Billie Holiday’e ait klasikleri güncel yorumlarla harmanlayarak seslendirecek. 14 Temmuz Salı günü 21.30’da, Almanya Sefareti Tarabya Yazlık Rezidansı’nda gerçekleştilecek. Aaron Parks’ın piyanoda olacağı geceninmüzik direktörlüğünü ise Grammy ödüllü besteci ve davulcu Terri Lyne Carrington üstleniyor.
R&B ve blues şarkıcısı China Moses, kendi özgün şarkılarının yanı sıra sıcak ve karizmatik sesiyle blues ve soul klasiklerini zenginleştirerek yorumluyor, prodüktörlük ve şarkı yazarlığı da yapıyor. Amerikalı şarkıcı, söz yazarı ve rapçi Aloe Blacc, I Need a Dollar ve The Man gibi listelerde bir numaraya oturan şarkılarıyla hafızalara kazındı. Üçüncü solo albümü Lift Your Spirit ile folk, soul ve pop türlerini başarılı bir şekilde harmanladı ve ünlü elektronik müzik prodüktörü Avicii ile beraber yaptıkları Wake Me Up isimli şarkısı ile de büyük başarı kazandı. 1990’ların başından bu yana soul ve R&B dünyasının en sevilen vokalistleri arasında yer alan Oleta Adams, bugüne kadar çıkardığı sekiz solo albüm ile İngiltere ve Amerika müzik listelerinde önemli başarılar kazandı. Bugüne kadar Tears for Fears, Phil Collins, Michael Bolton ve Luther Vandross gibi isimlerle gerçekleştirdiği dünya turlarının yanı sıra dört Grammy adaylığı elde etti.

Boğaz Kıyılarında Caz Rüzgarları
Bas Virtüözü Charnett Moffett, Yıldızlarla Dolu Bir Kadroyla Sabancı Müzesi’nde

Bugüne kadar Wynton Marsalis, McCoy Tyner, Ornette Coleman gibi pek çok efsane isme eşlik ederek 200 kayıtta yer alan bas efsanesi Charnett Moffett, yıldızlarla dolu bir kadroyla festivalin konuklarından. Moffett, kariyeri boyunca dirsek temasında olduğu virtüözleri bir araya getirdiği son projesi NettWork’le, 3 Temmuz Cuma akşamı Pirelli desteğiyle Sakıp Sabancı Müzesi’nde İstanbul’daki ilk konserini verecek.

Çağdaş ve geleneksel caz müziği ile gospel, Latin, samba gibi farklı türleri bir araya getirmesiyle tanınan piyanist Cyrus Chestnut ve The Tonight Show with Jay Leno’daki performansıyla tanınan, hem Wynton hem de Branford Marsalis’in Grammy kazanan tüm kayıtlarında yer almış tek sanatçı olma ayrıcalığını taşıyan Jeff “Tain” Watts, ile Amerikalı caz, funk ve blues bas gitaristi James Blood Ulmer, “NettWork” gecesinde Moffett’e eşlik edecek isimler olacak.

Müzisyen Melody Gardot ile Sepetçiler Kasrı’nda Bir Gece

20. İstanbul Caz Festivali’ndeki performansıyla İstanbullu müzikseverleri kendine hayran bırakan Melody Gardot yepyeni şarkılarıyla bir kez daha festival seyircisiyle buluşacak. Gardot, 6 Temmuz Pazartesi akşamı Sepetçiler Kasrı’nda olacak. Konser öncesinde Polonya’nın en iyi caz müzisyenleri arasında gösterilen, basçı Wojtek Mazolewski beşlisiyle birlikte sahneye çıkacak. Caz ve blues’un yanı sıra country ve folk etkileri de taşıyan Gardot, çıkardığı üç albüm ve Baby I’m A Fool, Your Heart Is As Black As Night, If the Stars Were Mine gibi şarkılarındaki eşsiz yorumuyla ismini dünya çapında duyurdu. Sanatçının yeni albümü Haziran ayında dinleyenlerle buluşacak.

