Ali Dürüst: Büyük tehlike

Galatasaray Kulübü'nde önceki dönem başkan Ünal Aysal'ın ikinci başkanlığını üstlenen eski yönetim kurulu üyesi Ali Dürüst, Terim'in görevden alınması sürecinde yaşananları bir TV kanalına değerlendirdi.

Ali Dürüst: Büyük tehlike

-Galatasaray tarihi için zira görevi başındayken Fatih Terim bu haberi alıyor bu daha önce yaşandı mı Galatasaray tarihinde? Ligin çok başındayız daha 5. haftada bu olayla karşılaşıyor Galatasaray camiası. Şekil açısından da çok eleştiriliyor sizce etik mi bu?

Ali Dürüst: Bence zamanlama olarak, şekil olarak yanlış. Ancak buraya gelmeden önce genel bir değerlendirme yapmamız lazım. 2 sene geriye gittiğimizde o günlerde Galatasaray sıkıntılı bir dönem geçiriyordu. O gün genel kurul yönetim kurulu ve başkanımıza bir görev verdi, o kaostan çıkma görevi verdi. Biz iyi bir yönetimdik başkanımız da başımızda o gün Fatih Hoca ile bu kurum kimliği olan, teknik direktörden öte bizim için anlamı olan sayın Fatih Terim’le çalışma kararı aldık. 2 senede sportif olarak sıkıntıları ortadan attık. 2004’ten sonra 6 ayda bir hoca değiştirme dönemi sona erdi diye düşündük onun planını yaptık. İlk sene 11 oyuncu sonra 18 oyuncuya kadar çıktı bütün takım yenilendi. Önümüzdeki 10 senenin hazırlığını yapmak üzere bu işe başladık. Ancak bu tabii hala ben nedenini bilemediğim seçim dönemi yaşadık. Bu dönemden sonra da şu anda şekil olarak ve zamanlama olarak yanlış olan bir durumla karşı karşıya kaldı Galatasaray. Şu anda yetki yönetimdedir istediği insanla çalışır istediğiyle çalışmaz ama onun da sorumluluğunu alacaktır tabii.

-Siz yönetimde olsaydınız böyle bir karar alır mıydınız?

Ali Dürüst: Bir defa bu aşamaya gelmezdik. Yönetim kurulu Galatasaray’ın sigortasıdır dolayısıyla kurumsallaşmanın da olmazsa olmazıdır. Yönetim kurulu yönetim kurulu gibi davransaydı belki bu çözülebilirdi.

-Karar oybirliği ile alınmış.

Ali Dürüst: Bir defa teknik direktör masaya geldiği vakit o iş bitmiştir.

-Bunun temeli ne zaman atıldı sizce? İlk divan kurulu toplantısında bir gerginlik yaşandı buradan mı kaynaklanıyor, yoksa o yönetim değişikliği ile beraber mi oluştu bu, ya da milli takımla ilgili verilen kararda mı çıktı?

Ali Dürüst: Hepsi birbirinin içine girmiş vaziyette. Genel kurul, yönetim kurulu ve başkanı bu problemleri çözmek için, tabii ki antrenörünüzle, oyuncunuzla probleminiz olacak zaten biz onu çözmek için oradayız. Mühim olan bu problemin kulübe ne kadar zarar verip vermediğini tartmak. Ama şu andaki yönetim kurulu bunun kulübe çok zarar verdiğini düşündü nasıl bu kanıya varıldı bilemiyorum ama. Başarılı giden bir performans var, Beşiktaş derbisi yaşandı, Galatasaray yenilgisiz olarak son maçını kazanmış 3 puan geride yarışa devam ediyor. Şampiyonlar Ligi’ne bakacak olursak geçen sene ilk üç maçta 1 puan çıkardık. Şu anda ilk maçımızı kaybettik. Bu olay sportif başarıyla alakalı bir şey değil bu idari bir karardır. Bana göre zamanlama olarak ve şekil olarak yanlıştır. Belki federasyondan teklif geldiği vakit o gün bu işi bitirmek, hem 10 günlük bir süre vardı ve bazı şeyleri adapte etmek daha kolay olurdu.

-Milli takımın başına geçmesi ile ilgili olarak ‘İkisi aynı anda olmaz aslında bu Fatih Terim’e bir operasyondur’ denildi. ‘Gönderecekler altyapısını hazırlıyorlar’ şeklinde yorumlar yapıldı.

Ali Dürüst: Bizim Fatih Hoca’dan beklentimiz daha doğrusu artık teknik direktörlük olayı teknik yardımdan ziyade liderlik, idari olay oluyor. Dolayısıyla Galatasaray’ın hocası veya büyük bir takımın hocası konsantrasyonunun kendi takımında olması lazım. Dolayısıyla ben o gün de söyledim ben bunu doğru bulmadım. Bizim oradaki ilk görevimiz Galatasaray’ın menfaatlerini düşünmek. Belki o gün bu şartlar daha kesin ortaya konsaydı hocanın da tercihi olabilir ama sonra önümüzdeki iki sene kontrat yapmıyor diye bir insanın işine son veremezsiniz. Ama federasyonla çalışıp çalışmama kararını siz alabilirsiniz yönetim olarak. İzin verdiğiniz vakit sonuçlarının buraya geleceğini öngörmeniz lazım. Yani o gün izin vermemek lazımdı. Hocaya da ben sana izin vermiyorum denirdi o da emeğini satıyor hür iradesiyle karar verirdi. Bence o gün bilerek veya bilmeyerek bir iletişim kopukluğu oldu sonra onarılmaz bir hale geldi. 2 sene evvel Fatih Hoca’nın bu işe soyunmasındaki sebep uzun vadeli olmasıydı, benim de oydu ve başkanımızın da oydu. Şu anda federasyonla olan süreci yönetim iyi idare edemedi.

