Alper Uçar Amerika yolcusu

Türkiye buz pateni milli sporcusu Alper Uçar, NTV Spor'un sorularını yanıtladı. Uçar, kendisine dünyanın en önemli antrenörü kabul edilen Natalia Dubova'dan 10 günlük kamp için davet geldiğini söyledi.

Alper Uçar Amerika yolcusu

Türkiye buz pateni milli sporcusu Alper Uçar NTV 'un sorularını yanıtladı.

Geçtiğimiz Mart ayında Amerika'nın Los Angeles kentinde yapılan dünya şampiyonasında ülkemizi başarıyla temsil eden milli buz pateni sporcusuna, dünyanın en önemli antrenörü kabul edilen Natalia Dubova 10 günlük kamp için davette bulundu.

Alper Uçar’ı Mart ayındaki dünya şampiyonası sonrasında kasetlerden izleyen olimpiyat şampiyonlarının antrenörü Dubova, buz pateni federasyonu ile temas kurarak milli sporcumuza bu önemli daveti teklif etti.

Alper Uçar, geçtiğimiz dönemlerde elde ettiğin birçok başarıya bir yenisini daha ekledin ve çok önemli bir davet aldın. Dünyada buz pateni sporunun bir numaralı antrenörü Natalia Dubova seni ABD ki ortak kampa çağırdı. Neler söylemek istersin?

Bu zaman kadar elde ettiğim başarıların hepsi çok önemliydi. Böyle bir isimden davet almak gerçekten gurur verici. Bu kampın benim kariyerimde farklı ve önemli bir basamak olucağına inanıyorum. Türkiye adına büyük ve yeni bir misyon üstleniyorum. Eğer başarılı olursak Türkiye’yi buz dansı branşında Avrupa ve Dünya arenalarında ilk defa temsil edeceğim.

Bu davet nasıl gerçekleşti?

2009 Mart ayında Los Angeles’da yapılan Dünya Artistik Buz Pateni Şampiyonası'nda ülkemi tek erkekler kategorisinde temsil ettim. Bu yarışmanın kasetleri, Türkiye Buz Pateni Federasyonu ile yapılan ortak toplantıda Natalia Dubova tarafından gözlemlemiş. Kendisi, ülkemizin buz dansı kategorisindede sporcusu olması gerektiğini ve bunun buz patenine katkılarını vurgulamış ve sonuç olarak benim yetenekli bir sporcu olduğumu, biran önce benimle çalışmak istediğini bildirmiş. Böylece, federasyonumuzunda desteği ile bu kampa katılıyorum.

Buradaki kamp süresinde seninle ilgili özel bir çalışma programımı uygulanacak?

Bu kampta benimle ilgili özel bir program da uygulanacak. 10 günlük bir kamp süremiz var önümüzde. Bu kısa süreçte en önemlisi partner seçimi. Bu seçim yapılırken çift uyumu, artistik, duruş ve teknik etmenler göz önünde bulundurulacak. Bu seçimin hemen ardından buz dansı temel teknik eğitimine başlanacak. Antrenmanlar oldukça yoğun, zorlu ve disiplinli geçecek. Buz dansında alının sorumluluk,teklere nazaran daha fazla bu nedenler daima koordine bir şekilde hareket etmek gerekecek. Eğer kampın sonunda başarılı olursak alınacak kararlar doğrultusunda ülkemizi buz dansı kategorisinde temsil edeceğiz.

Kamp sonrası hangi büyük şampiyonalara katılacaksın?

Yarışmalara katılımımız bu kampta sonucunda alınacak kararlara bağlı olacaktır. Eğer beklediğimiz başarılı uyumu ve performansı sağlayabilirsek, Türkiye şampiyonalarında, Kış Olimpiyatlarında, Avrupa ve Dünya şampiyonalarında ülkemizi temsil edeceğiz. Diğer bir önemli yarışmada ise tabiki 2011’de Erzurum’da düzenlenecek olan Dünya Üniversitelerarası Kış Olimpiyatları olacaktır.

Budapeşte'de yaşıyorsun, yabancı bir antrenörle çalışmalarını sürdürüyorsun? Bu tercihlerinin nedeni neydi ? Türkiye'de bu çalışma ortamı yok muydu?

2005 yılında Slovenya’yada, Artistik Buz Pateni Milli Takımı olarak gittiğimiz bir yaz kampı sırasında Macar antrenörüm Andras Szaras ile tanıştım. Kendisi, çok seçkin bir hoca olmasının yanı sıra ISU’nun (Uluslararası Paten Federasyonu) yaz kampı baş antrenörü olarak hem antrenör eğitimi, hem de teknik eğitim lideri olarak buzdaki derslerimize girdi. Kendisine gerek çalışma imkânlarımın zorluğu gerekse yüksek seviyeli yarışmalarda yardımcı olması açısından birlikte çalışmayı teklif ettim. Benim yetenekli olduğumu ve çalışma performansımı çok beğendiğini söyleyerek teklifimi kabul etti ve beni Budapeşte’ye davet etti. Orada haftada 12 saat buzda çalışıyorum. Bunun dışında, yine haftada 3 saat ağırlık, 3 saat dans ve 1 saat de yoga çalışması yapıyorum. Türkiye'de ne yazık ki bu anlattığım çalışma ortamını sağlayamadığımız için yurt dışını tercih ettim.