Buena Vista Social Club’ın piyanisti Roberto Fonseca ile
Malili Müzisyen ve Dansçı Fatoumata Diawara ile Afro-Latin Gecesi

Buena Vista Social Club ile dünyayı turlayan Kübalı caz piyanisti Roberto Fonseca ve Damon Albarn’dan Herbie Hancock’a, Amadou ve Mariam’dan Paul McCartney’e ve Roots’a sayısız isimle çalışmış Malili müzisyen ve şarkıcı Fatoumata Diawara, sıcak ve ritmik bir Afro-Latin müzik akşamı için 8 Temmuz Çarşamba akşamı DHL değteğiyle Feriye Lokantası’nda bir araya geliyor.

2001 yılında İbrahim Ferrer’in orkestrasına katılan Roberto Fonseca, ekiple birlikte tüm dünyada 400’den fazla performans gerçekleştirerek Ruben Gonzalez, Cachaito, Guajiro Mirabal gibi pek çok ünlü isimle aynı projede yer aldı. Fatoumata Diawara, La Genese (1999) ve Sia, le reve du python (2001) filmleriyle adını duyurduktan sonra dünyaca ünlü sokak tiyatrosu Royal de Luxe ile birlikte Kirikou et Karaba müzikalinde rol aldı. müzisyen ve dansçı Diawara, perküsyon, gitar ve vokalini birleştirdiği ilk albümü Fatau ve Kanou adlı EP’sini 2011 yılında yayımladı. Sanatçı, 2013 yılında Glastonbury festivalindeki performansıyla unutulmaz bir konsere imza attı.

Caz İçin Tuhaf Bir Yer’in Bu Seneki Konukları
The Bad Plus ile Saksofon Virtüözü Joshua Redman Olacak

Yaratıcı ve eğlenceli yorumlarıyla tanınan avangard-caz üçlüsü The Bad Plus, günümüzün en karizmatik saksofon virtüözlerinden Joshua Redman ile festival sahnesinde güçlerini birleştirecek. 10 Temmuz Cuma akşamı ENKA Eşref Denizhan Açık Hava Tiyatrosu’nda gerçekleştirilecek konserden önce, Avrupa cazının parlayan yıldızlarından Fransız akordeon sanatçısı Vincent Peirani, beşlisiyle sahnede olacak.

Reid Anderson (akustik bas), Ethan Iverson (piyano) ve David King’den (vurmalı çalgılar) oluşan Amerikan caz grubu The Bad Plus, üçlü olarak ilk kez 1989 yılında sahne aldı. Kendi adlarını taşıyan ilk albümlerini 2001 yılında yayımlayan grup, müziklerinde rock ve pop müziğin esintilerini hissettiriyor. Solo performanslarının yanında Brad Mehldau, Christian McBride, Kurt Rosenwinkel gibi pek çok önemli isimle birlikte çalışan Joshua Redman, The Bad Plus’la imza attığı özel konserlerden birini festival kapsamında İstanbul’da gerçekleştirecek.

Cazın Hakiki Yıldızları Festival Sahnesinde:
Chris Potter, Dave Holland, Lionel Louke ve Eric Harland

Saksafonda Underground grubunun lideri Chris Potter, basta Bill Evans, Miles Davis gibi cazın en büyük isimleri ile çalmış, Grammy ödüllü Dave Holland, gitarda Blue Note müzisyeni Lionel Loueke ve davulda son dönemde caz sahnesinin en faal isimlerinden Eric Harland eşsiz bir caz ziyafeti için 13 Temmuz Pazartesi akşamı Cemal Reşit Rey’de sahnesinde bir araya gelecek.

“Ustalarla Buluşmalar” Bu Yıl İran’dan Norveç’e Uzanacak

Dünyanın dört bir yanından ustaları bir araya getiren “Ustalarla Buluşmalar” serisinin bu yılki konukları İranlı sanatçı Mahsa Vahdat, Norveçli piyanist Tord Gustavsen ve İstanbullu vurmalı çalgılar ustası Fahrettin Yarkın olacak. 9 Temmuz Perşembe akşamı İstanbul Erkek Lisesi Bahçesi’nde Jotun ve Norveç Büyükelçiliği desteğiyle gerçekleşecek konserde ekibe kemençede Shervin Mohajer eşlik edecek. Gecenin açılışını ise Arap makam müziğini caz doğaçlama tekniği ile birleştirdiği “Two Rivers” projesiyle Irak kökenli ABD’li trompetçi Amir El Saffar yapacak.

