'Galatasaray'ı Aysal mı Terim mi yönetiyor?'

Lig şampiyonunu belirleyen derbi bitti ama tartışması sürüyor. İki kulübün başındaki ismi karşı karşıya getiren programda konu kupa krizine gelince ortam gerildi.

'Galatasaray'ı Aysal mı Terim mi yönetiyor?'

Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal ile Fenerbahçe Kulübü Başkanvekili Nihat Özdemir, olaylı Süper Final maçı sonrası televizyonda karşı karşıya geldiler.


Kanal D'de Mehmet Ali Birand'ın biraraya getirdiği ikiliden Aysal stüdyoda, Özdemir ise Sabiha Gökçen Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu.

Sakin başlayan program, şampiyonluk kupasının Şükrü Saracoğlu Stadı'nda alınmasına gelince gerildi. Özdemir, maç öncesi kupanın her iki takım için de 1 gün sonra kendi taraftarı önünde alınması konusunun konuşulduğunu, daha sonra Galatasaray'ın soyunma odasında almayı da kabul ettiğini ancak buna Fatih Terim'in karşı çıktğını belirterek "Galatasaray'ı Aysal mı Terim mi yönetiyor?" diye sordu. Aysal'dan ise bu açıklamaya yalanlama geldi.

Çıkan olaylardan duyulan üzüntünün dile getirildiği canlı yayında, konu kupa krizine geldi ve Fenerbahçe Başkanvekili Nihat Özdemir şunları söyledi:
''Salı günüydü. Ben, Ali Koç ve Cihan Kamer'le, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanımız Yıldırım Demirören'i, Fenerbahçe'nin Federasyon'dan alacaklarını tahsili için ziyarete gittik. O sırada (TFF 1. Başkan Vekili) Ufuk Özerten'in odasının önünden geçerken, Ufuk bey bizi gördü ve bize 'Biz bu kupayı maç günü Şükrü Saracoğlu Stadı'nda vermek istemiyoruz. Siz şampiyon olun ya da Galatasaray şampiyon olsun, bu maçı cumartesi gününe koymamızın nedeni de budur, kupayı 1 gün sonra verelim' dedi.

Kupayı siz kazanırsanız Şükrü Saracoğlu Stadı'nda, Galatasaray şampiyon olursa Türk Telekom Arena'da verelim ve herkes taraftarının önünde kupasını alsın ve eğlenmeye başlasın. Ben, 'Bu fikir iyi görünüyor ama bugün yönetim kurulu toplantımız var, bu konuyu oraya götürelim ve size cevabımızı verelim' dedim.

Öğleden sonra hem Ünal Aysal beyle, hem de ikinci başkan Ali Dürüst ile görüştüm. Telefonla yaptığımız görüşmede, her ikisi de kupa töreninin yapılmasına lüzum olmadığını, 1 gün sonra herkes taraftarının önünde kupayı alsın gibi açıklamalarda bulundular. Akşam yönetim kurulu toplantısından sonra ertesi gün Ufuk Özerten'i arayarak, biz Fenerbahçe Kulübü yönetim kurulu olarak, kupa töreninin, kazansak da kaybetsek de, aynı gün maçtan sonra değil, kim kazanırsa o kulübün taraftarının önünde, görkemli törenlerle alınmasını istediğimizi ifade ettik.''

"KİMİN SÖZÜNE İNANACAĞIZ"
Talepleri yönünde karar alınmışken Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal'ın ''Biz maçtan sonra kupanın verilmesini talep ediyoruz'' şeklinde açıklamada bulunduğunu ve tartışmaların tüm hafta boyunca sürdüğünü öne süren Özdemir, sözlerine şöyle devam etti

''Maçtan 10 dakika evvel, sayın Federasyon Başkanımız Yıldırım Demirören'e sayın Ünal Aysal, 'Bu kupa törenini yapmasak olur, yapmasak bile soyunma odasında alırsak da olabilir' diye açıklamada bulundular. Bunu bana sayın Demirören söylediğinde, 'Bizim için beis yok yapılabilir' dedim. Maç bittikten sonra tebrik ettik.

Belli bir zaman sonra, sayın Yıldırım Demirören ve Federasyon Yönetim Kurulu üyeleri, soyunma odasının olduğu bölüme geldi. Kupa da oradaydı. Futbolculara takılacak madalyalar da oradaydı. Yıldırım Demirören ve yönetim kurulu üyeleri, Galatasaray'ın soyunma odasına gittiler. Kupa kendileriyle beraberdi ve madalyalar beraberdi.

