Türk ve Amerikan kültürlerini sanatla birbirine bağlayacaklar
ABD'de doğup büyüyen Türk keman sanatçısı Zeynep Alpan öncülüğünde başlatılan "Türk-Amerikan Kültür Laboratuvarı" adlı proje, iki ülke kültürünü sanat yoluyla birbirine bağlamayı amaçlıyor.
"Bugünün yaratıcı insanlarını birbirine bağlayarak geleceği inşa etme" sloganıyla başlatılan "Türk- Amerikan Kültür Laboratuvarı" adlı proje, özellikle çocuklar üzerinden çeşitli sanat çalışmaları ile Türkiye ve ABD arasında kültür bağları kurmayı hedefliyor.
ABD'de doğup büyüyen Türk keman sanatçısı Zeynep Alpan, projenin ilk ayağı kapsamında önemli Türk ve ABD'li bestecilerin eserlerinin yer aldığı bir albüm hazırladı.
Kayıtları temmuz ayında İstanbul'da yapılan albümün çıkışının ardından Alpan ve piyanist Dasha Moroz, ABD ve Türkiye'de bir dizi konser vermeyi planlıyor.
AMAÇ TOPLUMUN HER KESİMİNE ULAŞMAK
Projenin ilk kısmında hem Türk hem de Amerikan müziğinin dinleyicilerinin, okullarda, konsolosluklarda, müzelerde ve çeşitli yerlerde her kesimden insana ulaşılarak genişletilmesi öngörülüyor.
Projenin ikinci kısmında ise Türkiye ve ABD'de birçok profesyonel ismin de katılımıyla bir Türk-Amerikan müzik akademisi kurularak her iki ülkede de insanlarla buluşulması hedefleniyor.
Alpan ve Prihodko, projelerinin birinci yılını New York'un en önemli konser mekanlarından Carnegie Hall'da Türk ve ABD'li müzisyenlerin katıldığı bir konser vererek taçlandırmayı amaçlıyor.
TERAPİ AMAÇLI BAŞLADIĞI KEMAN HAYATININ PARÇASI OLDU
Proje kapsamında cumartesi günü New York'taki Atatürk Okulu'ndaki öğrencilerle bir araya gelerek burada bir atölye çalışması gerçekleştiren Alpan ve projede birlikte çalıştıkları müzisyen arkadaşı Mark Prihodko, 5. sınıf öğrencilerine Türk kültürünün önemli eserlerini oynadıkları oyun yoluyla anlattı.
Çocukken kendisine "işitsel işlemleme bozukluğu" tanısı konduğunu ve 5 yaşına kadar hiç konuşamadığını anlatan Alpan, doktor anne babasının terapi amaçlı kendisini keman dersleri almaya başlattığını söyledi.
Alpan, "Derslere başladıktan kısa bir süre sonra konuşmaya da başlamıştım. Müzik benim için gerçekten de bir çeşit tedavi olmuştu" ifadelerini kullandı.
"SADECE MÜZİK DEĞİL GENEL OLARAK SANAT BİRLEŞTİRİCİ"
Prihodko ile New York'taki müzik okulu ELS Juilliard School'da tanıştıklarını ve geçen yıl İstanbul'da birlikte albüm kaydı yaptıklarını belirten Alpan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İstanbulda'yken müzik üzerine bir değerlendirmede bulunduk ve sadece müziğin değil genel olarak sanatın birleştirici olduğunu fark ettik. Ortada çok büyük bir fırsat vardı. Olabildiğince çok insanı bu fırsattan yararlandırmak ve Türk ve Amerikan kültürleri arasında bir entegrasyon oluşturmaya karar verdik."
Kendisinin de ABD'de doğan bir Türk olarak iki kültür arasında büyüdüğünü dile getiren Alpan, "Çok farklı iki kültürün etkileşiminde kalmak çok özel bir şeydi. Bunu bir fırsat olarak gördük." ifadelerini kullandı.
Projelerinde "laboratuvar" kelimesini de özellikle kullanmayı tercih ettiklerini vurgulayan Alpan, "Çünkü burada yeni fikirler ve içerikler üretmeye çalışıyoruz" diye konuştu.
"ÇOCUKLAR TOPLUMUN EN ÖNEMLİ PARÇASI"
Projenin direktörlüğü görevini de yürüten piyanist Mark Prihodko da annesinin piyanist babasının da çellist olması nedeniyle çocukluğundan beri müziğin içinde büyüdüğünü ve kendi kariyerini de buna göre şekillendirdiğini anlattı.
Projede çocuklarla çalışmayı özellikle seçtiklerini belirten Prihodko, "Sanat için evrensel değerler oluşturmak ve yakın bağlar kurmak için gelecek nesillerle çalışmayı seçtik. Çocuklar toplumun en etkileyici parçası ve geleceğin karar vericileri" diye konuştu.
Hem Alpan'ın hem de kendisinin yoğun olarak dışarıda da çalışmalarını yürüttüğünü dile getiren Prihodko, projede ilerleme kaydetmek için de ellerinden geleni yapacaklarını kaydetti.
Alpan ve Prihodko, proje kapsamında yapmayı planladıkları müzik akademisi için de Ankara'daki Bilkent Üniversitesi ile 2020'de bir proje gerçekleştireceklerini bildirdi.
- Etiketler :
- Haberler -
- Müzik
- Sanat
- Amerika