Geleneksel İran müziğinin çağdaş yorumcusu ve ifade özgürlüğü savunucusu, Tahran doğumlu Mahsa Vahdat, küçük yaşlarda müzik ve şan eğitimi almaya başladı. Dönemin, kadına getirdiği şarkı söyleme yasağına rağmen kardeşi ile birlikte yayımladıkları Songs From The Persian Garden isimli albümle büyük ilgi gören sanatçı, dünyanın çeşitli festivallerinde birçok başarılı müzisyenle birlikte sahne aldı. Piyanist ve besteci, Norveç cazının önemli temsilcisi Tord Gustavsen, Silje Nergaard ve Kristin Asbjørnsen gibi sanatçılarla ortak projelerde yer aldıktan sonra yoluna Tord Gustavsen Trio, Tord Gustavsen Ensemble ve Tord Gustavsen Quartet gibi projeleriyle devam etti. Dünyanın çeşitli yerlerinde konserler, dersler ve seminerler veren müzisyen Fahrettin Yarkın ise 2005 yılında Topkapı Sarayı’nda sahnelenen Lirik Tarih Gösterisi’nde grubu ile birlikte yer aldığı performansla büyük ilgi topladı. Arkın, Türk Müziği’nde ritim kavramını anlatan kitap çalışmasına da devam ediyor.

Caz Sıcağına “Kuzey Işıkları”

Jamaika’nın groove ustaları ve dünyanın en iyi davul-bas ikililerinden, Grammy ödüllü Sly & Robbie, Norveç’in elektro caz alanındaki en önemli isimlerinden Nils Petter Molvær ile sıra dışı bir konser için festivalde buluşuyor. 11 Temmuz Cumartesi akşamı JOTUN’un destğiyle Uniq Açık Hava Sahnesi’nde bir araya gelecek ekip dinleyenleri cazdan dub’a, elektronik müzikten dünya müziğine izleyenleri keyifli bir yolculuğa çıkaracak.

Sadece 2015 yazına özel olarak tasarlanan bu proje için ilk defa bir araya gelen bu muhteşem ekibe gitarda yine Norveç caz sahnesinin aktif isimlerinden Eivind Aarset ve elektronik müzik dehalarından Vladislav Delay da eşlik edecek.

Saat 19.00’da başlayacak gecenin açılışını yapacak Korhan Futacı ve Kara Orkestra’nın ardından Danimarkalı saykodelik-pop grubu The Asteroids Galaxy Tour sahne alarak dinleyenleri adeta hareketli bir galaksi turuna çıkaracak. İlk kez 2007 yılında Kopenhag’da Amy Winehouse’un alt grubu olarak çıkan grup, 2009 yazında Katy Perry’ye eşlik ettikleri konserlerle takipçi kitlesini genişletti. Müziğin farklı mecralarını keşfetmeyi görev edinen The Asteroids Galaxy Tour, Eylül 2014’te yayımlanan son albümleri Bring Us Together ile dinleyicilere “ayda parti” konseptli şarkılarını sunarak yine müzikal bir macera yaşattı.

Festivalin Kapanış Partisi:
Michael Kiwanuka, Hiatus Kaiyote ve Theo Croker

Festival 15 Temmuz Çarşamba akşamı 19.00’da Uniq Açık Hava Sahnesi’nde yenilikçi bir konser serisiyle kapanıyor. Sıradışı yeteneğiyle göz dolduran ABD’li genç trompetçi Theo Croker’ın ardından sahneyi soul müziğin geleceği olarak gösterilen Avustralyalı grup Hiatus Kaiyote devralacak. Gecenin son konserinde ise Bill Withers ve Otis Redding gibi devlerle karşılaştırılan genç soul müzisyeni Michael Kiwanuka dinleyicilerle buluşacak.

Kuzey Londralı genç müzisyen Michael Kiwanuka, Mercury Müzik Ödülülleri’nde aday gösterilen ilk albümü Home Again’i 2012 yılında yayımladı. BBC’nin Sound of 2012 ödülünü de kazanan Kiwanuka, ardından Adele, Stevie Wonder ve Alabama Shakes gibi başarılı isimlerle turnelere katıldı. Mumford&Sons, The Black Key ve Jack White gibi isimlerle yaptıkları işbirlikleriyle dikkatleri üzerine çekmeye devam etti. 1987 doğumlu sanatçı, Bill Withers’ın yanı sıra Van Morrison ve The Temptations gibi isimlerle de karşılaştırılıyor.

