Hafıza! Ne acayip bir kuyu! Yittiğinde ne olur peki? Adalet de yiter, gider. Hepimiz hafızasını yitirmiş birer ruha dönüşmek üzereyiz. Bunun farkında olan iki adamın önderliğinde çok özel bir işe imza atıldı. Hakan Günday’ın “uyuma” diyen kalemi ve Onur Saylak’ın senaryoya uyumlu yönetimiyle biraz soğuk kıta dizilerini andıran yine de İstanbul’un cehennemini unutturmayan bir polisiyeye imza atıldı.
Ustalığıyla korkutan Haluk Bilginer, kendini ve her şeyi unutmak üzere olan Agah Bey rolünde. Kalan kısacık ömrü için “mükemmel” bir plan yapıyor. Dizide mantık hataları var diyenler, hayatın kendisi bazen çok mantıksız değil mi?
Cansu Dere’ye bence çok güzel bir komiser kostümü dikilmiş. Evinde rüya gibi bir vücutla, dantelli pijamalar giyen komiser Neva, bir sürü erkekle paylaştığı o ıslak karakol koridorlarında gırtlağına kadar kapalı kazaklarla yürüyor. Başkomiser rolünde Necip Memili, Neva’nın ortağını canlandıran Fırat Tokorur, büronun en Amerikalı polisi rolünde İbrahim Selim sadece 3 bölümde bile harikalar yaratıyor.
Müjde Ar ve Hüseyin Avni Danyal gelince neler olacak, göreceğiz. Müjde sultan 3. bölümün sonuna doğru gözüktü ve anında tesiri altına aldı beni. Sertaç Özgümüş ve Güntaç Özdemir’in müzikleri her sahneyi karakterleştiriyor, güzel ellerine sağlık. Her şey bir yana, bu dizi bir katil-polis macerasından çok, yapmadığımız şeyler üzerine kafa yoruyor. “Dinlemiyoruz!” diyor Agah, “Dinlesek daha kolay olacak her şey”. Kendi adıma bir şey daha öğrendim: Vicdanını rahat ettirmenin en güzel yolu “alzheimer”dir. O yüzden unutmadan izleyin derim.
Cumartesi Kitaplığı
Geçenlerde elime kırmızı bir kutu ulaştı. Hediyenin kırmızısı hep güzel mi olur? Kimse kitap okumuyor konulu dost sohbetlerine inat, paylaşmayı, çoğalmayı, dinlemeyi ve okumayı uman bir grup romantiğin kurduğu “Cumartesi Kitaplığı”ndan gelmişti. 24 Mart’ta lansmanları var. Beyoğlu’na yolunuz düşerse, ya da yolunuz hep oralara çıkıyorsa uğrayın derim.
Afyon Klasik Müzik Festivali
Bazı deliler tanıyorum. İyi deliler... Hüseyin Başkadem onlardan biri. 17 yıldır Afyon şehriyle klasik müziği buluşturuyor. Çekya’da yaşayan, dünyaca ünlü, ödüllü, kaşesi onbin dolarları bulan sanatçılar Hüseyin’in içindeki ateşi gördükleri için, Afyon’a hiçbir ücret almadan misafir oluyor. Bu dostluk 13. yılında.
2 Nisan’da başlıyor Afyon Klasik Müzik Festivali. Ardından caz festivali başlıyor. Ülkeden kaçma planları yapanlara, B planını başka kıtalar üzerine kuranlara inat vazgeçmiyor bu adam. Vicdanın rahat uyuyor musun kardeşim? Diyorum. Çok yorgun ve yalnız hissetse de “Evet” diyor. Kısa kaçamaklar yapmak isteyenlere duyurulur: Kendini keşfetmek istiyorsan, önce kendi ülkenden başlamalısın!
- Etiketler :
- Haberler -
- sinema
- Sanat
- Edebiyat
- Kitap