Gidince kıymete bindiler

Türkiye'den ayrıldıktan sonra açıldılar. Kazandıkları her başarıyle birlikte yeniden liste başı oldular.

Gidince kıymete bindiler

Büyük ümitlerle Türkiye'ye getirilen ancak sergiledikleri performans beğenilmeyip gönderilen bazı yabancı teknik direktörler, Türkiye'den sonraki kariyerlerinde büyük başarılar elde ettiler. Bu isimler, yeni takımlarında yaşadıkları her başarı sonrası biraz daha kıymeye bindi. Hal böyle olunca adları hoca arıyan Süper Lig ekipleriyle sıkça anıldı, anılmaya devam ediyor.

Sözleşmesi feshedilen veya arkasına bakmadan gitmesi sağlanan yabancı teknik adamlar, maruz kaldıkları 'futboldan anlamıyor', 'köylü' v.s. eleştirilerin aksine şimdilerde mumla aranır oldular. İşte Türkiye'den gönderildikten sonra kıymete binen yabancı hocalar...

Mircea Lucescu: Galatasaray'ın başında bir şampiyonluk, kulüp tarihinde ilk kez Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final ve Süper Kupa zaferi yaşadı. 2002'da kulüp başlanı seçilen Özhan Canaydın'ın "Efsane hoca Fatih Terim" sözü nedeniyle bileti kesildi. Yolu Beşiktaş ile kesişirken, siyah-beyazlı takımın başında 100. yıl şampiyonluğu tattı ve UEFA Kupası'nda çeyrek final oynattı. Büyük başarılarına rağmen 8 puan öndeyken şampiyonluğu ezeli rakip Fenerbahçe'ye kaptırması affedilmedi. 2004-2005 sezonunda gittiği Shakhtar Donetsk ile 3 sezon üst üste şampiyonluk, Ukrayna Kupası, Ukrayna Süper Kupası ve 2008-2009'da UEFA Kupası kazandı. Galatasaray ve beşiktaş'tan apar topar gönderillan Rumen hoca, 'üç büyükler' her teknik direktör aradığında gündeme geliyor.

Guus Hiddink: 1990-1991 sezonunda Fenerbahçe'yi çalıştırdı. İlk lig maçında Aydınspor karşısında 6-1'lik şok bir yenilgi aldı, ilerleyen haftalarda hakkında "futboldan anlamıyor" eleştirileri yapıldı. Sarı-lacivertli takımdan 9 ay sonra gönderildikten sonra her gittiği ülkede kısa sürede desten yazdı. Güney Kore ile Dünya Kupası'nda yarı final oynadı, PSV ile Hollanda liginde 3 şampiyonluk yaşadı, Avusturalya'yı 32 yıl sonra Dünya Kupası Finalleri'ne taşıdı, EURO 2008'de Rusya'yı tarihinde ilk kez yarı finale çıkardı ve Chelsea ile FA Cup'ı kaldırdı. Adı Fenerbahçe ile sıkça anıldı, Fatih Terim'in istifasının ardından Türk Milli Takımı Teknik Direktörlüğü için en güçlü adaylardan biri olarak gösterildi.

Joachim Löw: 1 Haziran 1998 tarihinde Fenerbahçe'nin başına geçti. Yönetim, sözleşmesini uzatacağını belirtmesine rağmen şampiyonluk kaçınca yollarını ayırdı. Sarı-lacivertli takımda Ocak ayına kadar görev yapabildi. Karlsruher, Adanaspor, Tirol Innsbruck ve Austria Wien'de beklediği ilerlemeyi yapamadı. 2004'te Almanya Milli Takımı yardımcı antrenörlüğüne, Almanya'nın Dünya 3.'sü olduğu 2006 Dünya Kupası'nın ardından görevi bırakan Jurgen Klinsmann'ın yerine teknik direktörlüğe getirildi. EURO 2008'de finalde İspanya'ya kaybeden Almanya, 2010 Dünya Kupası'nın en büyük favorilerinden. Sezon başında Fenerbahçe'ya geleceği iddia edildi, uzun süre Türk Milli Takımı için adı geçti.