-İçeri de ne gibi sorun var, bazı isimler daha ön plana çıkıyor bundan rahatsızlık mı duyuluyor içeride?

Ali Dürüst: Siz kurumsallaşmaktan bahsedip olayın başına en iyi profesyoneli getiriyorsanız ki bence Fatih Terim kurumsallaşmanın en iyi mihenk taşıdır. Dolayısıyla bundan kimsenin sıkıntı duymaması lazım. Bizlerle hocanın ve oyuncuların kulvarı ayrıdır. Şovun sahibi onlardır oyuncular ve hocadır biz sadece onlara zemini hazırlarız. Kurumsallaşmadan bahsediyor esas gündemde olması gereken teknik kadro her branşta ve oyunculardır.

-‘Galatasaray’ın değerlerine uymuyor Fatih Hoca’ veya telefonlarını açmaması da söyleniyor gerekçe olarak. Nedir bu Galatasaray’ın değerleri?

Ali Dürüst: Bence bu amacını aşmış bir ifade. Fatih Hoca’ya veya herhangi bir Galatasaraylı’ya böyle bir şey hangi amaçla söylendi yönetim buna bir açıklık getirecektir. Bana göre ağır bir itham herhalde onu kastetmemişlerdir. Fatih Hoca ile 8 sene birlikte çalıştık, her şeyi söyleyebilirsiniz ama Galatasaray’daki değerlerin ne olduğu ile ilgili sorgulamanız yanlıştır bana göre. Biz Fatih Hoca ile yaşlarımız da yakındır ama hiçbir zaman ben Hocam o Ali Bey ilişkisini bozmadık. Bir iletişim kopukluğu vardır ama bunu da izole etmesi gerekenin yöneticiler olması gerekir. Başkanın yönetimin istediği insanla çalışma hakkı vardır, memnun değildir. Kişisel olduğu vakit bir açıklaması olması lazım. Kurumsal açıdan bakarsak başarı var, hiyerarşik yapıdan bahsediliyor ki orada ben bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum.

-Fenerbahçe’de Alex konusu gündeme gelmişti teknik direktörle uyumsuzluk, yönetimle uyumsuzluk bir şey öne çıktığı zaman kulüplerde hemen bastırılma arzusu mu ortaya çıkıyor?

Ali Dürüst: Yani bu uyumsuzluk iki ayda mi çıktı? Niye bugün çıktı? Hocamızın ceza aldığı dönemi atlatdık hep birlikte. Hepimiz büyük sıkıntılar çektik. 2 sene şampiyon olduk bu sene sportif olarak başarılı olma mecburiyetimiz de yoktu biz bu sene yapılanacaktık. Şu anda biz taksimetreyi başa alıp günlük başarılarla sevinen veya üzülen bir kulüp haline geliyoruz. Bu ne büyük tehlikedir.

-Real Madrid yenilgisi psikolojik olarak sorun mu sizce?

Ali Dürüst: Bence tabii sıkıntı, fakat ben 6-0’lık Fenerbahçe yenilgisini de ikinci başkan olarak yaşayan insandım. Bu tecrübeler bunlarla yaşamayı öğretiyor. Esas olan onun altında kalmamak lazım. Onun için burada yönetim kuruluna bu görev düşüyor olayın üstüne çıkmamız lazım.

-Büyük bir camia dedik bir de taraftar grubu var o nasıl karşılayacak durumu?

Ali Dürüst: Daha bir açık olarak bunun nedenlerini ortaya koymak lazım ve de başarılı olmak lazım. Galatasaray’da sportif başarı olmazsa olmaz değil biz bu kadar da dar bir çerçeve için burayı yönetmeye gelmedik. Biz bundan kurtulmak için iki sene evvel atılıma girdik. Başkan hala böyle düşünüyor ama şartlar onu buraya getirdi. Belki yanlış yönlendirmelerde olmuş olabilir. Temelinde de başkanın hocayı değiştirip bu sorgulamayı üzerine almayı da çok keyifli karşıladığını ben düşünmüyorum. Ama maalesef bu süreci hep birlikte iyi idare edemedik. Kişisel olarak karar verme lüksümüz yok onun için yönetim kurulu vardır.

-Bundan sonrası için konuşacaksak şampiyon olmak zorunda Galatasaray yoksa bu yönetimi çok zorlar, gitmesi gerekebilir yorumları yapılmaya başlandı.

Ali Dürüst: İşte bu yorumlara mahal vermemek lazım. Bizim iki senedir yapmış olmaya çalıştığımız şey ortadan kalkıyor.

-Yönetim bundan sonra ne yapacak sizce ne yapmalı?

Ali Dürüst: Hayat devam ediyor. Bu tür sorunları geçmişte de yaşadık belki bu yönetimde daha derinlemesine konuşulsaydı ortaya artıyı eksiyi koyup onun tahlilini yapmak lazım. Bizim Cumartesi maçımız onun bir tedbiri vardır herhalde.

Maalesef başkanımız hiç konuşmadı, Fatih Hoca da hiç konuşmadı bu da sıkıntı oldu. Bence gündemin gerisinde kaldık medya gündemin ilerisine geçti. Bu işin çözülmesi lazımdı. Başkanımızın ağzından da bir şey duymadık Fatih Hoca’da hiç konuşmadı. Benimle de hiç konuşmadı başkanımıza zaten sormadım şık olmaz.

Sayfa Yükleniyor...