Devlerin sahnesi All-Star

All-Star organizasyonu. Her birini farklı takımlarda izlediğimiz süper yıldızların aynı sahnede buluştuğu doyumsuz bir hafta sonu etkinliği... Bu yıl da basketbolseverler olarak bu eşsiz organizasyonu büyük bir keyifle takip edeceğiz. Ancak All-Star’da yer almak oyuncuların kariyerinde bir eğlenceden çok daha öte bir şey kuşkusuz.

Kariyerine All-Star damgası vurmayı başaran oyuncuların ligde çok daha fazla saygı gördüğünü, kontratlarında bol sıfırlar bulunduğunu ve hakemler tarafından çok daha fazla kollandıklarını rahatlıkla söyleyebiliriz sanırım.

Son dönemlerde tartışılan konulardan bir tanesi de basketbolseverlerin oylarıyla All-Star maçında yer alacak oyuncuların belirlenmesine doğrudan etki etmesi. Bu durum bazı oyuncuları oldukça rahatsız ediyor açıkçası. Aslında pek de haksız sayılmazlar. O isimlerden bir tanesi de Los Angeles Clippers’ın pivotu Chris Kaman. Tecrübeli oyuncu, yaptığı açıklamada bazı isimleri topa tutarken, All-Star seçimi için farklı bir öneri ortaya attı.

“Pau Gasol’ün All-Star’da olmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu sezon yalnızca 20 civarında maç oynadı. Bu organizasyonda yer alabilmek için oyuncuların belirli bir sayıda maç oynaması gerekiyor bence. All-Star’da boy gösterecek isimler, takımlarının yaptığı maçların yüzde 80’inde forma giymeli.”

Batı Konferansı’nda forvetler arasında en fazla oyu olan 4. oyuncu konumundaki Los Angeles Lakers’ın İspanyol yıldızı, bu açıklamaya cevap vermekte fazla gecikmedi tabii.

“Sakatlığımdan dolayı bu sezon bazı maçlarda oynayamadım. Ancak sahada olduğum zaman takımıma çok üst düzey katkı yaptığımı düşünüyorum. Bu performansımı sürdürmeye devam edeceğim ve All-Star’da olup olmayacağıma da antrenörler karar verecek.”

Olaya sergilenen performansa endeksli olarak bakarsak Kaman çok haklı. Çünkü tecrübeli oyuncu bu sezon forma giydiği 38 maçta 20 sayı – 9.2 ribaund ve 1.8 asist ortalamaları yakalarken, Gasol sahaya çıktığı 26 maçta 16.9 sayı – 11 ribaund ve 3.3 asist ortalamalarıyla mücadele etti.

Bu olay sadece değinmek istediğim konuya bir örnekti aslında. Philadelphia formasıyla sahalara geri dönen ve 21 maçta görev yapan Allen Iverson, Doğu Konferansı’nın ilk 5’inde... Yalnızca 6 maç Houston Rockets formasını terleten Tracy McGrady de Batı Konferansı’ndaki gardlar arasında en fazla oyu alan 4. oyuncu...

Peki All-Star maçında sahaya çıkacak oyuncular nasıl seçilmeli? Sergiledikleri performansa göre mi, yoksa daha önceden edindikleri kariyere göre mi? İnsan bu soruyu ilk gördüğünde aklına ‘tabii ki performansa göre olmalı’ cevabı geliyor.Ama bunun bir şov, eğlence, reklam ve pazarlama etkinliği olduğunu unutmamak gerekiyor. Sonuçta All-Star organizasyonu basketbolseverlerin keyif alarak izlemesi için düzenleniyor. Bu yüzden de onlara sahada görmek istedikleri isimleri izleyebilme şansını vermek çok doğal.

Mesela Kaman her takımın kadrosunda bulundurmak isteyeceği tam bir görev adamı. Ama bu şov organizasyonunda izleyenlere ne verebilir? Sanırım hiçbir şey. Pau Gasol de belki çok renkli bir kişilik değil, ancak basketbolseverler şampiyon takımın en önemli parçalarından birini sahada görmek istiyor. Bunu, ona verilen oylar ispatlıyor zaten.

Bu tartışma geçtiğimiz yıllarda Hidayet Türkoğlu’nun All-Star’da yer almamasıyla gündeme gelmişti aslında. LeBron James, Reggie Miller ve Charles Barkley gibi çok önemli isimler Hido’nun sergilediği performansla bu organizasyonda olmayı hak ettiğini söylese de, milli basketbolcu devler sahnesine çıkamamıştı.

Sonuç olarak All-Star’da boy gösteren oyuncuların hepsi hak ettikleri için orada değiller. Basketbolseverler onları sahada görmek istediği için kadrodalar. Her ne kadar birçok basketbolcunun hakkı yenmiş olsa da, bu bir şov organizasyonu ve bu organizasyonda renkli kişilikler, isimler her zaman bir adım önde olmaya devam edecek...