Farklı skor aldatmasın

Maç öncesi ve maç sırasında yaşadığı sakatlıkların da etkisiyle gardı düşen Diyarbakırspor'a atılan 4 gol, şampiyon olmak için yeterli değil.

Farklı skor aldatmasın - 1

Son haftalarda kabus gören Galatasaray, ligde kalma mücadelesi veren Diyarbakırspor karşısında kendini sıkmadı. Rahat kazanılan 4-1'lik galibiyet, sarı-kırmızılı ekibi zirve yarışı içinde tuttu. Lider Bursaspor ve Beşiktaş'ın bir puana razı olduğu haftada, 7 puan değerindeki fırsatı geri çevirmeyen Galatasaray, en azından Şampiyonlar Ligi hedefi için kaybetmeye tahammülü olmadığını hatırladı.

Sezon başında 6'da 6 yapan yapan Galatasaray, kalesinde çok gol gördüğü için eleştirilirken, oynadığı atak futbolla beğeni topluyordu. Pozisyon zenginliği bakımından ligin en iyi takımı görüntüsündeki Galatasaray'da teknik direktör Frank Rijkaard, defanstaki hatalarını çözmek için savunma ve orta sahada sürekli değişiklikler yaptı. Bazı maçlarda bu sorun engellendi, ama heyecan yaratan oyun bir türlü tekrarlanmadı. Farklı Kasımpaşa ve Ankaragücü maçlarında görüntü değişmedi. Son olarak Diyarbakırspor'a 4 gol atan Cimbom, yine beklentileri tam anlamıyla karşılayamadığı bir performans gösterdi. Keita-Baros ikilisinin üst düzey futbolu 3 puan getirirken, şampiyonluğa oynayan bir takımın etkinliği ise sahada yoktu. Keita dışında orta sahadaki oyuncular yine hücuma katılmadı, Giovani dos Santos yine etkili olamadı, Elano yine top almak için geri gelmek zorunda kaldı.

Maç öncesi ve maç sırasında yaşadığı sakatlıkların da etkisiyle gardı düşen Diyarbakırspor'a atılan 4 gol, şampiyon olmak için yeterli değil. Zaten 4-0'dan sonra duran sarı-kırmızılı takım, savunmanın arkasına atılan her topta rakibine pozisyon verdi. İlk yarıda sahada görünmeyen Diyarbakırspor, ikinci yarının ortalarında üst üste gol fırsatları yakaladı. Takımının tek golünü atan Bebbe, gününde olsa 4-2 veya 4-3lük bir skor da olabilirdi. Tıpkı son 2 maçta olduğu gibi Galatasaray, maç içinde konsantrasyonunu kaybedince rakiplerini cesaretlendidi. Bu nedenle önemli puanlar kaybeden Cimbom, sezon başında öne geçtiği maçlarda farka giderken, şimdilerde skoru koruma psikolojiyle hareket ediyor.

Dış sahada bir türlü ortada gözükmezken, Ali Sami Yen Stadı'ndaki maçlarda aslan payı övgüyü toplayan Abdul Kader Keita, bu geleneği Diyarbakırspor karşısında da sürdürdü. İlk 2 golün asistini yapan Fildişi Sahilli oyuncu, özellikle ilk yarıdaki performansıyla alkış aldı. Bir kez daha ortaya çıktı ki, sarı-kırmızılı takımın deplasmandaki kötü istatistiğinin en büyük nedenlerinden biri Keita'nın inişli-çıkışlı grafiği. Taraftarı önünde bu kadar yararlı olan bir futbolcunun, deplasmanlarda tamamen farklı bir kimliğe bürünmesi kesinlikle sorgulanmalı. Bu konuda teknik ekip kadar yönetime de iş düşüyor.

Galatasaray, bu sezon stoperde 9 farklı ikiliyle mücadele etmişti. Diyarbakır maçıyla birlikte bu sayı 10'a çıktı. Kadrosunda 5 stoperi bulunan bir takımda, savunmadaki ikilinin bu kadar değişmesi dikkatimi çekmişti. Bu 5 futbolcunun da sakat olmamasına rağmen, son maçta bir kanat oyuncusunun stopere geçmesi ise çok daha şaşırmama neden oldu. Transfere milyon eurolar harcayıp, bu sezon 2 yeni savunma oyuncusu transfer eden Galatasaray, hala stoperde arayış içinde.

Taraftarların, son haftalarda alınan sonuçlar ve kötü futbol nedeniyle protesto hazırlığında olduğunu biliyorduk. Zira Ali Sami Yen'de tepki bekleniyordu, ama bu denli bir protesto sürpriz oldu. İlk 5 dakika tribünlerin sessiz kalması ve tüm pankartların ters asılması yerinde bir tavır olarak görülebilir. Sivasspor maçındaki hatasına rağmen Aykut tribünlere çağrılırken, 'istenmeyen adam' durumuna gelen Le Franco'nun ıslıklanması da normal. Devre arasında pas yapmasına bile tahammül edilemeyen Jo'nun, ayağına her top geldiğinde ıslık yağmuruna tutulması da olabilir. İlginçtir, Rijkaard tarafından moral kazanması için oyuna alınan Brezilyalı'nın morali daha çok bozuldu. Birisi belki de Galatasaray'ı şampiyonluktan eden hataların sahibi, diğeri özel hayatı ve sahadaki performansıyla hedef tahtasında. Arda Turan yerini Emre Çolak'a bırakırken, taraftarların bir bölümünün tepkisi ise şaşırtıcı.

Sahada kaldığı süre içinde sakatlıktan tam olarak kurtulamadığı gözlenen Arda, ilk 2 golde Keita'ya verdiği paslar ve kanatlardan yaptığı bindirmelerle elinden geleni yaptı. Tabii ki özlenen Arda bu değil. Ancak ağır yara alınan bir maçtan sonra komşularını rahatsız edecek şekilde alem yapan Jo ve sayısız kez takımını yakan Leo Franco ile aynı kefeye konmayı da hak etmiyor kaptan. Zaten kendisini destek veren taraftarlara alkışla karşılık veren Arda'nın, ıslıklayanlara yanıtı yedek kulübesi yerine soyunma odasına gitmek oldu. Daha önce de belirttiğim gibi, Türkiye'de kariyerine faydadan çok zarar getirmeye başlayan Arda için en hayırlısı, sezon sonunda teklifleri değerlendirerek Avrupa'ya açılmak olacaktır.

Bir paragraf da maçın kahramanı Milan Baros'a. Farklı skorda en büyük pay kuşkusuz hat-trick yapan Baros'a ait. Hayal kırıklığıyla sonuçlanan geçen sezon 20 gol atarak 'kral' olan Çek futbolcu, sarı-kırmızılı takımda övgü alan tek isimdi. Hazır bir Baros, Galatasaray için ne kadar önemli bir futbolcu olduğunu bir kez daha kanıtladı. Zaten Çek futbolcunun yokluğunda ve sakatlıktan yeni çıktığı haftalarda kaybedilen puanlar bunun göstergesi.

Sayfa Yükleniyor...