Türkiye'ye dönerek çalışmalarını burda sürdürme planın var mı?

Şu aşamada, Türkiye’de çalışmalarımı sürdürebilmemin en önemli etmeni antrenörüm olacaktır. Çalışmamız için Avrupa ve Dünya arenalarında boy ölçüşebilecek gerekli imkanların ülkemizde sağlanması bunun birincil koşulu. Aynı zamanda buz dansı kategorisinde çiftle birlikte antreman yapacağımız için, partner devamlılığı ve yaşam biçimimizin uyumu da en bir etmen olacaktır.

Gerek kamp dönemlerin, gerek hazırlık zamanlarında federasyon'dan maddi anlamda yeterli destek görüyor musun?

Türkiye Buz Pateni Federasyonu bu önemli projede bana destek oldu. Türkiye’de bu kategori dalında somut adımlar ilk defa atılıyor. Federasyonumuz uygulamaya koyduğu bu kamp ileriye dönük adımları destekler nitelikte. Federasyonumuzun desteği ile kamplarda ve yarışmalarda başarılı sonuçlar almayı hedefliyorum.

Türkiye'de yeterli ilgi, görmeyen bu spor tv'deki bir yarışma programıyla herkes tarafından takip edilir hale geldi, hatta bu showda sende yer aldın. Bu programların spora kakısı nedir?

Buzda Dans yarışması ve bu gibi programların çoğalmasını diliyorum. Buz patenin tanınması ve ülkemizde hak ettiği yeri alması bakımından önemli olduğunu düşünüyorum. Artistik buz pateninin; müziğin, dansın ve estetiğin buluştuğu bir performans sporu olarak diğer sporlardan çok ayrı bir yeri olduğunu düşünüyorum. Sanatın ve müziğin bu kadar iç içe olduğu bu sporun programcılar tarafından fark edilmesi çok sevindirici bir gelişme bana göre.

Ayrıca, birçok ülkede buz pateni; reklam çekimleri, profesyonel gösteriler, festival etkinlikleri ve konserlerde çok etkin bir yer alıyor. Bunu ülkemizde uygulamak ve yaygınlaştırmak açısından, Haziran 2005’te “Notre Dame’ın Kamburu” buz gösterisini Ankara’da başarıyla sergiledik. Yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendiğim bu gösteri çok beğeni topladı. Fakat medya gereken ilgiliyi göstermediği için geniş kitlelere sesimizi duyuramadık. Biz de bu gibi programlarla sesimizi tüm Türkiye’ye duyurmaya çalışıyoruz.

Buz sporlarındaki tesisleşme hakkında düşüncelerin neler yeterli mi yoksa daha fazla yatırımla tesisler arttırılmalı mı?

Ülkemizde bu sporun yaygın olmamasının en büyük nedenlerinden biri tesis sayımızın az ve yetersiz oluşu. Dünyada pek çok ülkenin şehirlerinde pek çok buz pisti varken, bizim ülkemizde biri Ankara’da diğeride İzmit’te olmak üzere olimpik standartlara uygun sadece iki pistimiz var .Örnek verecek olursak; şu anda yaşadığım Macaristan’ın Budapeşte şehrindeki Olimpik Buz pisti sayısı 5 tane ve şehrin nüfusu 1.5 milyon civarında bunun yanısıra dünyanın sayılı şehirlerinden biri olan İstanbul gibi bir metropolde hala olimpik bir pistimiz bulunmamakta ve nüfus olarak bakıldığında Budapeşte’nın 10 katı. Tesis sayımızın artmasıyla beraber ülkemizde bu spor adına daha çok sayıda sporcu yetişebilcektir.

Hedeflerin neler? Önümüzdeki yıllarda kendini nerelerde görmek istiyorsun?

Makro düzeydeki hedefim; 2010 Vancouver Kış Olimpiyatları ve 2011 Erzurum Dünya Üniversitelerarası Kış oyunları. Mikro hedefimiz ise; bundan sonraki şuana kadar temsil edilmediğimiz Avrupa ve Dünya şampiyonalarında buz dansı kategorisinde elemeyi geçip üst sıralara olabildiğince hızlı bir şekilde tırmanmak. Bu kategoride, ülkemi en iyi şekilde temsil etmek. Aynı zamanda profesyonel kariyerimin yanı sıra, buz pateni gösterilerini profesyonel arenalarda, profesyonel ekipman ile halka sunmak ve paten okullarında eğitmenlik yapmak da hedeflerim arasında yer alıyor.

Sayfa Yükleniyor...