Değişik bir maç oldu…

Maçtan dönüp, aklımı başıma toplayıp, yazıyı yazmaya hazırlanırken gördüm, Ayhan Akman’ın beyanatını. Ne de güzel özetlemiş, nasıl bir maç oynadıklarını. Ben de aldım, aynen başlığa taşıdım: "Değişik bir maç oldu…"

Söze Bülent Korkmaz ile başlayalım. Erkendir, geçtir, olmuştur, olmamıştır; Galatasaraylıların gündeminde bunlar yok. 18 sene bu forma altında mücadele etmiş, senelerce kaptanlığını yapmış ve efsane olmuş bir evladın, evine dönüşüdür bu. Herhangi bir teknik adam ataması değildir. Bülent Korkmaz, bugün için sonsuz bir kredibilite ile göreve başlamıştır. İyi yaptıklarını, kötü yaptıklarını paylaşırız, belki çok uzun süre görevde kalır, belki hemen gider; fark etmez. Bu görevlendirme Galatasaray için önemlidir, kıymetlidir ve umarız gönül kredibilitesi sportif yönden de desteklenir ve Türk futbolu önemli bir teknik adam kazanır.

Yaşımız genç diye kendimizi avutuyoruz, Hürriyet gazetesinde okuduğum “altyapıdan Bülent ve Tugay da Almanya kampı kadrosuna dahil edildi” haberi dün gibi hatırımda, hey gidi hey. O Bülent, herkese nasip olmayacak uzunluk ve kıymette bir Galatasaray kariyerinin ardından şimdi Galatasaray’ın başında. Futbolda az rastlanan ancak çok sevilen romantizme bir güzel örnek.

Maça dönelim. İnanılmaz bir futbol akşamıydı. Çılgın bir trafik, delici bir soğuk, sürekli bir yağış, tuhaf bir maç başlangıcı, müthiş bir tribün desteği, atılan ve yenen “olmayacak” goller, son dakika füzesi ve UEFA’da bir üst tur. Hakikaten değişik bir maç oldu.

Taktik ve kadro seçimi anlamında bakacak olursak, ilk maçında yapabileceği çok şey yoktu Korkmaz’ın. Tek seçim yaptı, Kewell yerine Barış ile başladı, orta alan direnci kazanabilmek için. Akabinde gelen Topal sakatlığı ile Kewell da sahadaki yerini aldı ve oyunda ciddi ağırlığını hissettirdi. Oyun kurgusu bünyesinde icatlar, sürprizler ve hatta skandal barındırmıyordu.

Taktikte olmayan skandal maçın 10.saniyesinde gerçekleşti ve deplasmandaki avantajlı skor ortadan kayboldu. Böylesi travmalar atlatan ve bu kadar erken tokat yiyen takımın yerinden kalkışı ve iki sefer giden turu sökerek koparması, biraz Bülent Korkmaz ve değişimin etkisi, biraz Avrupa’da parlama iştahı ve biraz da muhteşem tribünlerin rüzgarı ile açıklanabilir.

Tercih edilen şablonu desteklemek ile birlikte, Kewell/Barış tercihini hocanın aksine Avustralyalıdan yana yapacağımı belirtmek isterim. Bir futbol takımı daha az başarılı yaptığı işi vasat hale taşımaktansa, iyi yaptığı işe ağırlık vermelidir diye düşünüyorum. Arda, Kewell, Lincoln ve Baros dörtlüsü ile çok ideal hücum ediyor Galatasaray takımı. Müdafaa güvenliği gerekçesi ile Barış’ı kanatta tercih etmek, bana pek makul gelmiyor. Ve yine bence Barış Özbek iyi ve ekstra mücadeleci bir orta alan göbek oyuncusu ancak çizgide, ne önde, ne arkada bu performansı sergileyemiyor. Topal sonrası görev aldığı bölgede, tükenmez bir enerji ile önemli işler yaptı. Ancak çizgideki performansı ile aynı şeyleri söylemek olası değil.

Orta alan performansı ile ilgili görüşleri paylaşırken, Ayhan Akman’ın ortaya koyduğu insanüstü performanstan bahsetmezsek günah olur. Bu kadar doğru top kullanıp bu kadar çok mücadele eden oyuncu sayısı, dünyada bir elin parmağını geçmez. Ne mutlu ki Galatasaray bu oyuncuya sahip, onun kıymetini bilmiş ve hakkını veriyor. Çok alkışlanası oynadı Ayhan Akman.

Esas bundan sonra hocayı çok zor dönemler bekliyor. Çeşitli disiplinsizlikler ile karşılaşması mümkün. Takım içinden onu yönetmeye hevesli olanlar çıkacaktır. Bordeaux önündeki hırs ve inancı, Konya deplasmanına taşımak kolay olmayacaktır. Skibbe’nin kaybettiği iki önemli husus vardı; ilki taktik skandalları, Türkiye tarihinde en büyük çaplı taktik skandalları olarak nitelendirebiliriz. İkincisi ise, Berlin’de, Lizbon’da, Bordeaux’da zirve yapan takımını motivasyon yönü ile Antalya’da, Bursa’da, Kayseri’de, hatta Sivas’ta maçlara hazırlayamamak. Bakalım Bülent hoca bu zorlukları aşabilecek mi?

Her yönü ile unutulmaz, keyifli, tarihi bir maçı geride bıraktık. Yeni Galatasaray dönemi sportif anlamda da başlamış oldu. Klas oyunculardan kurulu kadrosu ile Galatasaray için İstanbul finali hayal olmamalı. Başarılmaması için bir engel yok artık.

Sayfa Yükleniyor...