Aykut Kocaman'dan Fenerbahçe açıklaması

Atiker Konyaspor ile Türkiye Kupası’nı kazanan ve yeniden Fenerbahçe'ye evet diyen Aykut Kocaman, "Aziz Yıldırım ile ortak noktamız Fenerbahçe" dedi. Kocaman, takım yapısı ve transfer konusuna da değindi.

Aykut Kocaman'dan Fenerbahçe açıklaması

Fenerbahçe'nin yeni teknik direktörü Aykut kocaman gündeme dair önemli açıklamalar yaptı. Turkcell TV aplikasyonunda yer alın Life+ TV’de Meydanı programına katılan Kocaman'ın konuşmalarından satırbaşları şöyle;

"AZİZ YILDIRIM İLE ORTAK NOKTAMIZ FENERBAHÇE"

"Aziz Yıldırım için de, Aykut Kocaman için de aslolan Fenerbahçe ve menfaatleri. Başka bir cümle etmeye gerek yok. Sayın Aziz Yıldırım ve kendi adıma bunu söyleyebilirim. Ortak alanımız Fenerbahçe’dir. Fenerbahçe’nin layık olduğu yere gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Eğer bunda benim katkım olacaksa, bu katkıyı seve seve vermeye hazırım. Aziz Yıldırım’dan hiçbir şartım olmadı. Esas olan iştir, çalışmadır, başarıdır ve gidişattır. Bunların ötesindeki şeyler sadece Fenerbahçe için değil bütün kulüpler için önemli değildir. Bu ülkenin insan yapısını biliyorum. Bu ülkede her şeyi gördüm, geçirdim. Önemli olan gidişat ve başarıdır."

"FENERBAHÇE KADROSU TÜRKİYE’NİN EN İYİSİ"

"Fenerbahçe'nin kadrosu bireysel anlamda Türkiye’nin en iyi kadrosu. Beşiktaş’tan aşağı kalır yanı yok. Beşiktaş’ta 2 senedir şampiyon olan takımın büyüyen oyuncuları var. Aldığı sonuçlardan dolayı Fenerbahçe’nin oyuncuları değersiz olarak nitelendiriliyor. 2 sene önce buraya gelen Van Persie’den daha iyi kaç forvet bulabilirsiniz? Futbol ortamımız oyuncuları değersizleştiriyor. Düzenli bir takım için işleyen oyuncudan ziyade şapkadan tavşan çıkaran oyuncu arıyoruz.”

"BİR KALECİYE DAHA İHTİYAÇ VAR"

"Volkan Demirel tek ana kaleci olarak gözüküyor. Hedefimiz her kulvarda final olacağı için 60 küsur maç oynayacağız. Fenerbahçe’nin en az onun klasında bir kaleciye ihtiyacı var.”

"VALBUENA'DA KUYT'I GÖRÜYORUM"

"Valbuena’yı gerçekten beğeniyorum. Defalarca Fransa milli formasını giymiş, üst seviyede futbol oynamış. Ama hala bugün futbola başlamış ve çok ihtiyacı varmış gibi iştahlı top oynuyor. Benim onda gördüğüm teknik, son paslar, adam eksiltme, beceriden öte gördüğüm en önemli şey Kuyt’ta gördüğümle aynı. Son ana kadar direnen ve vazgeçmeyen bir oyuncu olması. Yakından tanıma şansım olacak mı bilmiyorum ama olursa en çok bunu gözlemleyeceğim. 'Acaba yanıldım mı yanılmadım mı?’ diye. Valbuena ile ilgili çok olumluyum.. Bunun temel nedeni de sahip olduğu teknik beceriden çok taşıdığı oynama arzusu."

"TÜM KONYASPOR’U TRANSFER EDERİM"

"İmkanım olsa bütün Konyaspor takımını gittiğim yere götürmek isterim. Hem ben onlara hem onlar bana çok güvendi. Sadece Ömer Ali’yi değil hepsini seve seve alırım."

"PROBLEMİMİZ LENS DEĞİL"

"Yıldız oyuncunun takımın yükünü çeken oyuncu olması gerektiğini düşünüyorum. Yıldız gerçekten elini taşın altına sokar. Lens’i veya başkasın tarif ederek konuşmuyorum. Ben yıldız oyuncunun takımın yükünü çeken oyuncu olması gerektiğini düşünüyorum. Yıldız gerçekten elini taşın altına sokar, sorumluluk alırsa zaten başımın üstünde yeri var. Yıldız tabiri konulan pek çok oyuncuyla 2.5 sene çalıştım ben Fenerbahçe’de. Benim zamanımda en fazla golü attılar, en fazla süreyi aldılar, en fazla asisti yaptılar.. Ama bu durum başka türlü yansıtıldı. Ben işimi yaparım kenara çekilirim. Ben de yıldız oyuncuydum. Kendime yapılmasını istemediğim hiçbir şeyi başkasına yapmadım. Yıldız oyuncu vermeden almaya doğru gidiyorsa, yani 'Arkadaşlarım topu kazansınlar, bana versinler, ben oynayayım’ tarzı bir anlayış kalmadı artık. 20 sene evvel bu oyun vardı.. Bu oyunun da son temsilcileri bizdik. Lens’i veya başkasın tarif ederek konuşmuyorum böyle, bunun altını çiziyorum."

"Lens 17-18 milyon Euro para verilerek Sunderland tarafından transfer edilmiş. İngiliz takımları bize göre transferde daha az hata yapar. Şimdi bu oyuncular olumsuz çok özellik varsa bunu görmemiş olamazlar. Orada belki uyumsuzluk olmuş olabilir. Bunların hepsi de değerli futbolcular. Yeteneksiz olup da 18 milyon Euro’yu görmek çok mümkün değil tabii ki. Bakın burası Türkiye. Bizim problemimiz Lens filan değil. Bizim problemimiz grupları da bireyleri de verimsizleştirmek. Düzen yok, düzen kurmaya da izin yok. Hep anlık olaylardan anlık çözümlere doğru gidiyoruz. Bütün problemleri ya kapının arkasına ya halının altına atmaya çalışıyoruz. Ondan sonra da oluşan yeni problemi çözmek için bir öncekini halının altına atıyoruz. Zarar veren bir sarmal bu. En fazla da kendimize."

Sayfa Yükleniyor...