Gecede sahne alacak ve Avusturya Büyükelçiliği desteğiyle gerçekleştirilecek, Nai Palm, Paul Bender, Perrin Moss ve Simon Mavin'den oluşan Hiatus Kaiyote de 2013 yılında Nakamarra şarkısıyla Grammy'e aday oldu. İlk albümleri Tawk Tomahawk'ı 2012 yılında yayımlayan grup, ikinci albümleri Choose Your Weapon'ı 2015'in Mayıs ayında takipçileriyle buluşturacak.

Cazın Coşkusu Parklardan Sokaklara Taşınıyor
“Parklarda Caz”

Festival caz müziğinin enerjisini yine parklara taşıyarak 4 Temmuz Cumartesi günü İstanbullulara açık hava şenliği yaşatacak. Vodafone Freezone destekleriyle Fenerbahçe Parkı ve Fenerbahçe Khalkedon’a konuşlanmış sahnelerde bando ve caz orkestralarıyla Türkiye’nin keşfedilmeyi bekleyen başarılı genç cazcılarını aynı etkinlikte buluşturacak “Parklarda Caz”, ücretsiz olarak gerçekleştirilecek.

Etkinliğin lokomotifi olacak 8 kişilik New Orleans’lı grup The Soul Rebels Brass Band, caz, funk, soul, hip-hop, rock ve pop müziği en iyi şekilde harmanladıkları müzikleriyle festival sahnesinin gözdelerinden olacak. Montreux, Viyana ve North Sea Jazz Festivalleri’nde performans sergilemiş Gettysburgh College Jazz Ensemble da “Parklarda Caz”da konser verecek topluluklar arasında yer alıyor. Ayrıca 12 yıldır devam eden “Genç Caz” serisi değerlendirmeleri sonuncunda Can Koçlar Quartet, Eren Akgün Septet, The Cold Vibes, The Roots of Jazz ve Vocca Acapella toplulukları da İstanbul Caz Festivali kapsamında, 4 Temmuz Cumartesi akşamı Parklarda Caz’da sahne alacak.

“Gece Gezmesi”
Bu yıl festival kapsamında ilk kez düzenlenecek “Gece Gezmesi” etkinliği, müzik şenliği ruhunu Kadıköy haritasına taşıyor. 8 Temmuz Çarşamba günü Kadıköy, Moda ve Yeldeğirmeni rotasında yer alan çeşitli konser mekânlarında, civar müzisyenlerin ev stüdyolarında ve atölyelerde, “Gece Gezmesi” kapsamında çeşitli etkinlikler gerçekleştirilecek. “Gece Gezmesi” etkinlikleri, Club Quartier (St. Joseph’liler Derneği), Yeldeğirmeni Merkezi, Moda Sahne, Kadıköy Sahne, Atölye Hangart, TAK, Köşe, Living Room ve Tasarım Bakkalı gibi bir çok mekanda olacak.

Salon’da Avrupa Caz Kulübü geceleri

Türkiye caz sahnesinin başarılı isimlerini Avrupalı ustalarla özel projelerde buluşturan ve bir araya gelmeyecek müzisyenlere adeta bir “jam session” olanağı sunan “European Jazz Club - Avrupa Caz Kulübü” serisi 9. yılında İstanbul Caz Festivali boyunca saat 21.30’da Salon İKSV’de devam edecek.

WeeD, Ernst Reijseger, Dave Allen Quartet, Michel Griener, Başak Yavuz Band, Vincent Peirani, Burak Bedikyan European Quartet, Ediz Hafızoğlu Nazdrave, Harald Lassen, Güç Başar Gülle ve Amir Elsaffar gibi isimleri aynı sahnede buluşturacak konser programını caz.iksv.org’dan takip edebilirsiniz.

Festivale eş zamanlı kulüp programları: Nardis, Nublu ve Roxy’de

Bu yıl sevilen caz kulüplerinden Nardis Jazz Club’ın yanı sıra, yine İstanbul’un önemli caz duraklarından biri olan Nublu ve eskimeyen konser mekânlarından Roxy de sahnesini İstanbul Caz Festivali’yle paylaşacak. Temmuz ayı boyunca Nardis, Nublu ve Roxy’de gerçekleştirilecek konserlerin programı ve bilet/rezervasyon bilgileri mekânların web sitelerinden (nardisjazz.com; nubluistanbul.net; roxy.com.tr) takip edilebilir.

Sayfa Yükleniyor...