Del Bosque: 2004-2005'te Beşiktaş'ın teknik direktörü oldu. Real Madrid'i La Liga ve Devler Ligi'nde şampiyo yapan bir teknik adam, önceleri heyecanla karşılandı ancak heyecanın sert eleştirilere dönüşmesi uzun sürmedi. Kulüp başkanı Yıldırım Demirören, siyah-beyazlı takım ilk haftalarda şampiyonluk yarışından kopup, UEFA Kupası'ndan da elenince ispanyol hocanın sözleşmesini feshetti. Yardımcılarıyla birlikte FIFA'ya başvurdu ve kazandığı 8.5 milyon euro tazminat ile Beşiktaş'a ağır bir darbe vurdu. 15 Temmuz 2008'de Luis Aragones'in yerine İspanya Milli Takımı'nın teknik direktörlüğünü görevine geldi. 2010 Dünya Kupası Elemeleri'nde 13'te 13 yaparak finallere gitmeye hak kazandı.

Eric Gerets: Galatasaray'a Saidou, Volkan gibi mütevezi oyuncularla 2005-2006 sezonunda mucizevi bir şampiyonluk yaşattı. Bir sonraki sezon aynı başarıyı gösteremeyince gönderildi. Fransa'nın Marsilya takımı ile sözleşme imzaladı. Geçen sezon son haftaya kadar şampiyonluk mücadelesi verdi ancak Bordeaux'a geçildi. UEFA Kupası'nda çeyrek final oynama başarısı gösterirken, son 4'e kalma mücadelesinde Zico'nun takımı CSKA'ya elendi. Trabzonspor'dan teklif aldı ama Suudi Arabistan'ın Al-Hilal takımını seçti.

Arthur Zico: Futbolculuk kariyerine diyecek yoktu ama Fenerbahçe'ye teknik direktör olduğunda, kafalarda soru işaretlerine neden oldu. "Stajyer hoca" yorumlarına bile maruz kalırken, Süper Lig'deki ilk sezonunda şampiyonluk kupasını kaldırdı. İkinci yılında lig şampiyonluğunu kaçırdı ama Şampiyonlar Ligi'nde yarı finalin kapısından döndü. Sarı-lacivertli kulübün tarihine geçmesi, sezon sonunda biletinin kesilmesine engel olmadı. 2008'de Bunyodkor'u Özbekistan Ligi Şampiyonu yaptı ve Özbekistan Kupası'nı kazandı. CSKA Moskova'nın başında ise Rusya Kupası ve Rusya Süper Kupası'nı kaldırdı.

Nevio Scala: Lazio ve Borussia Dortmund takımlarında kazandığı başarların ardından 2000 yılında Beşiktaş'ın başına geldi ancak sezon sonunda sözleşmesi feshedildi. Pascal Nouma'nın kendisine sinirlenip cep telefonunu fırlatması, Türk basınında uzun süre konuşuldu. Siyah-beyazlı kulüpten olaylı bir şekilde ayrılan İtalyan teknik adam, 2001'de Ukrayna temsilcisi Shakhtar Donetsk'in teknik direktörü oldu. Bu takımla lig ve kupa şampiyonluğu kazandı. 2003-2004 ve 2004-2005 sezonlarında Spartak Moskova'yı çalıştırdı.

Kurban Berdyyev: 1993-1994 sezonunda Gençlerbiliği'ni çalıştırdı. Başkent ekibinde başarılı da oldu ama Türkiye macerası uzun sürmedi. FC Kairat, FC Caspiy, Nisa Aşgabat, Türkmenistan ve FC Kristall Smolensk'i çalıştırdıktan sonra 2001'de Rubin Kazan takımının başına geçti. 2002'de takımını 1. ligde şampiyon yaparak Rusya Premier Ligi'ne çıkaran Berdiyev, 2008 yılında Rubin Kazan'a tarihinde ilk kez Rusya Birinci Ligi Şampiyonluğunu yaşattı. Türkmen hoca, geçtiğimiz günlerde ikinci kez aynı sevinci tattı.

Sayfa Yükleniyor...