Galatasaray Yönetim Kurulu üyeleri başta başkanları olmak üzere, bu kupanın orada alınmasını istediler fakat Teknik Direktör sayın Fatih Terim buna itiraz etti ve bu itirazın sonunda kupa orada verilmedi. Şimdi soruyorum: Galatasaray Kulübü'nü sayın Ünal Aysal mı, yoksa teknik direktör Fatih Terim mi yönetiyor? Biz kimin sözüne inanacağız.''

Futbolda şike iddialarına yönelik soruşturmanın başladığı 3 Temmuz'dan bu yana Galatasaray yönetiminde kulüp başkanı Ünal Aysal ile yöneticilerin farklı açıklamalar yaparak Fenerbahçe taraftarlarını gerdiklerini öne süren Özdemir, ''Eğer bu olaylar bugün tribünlerde yaşanmışsa, burada Fenerbahçe seyircisinin suçu kadar bunda Galatasaray başkanının, Galatasaray başkanvekillerinin, ikinci başkanının yapmış olduğu açıklamaların büyük payı vardır'' dedi.

"SEVİNÇLERİ SEVİNÇ DEĞİLDİ"
Nihat Özdemir, maçın hemen ardından taraftarların sahayı terk etmesi için ışıkları söndürdüklerini, Vali Hüseyin Avni Mutlu'nun talimatı üzerine de marş yayınını da kestiklerini kaydetti. Özdemir, Galatasaray'a kupanın verildiği anda sahanın karanlık olmadığını da belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

''Galatasaray yöneticilerinin, 'Biz kupayı yeşil çimin üzerinde hemen alacağız ve sahayı terk edeceğiz' şeklinde sözü vardı. Aydınlıkta kupayı aldılar ancak inanılmaz derecede ortalığı tahrik edercesine sevinç gösterilerinde bulundular. Hatta futbolcuları Yekta, elinde 2 metre bayrak direğiyle sahamızın ortasına ilerlemek ve bayrağı sahanın ortasına dikmek istedi. Federasyon yetkilileri ve bizim güvenliğimiz bu bayrağın sahanın içine girmesine mani oldular.

Yani onların sevinci sevinç değildi. Onların bir tek niyeti vardı o da, gelecek sene için bizim 4-5 maç sahamızda sahamızı kapattırmak. Bu iyi bir düşünce değildi. Kötü bir düşünceydi. Şampiyonluklarını kutluyorum ama sahamızda yaptıklarını hiç bir zaman affetmeyeceğim. Hiç bir Fenerbahçe taraftarı da bunu affetmeyecektir.''

Özdemir, eleştirilerini gazeteci Mehmet Ali Birand'a da yöneltti. Programında altyazı olarak, ''Final kanlı mı olacak, kansız mı olacak'' şeklinde ifadenin yer aldığını kaydeden Nihat Özdemir, bu tip yayınların da olayları körüklediğini savundu. Birand, eleştiriyi kabul ettiğini dile getirerek, ''Bugün baktığım zaman evet o başlık gereksizmiş'' cevabını verdi.

ÜNAL AYSAL'IN CEVABI
Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal, Nihat Özdemir'in zor bir 48 saat geçirdiğini kaydederek, ''Sayın Başkan, hiç bir yöneticinin içinde olmak istemediği bir ortamın içinden geliyorlar. Onun için bazı gerçeklerle, hayal ürünlerini karıştırarak konuştular'' diye konuştu.

''Gerçeklerden başlayalım'' diyen Aysal, sözlerini şöyle tamamladı:
''Evet doğrudur, bize telefonla müracaatları oldu. Telefonla geldiler ve 'Kim kazanırsa kupasını taraftarının önünde alsın' dediler. Ben de 'Evet, enteresan. Her taraftar kupanın kendi önünde alınmasını ister. Bunu düşünelim, yönetim kurulumuza götüreceğim' dedim. Ertesi gün yönetim kurulumuzda konuştuk. Arkadaşlarımız, 'Bu böyle olmuyor. Kurallar böyle. Böyle alınması lazım' dediler.

Bunu Fatih Terim filan değil, biz kendimiz karar vererek 'Hayır, biz sizin sahanızda almak istiyoruz, maçın oynandığı yerde almak istiyoruz. Siz alırsanız da orada durup sizi selamlayacağız ve saygı duyacağız' dedik. Olay böyle kararlaştırıldı. Bunun için de Federasyon kupayı stada kadar getirdi. Aslında bu kupanın orada Fenerbahçe tarafından alınacağına çok çok inanmış bir zümre vardı orada. Neticede, o akşamki olayların baskısı, tahmin ediyorum, sayın başkanın üzerinde çok ciddi etki yapmış. Özellikle bizim yönetimimiz içinde bir kaos yaratmaya dönük bir gayreti izledim kendisinden. Doğrusu teessüf ediyorum.''

Sayfa Yükleniyor...